Türkmen’in adı yok!
Türkmen’in adı, Hamas’tan sonra Yezidi sorunu çıkınca bir defa daha unutuldu. Sanki, Türkmenler, IŞİD vahşetinden kurtarılmış gibi... Sanki, Diyanet’in emri ile Gazze şehitleri için kılınan gıyabi cenaze namazında Türkmeneli’nin adı da zikredilse ayıp olurmuş gibi... Yezidiler için Türkiye’de ve Irak’ta kamplar kurulup, acil yardım yapılırken, soydaşlarımız Türkmenler de düşünülse, bir şeyler kaybedilecekmiş gibi... Hasılı herkes, herkesin imdadına koşuyor da, Türkmen’i düşünen yok. ABD, AB, İngiltere, İsrail gibi ülkeleri anlıyoruz da, Türkiye’ye ne diyeceğiz? Yoksa, etnik ve mezhepçi bölücü terörist gruplara dayalı ideolojik hesaplara, Türkiye’de Türk, dışarıda Türkmen kurban ediliyor mu diyeceğiz?
Bu millî ve insanî felaketi yerinde araştıran Aksiyon dergisi yazarı Haşim Söylemez “Türkmenler bölünürken” başlıklı önemli bir yazıyı kaleme aldı. Yazının bir bölümü özetle şöyledir:
“Sadece alabildiklerimizi yanımıza alıp Telafer’i terk ettik. Günlerdir yollardayız. Küçük kızım sıcaktan öldü. Onu yolda defnettik. Eşim ve çocuklarım Türkiye’ye geçmek için sınıra gittiler, ancak pasaportları olmadığı için içeri alınmadılar. Bize soydaşımız diyen Türkiye, bizi yalnız bıraktı. Biz Şii olduğumuz için şimdi Necef’e gidiyoruz. Yaşlılar ve çocuklar yollarda hastalanıyor. Çocuklarımızı bir daha göremeyeceğimiz mezarlara gömdük.’ Göç konvoyunda görüştüğümüz 30 yaşındaki Cemile Abdullah, durumlarını böyle özetliyor.
Bir başka Türkmen Ayşe Hasan ise kendi durumlarını anlatırken Türkmenlerin ayrıştırıldığını şöyle anlatıyor: ’Ben Sünni’yim. Bizde mezhep ayrımı yoktu, ama şimdi var. Türkiye devleti ayrımcılık yapıyor. Bazı Sünnilere daha çok sahip çıkıyor. Ama Türkmen kimliği yok oluyor ve bu bir sorun. Şiiler, Şii bölgelerine gidiyor; bizler ise başka yerlere gidiyoruz. IŞİD bizi bölüyor ve ayrıştırıyor. Bir taraftan can güvenliğimiz yok, diğer taraftan sahipsiz durumdayız. Herkesin bir kurtarıcısı var, bizim yok. Türkiye bizi kurtarır, bize yardım eder diye bekliyorduk. Ama hayal kırıklığı yaşıyoruz. İran ve Bağdat, Şii olan Türkmen kardeşlerimize sahip çıkıyor, ama bize sahip çıkan yok.’
Türkmeneli bölgesi; Telafer, Musul, Altınköprü, Kerkük, Tuzhurmatu, Tazehurmatu, Kifri, Amirli, Karatepe, Haneki, Diyala, Mendeli, Bedre gibi yerleşim yerlerinin önemli kısmı IŞİD’in elinde, ya da kuşatmasında. Tazehurmatu’da oluşturulan Türkmen Birliği’nin sorumlularından Türgeş Mahili ile de konuştuk.
-Milis birliğini nasıl kurdunuz? ’Biz Türkmenlerin silahlı bir yapısı yoktu. Ancak çok zorda kaldık ve kendi topraklarımızı, namusumuzu korumak için böyle bir karar aldık. Şimdi herkes gönüllü olarak cephede savaşıyor. Evimizi, toprağımızı koruyoruz. Bundan sonra da bu silahlar bırakılmayacak. 2 bin kişiden oluşan bir ekibimiz var. Bunun 200’ü Irak ordusundan bize katılan Türkmenler. Biz şimdi sıfır noktasında IŞİD’e karşı duruyoruz. Bin kadar Peşmerge de bizimle birlikte mevzilerde.’
-Türkiye’den hiç yardım aldınız mı? ’Bize MHP üzerinden gıda yardımı geldi. Ama Türkiye devletinden hiçbir şey almadık. Türkiye bizi yalnız bıraktı. Şu anda Irak’ta İsrail, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin adı hiç iyi anılmıyor. Türk milleti böyle değil, ama hükümete karşı bir kırgınlığımız var. Haydi, Türkiye bize arka çıkmıyor, tamam; ama bari düşmanımıza yardım etmesin. Biz çok iyi biliyoruz ki, Türkiye IŞİD’e destek veriyor.’
-Ne yapıyor mesela? ‘Türkmenleri mezhep olarak ayrıştırmak istiyorlar. Biz Şii’yiz, ama Sünni Türkmenlerle bir sorunumuz yok. Türkmen olmak önemli. Çünkü yalnız bırakıldılar. İnşallah sonumuz iyi olur.’
-Bu durumda Irak’ta en büyük göçü Türkmenler yaşıyor. ‘Evet. Ama kimse bizim mağduriyetimizi dile getirmiyor. En çok Türkmenler mağdur. Yezidilerin mağduriyetini artık dünya biliyor. Fakat kimse Türkmenlerin sesine kulak vermiyor. Türkmenler öldürüldü, yollarda ölüyorlar ve göçe zorlandılar.’
Evet yazı böyle devam ediyor, okumanızı tavsiye ederiz. Türkiye Yezidilere ve Hamas’a, heyecanla yardım ediyor. Kızılay, Silopi’ye sığınan Yezidiler’e sahip çıktı. Şehir dışında da 100 dönüm üzerine kamp kuruluyor. AFAD ekipleri, Türkiye sınırına yakın bölgelerde bekleyen 6 bin 500 kişilik Yezidi için, Zaho’da otel çadırlardan oluşacak kamp alanlarını belirledi. Yaklaşık 16 bin Yezidi’ye barınma imkanı sağlanacak.
Ambulans uçakla Türkiye’ye getirilen yaralıları Esenboğa Havalimanı’nda karşılayan Davutoğlu, “Gazze’ye insani yardım ulaştırılması ve yaralıların tedavisi için her biri kırkar hasta alacak şekilde bir hava köprüsü halinde sürekli bir devri daimle mümkün olan en fazla sayıda hastayı Türkiye’ye getirip tedavi etmeyi planlıyoruz” dedi.
ABD, ikinci İsrail görevi verilen Barzani yönetimini koruma altına aldı. Erbil’e yaklaşan ve Yezidilere katliam uygulayan IŞİD’i bombaladı. ABD ve Fransa’nın gönderdiği silahlar, IŞİD’e karşı işbirliği yapan Peşmerge ve PKK’ya dağıtıldı, vb.
Sonuç: Türkiye’nin bölge siyaseti; Katar Şeyhi ve Barzani ile dostluğa; Türkiye, Suriye ve Irak’taki etnik ve dinci bölücü terör örgütleriyle ılımlı (!) ilişkiye dayanıyor. Burada, Türk’e ve Türkmen’e yer var mı? Türk’ün, Türkmen’in adı var mı?