Türkiye'nin tanıtımı oldu mu?
Türkiye'de bazı şeyler vardır ki artık klişeleşmiştir.
Yıllarca hep Balkan ve Orta Doğu takıntımız da bir klişeydi.
Açılan tesisler, alınan başarılar ve daha bir çok şeyde ölçü olarak hep Balkanlar ve Orta Doğu'yu gösterirdik.
Balkanların ve Orta Doğu'nun en büyüğü en iyisi...
İyi de neden Avrupa'nın ya da Asya'nın değil de Balkanların ve Orta Doğu'nun oluyor?
Bunu kimse açıklayamazdı.
Bütün gazetelerde hep bu girişle ya da başlıkla çıkardı haberler.
Biz de gurur duyardık.
"Bizim hastane Balkanların ve Orta Doğu'nun en büyüğü" ya da "en iyisi" diye.
Balkan ve Orta Doğu takıntımız Allaha şükür şimdilik yok oldu.
Ancak bir başka takıntımız var ki o yıllardır halen sürüyor.
Türkiye'nin reklamı!
Yıllarca o Eurovision şarkı yarışmasına "maksat Türkiye'nin reklamı olsun" diye girdik. Orada Türk bayrağının bir saniye görünmesi ya da şarkının tanıtımı sırasında Ayasofya ile Pamukkale'nin görünmesi ertesi gün haber olurdu.
Alınan başarısızlık görünmez, hemen olayın farklı boyutuna dikkat çekilirdi. O da reklam!
Tabii ki bir de değer biçerlerdi bu reklama.
Türkiye'nin 1 milyar liralık reklamı oldu.
Bu değerin hesabı kitabı nasıl yapılır kimse bilmezdi ama bizler bunu duyunca sevinir mutlu olurduk.
İşte bu mutluluğu geçen hafta bir kez daha yaşadık.
Antalya'da yapılan G20 toplantısından hemen sonra neredeyse bütün gazetelerde aynı haber vardı.
"Bundan daha iyi reklam mı olur?"
Haberin içeriğinde G20 toplantısından dolayı Türkiye'nin yaklaşık 5 milyar dolarlık reklamı olduğunu söyleyen bile vardı.
İyi de nasıl oldu bu reklam?
Amerika Başkanı'nın TV'lerde çıkan görüntüsü Türkiye'nin tanıtımına nasıl bir katkı sağlayacak ki?
Bu toplantının televizyonlarda çıkmasından sonra Türkiye'ye 5 milyon daha fazla turist mi gelecek?
Elbette hayır!
O halde bu nasıl reklam oluyor?
Bu hiçbir zaman reklam olmaz. Tamamen züğürt tesellisinden başka bir şey değildir.
Türkiye'de insan hakları, basın özgürlüğü ve hukukun varlığı tartışılırken ne yaparsanız yapın reklam olmaz. Türkiye dışarıdan 3. dünya ülkesi olarak görünüyor. Yabancı basında çıkan haberler de hep bu yönde maalesef.
En iyi reklam istikrardır.
Sınırları ateş ile çevrili bir ülkenin reklamı yaşam standardı ile yapılır. İşsiz sayısının yüzdelerle değil bindelerle ölçülmesi, mutluluk endeksinin yüksek olması ve huzurun olması ile ülkenin en iyi tanıtımı olur.
Yoksa Antalya'da yapılan bir toplantı ile tanıtım filan olmaz.
Artık bu klişe başlık ve felsefeleri bir kenara bırakalım.