Türkiye'nin savaş uçağı açığı!

ABD Savunma Bakanı Mark Esper, ABD'nin, Rusya'nın S-400 sisteminden kurtulması halinde Türkiye'nin F-35 programına geri dönmesi konusunu "dikkate alacağını" söyledi.

Esper, Türkiye'nin Rus ve Amerikan sistemleri arasında seçim yapmak zorunda kalacağını belirterek "S-400 programından tamamen kurtulmaları gerekir. F-35 veya S-400. İkisi aynı anda olmaz. Biri garaja park edilip diğeri açılmıyor. Biri ya da diğeri..." diye konuştu.

Esper, Türkiye'nin bir NATO müttefiki olarak kalacağı umudunu da dile getirdi ve "Türkiye uzun zamandır devam eden mükemmel bir ortak ve müttefikiydi ve umarım bizim tarafımıza geri dönerler ve NATO'nun yıllar önce kabul ettiği ilkeleri yerine getirirler umuyorum" dedi.

***

S-400'ler ile ilgili makalesi ile dikkat çeken Temel Sağıroğlu ise konuya çok net bir veri açısından yaklaşıyor. Özetle şöyle diyor:

"Her ne kadar 237 tane savaş uçağımız olsa da özellikleri bakımından etkin ve caydırıcı güce sahip olan F-16 savaş uçağımızın sayısı 120 adettir. Kalan 117 savaş uçağımız teknolojik özellikleri bakımından eksik ve yetersizdir.

F-16 uçakları, bakımları iyi yapıldığı sürece 8 bin saat ve 35 yıl görev yapabilir. ABD ordusu 8 bin saati dolduran uçaklarını emekliye ayırmaktadır. Ne kadar iyi bakım veya modernizasyon yapılırsa yapılsın bu uçakların kullanım ömrünün 12 bin saatin ve 35 yılın üzerine çıkarılması mümkün değil, imkânsızdır.

Diğer taraftan Türkiye Cumhuriyetinin envanterinde bulunmayan geliştirilmiş F-16 V serisinden 120 tanesine komşumuz Yunanistan sahip olmak üzeredir. Bugün itibarıyla 40 tanesi kullanımdadır.

AKP iktidarı döneminde Türkiye tek bir tane dahi savaş uçağı almamıştır. En genç F-16 serisi savaş uçağı 31 yaşındadır! Ömürlerinin tamamlanmasına en fazla dört yıllık bir süre kalmıştır. Dört yıl sonra Türkiye savunmasız bir durumda kalacaktır.

İşte Rus S-400 hava savunma sistemindeki ısrarın sebebi budur. AKP iktidarı Türk Silahlı Kuvvetleri'ni çöküşün eşiğine getirmiştir. Ege'de Yunanistan dengeleri kendi lehine değiştirmiş bunun verdiği cesaretle adalarımızı işgal etmeye başlamıştır.

Ülkemiz bir başka hamle yapmazsa Türk Hava Kuvvetleri 4-5 sene sonra caydırıcı gücünü kaybedecek, yaşanabilecek bir olay karşısında aktif olarak saldırı pozisyonunda olabilecek pozisyondan ziyade belki S-400'lere güvenerek savunma ağırlıklı bir yol seçmek zorunda kalacaktır. Bu arada Rusya'ya karşı çaresiz durumda olacağımızı ifade etmeye bile gerek duymuyorum."

***

Tayyip Erdoğan ise "Amerikan F-35'leri mi yoksa Rus SU-57'leri mi?" sorusuna, "Bunların birbirlerine göre çok farklılıklar var. ABD, F-35'ler konusunda şu andaki tutumunu devam ettirirse biz tabii başımızın çaresine bakacağız. F-35 mi SU-57 mi artık bunun masaya yatırılmasından öte biz savunma sanayimiz veyahut da savunmaya yönelik ne gibi tedbirler alırız, bu tabi şu andaki bizim tedbir paketlerimizin içinde konuşulan konulardır. Vakti saati geldiğinde şartlar masaya yatırılarak, ortak üretim, kredi planlamaları... Bunlara bakarak adımlarımızı atacağız. Biz pazar olmaktan çıkıp pazar aramaya giden ülke olmak istiyoruz." diye cevap verdi.

Elbette en doğrusu, kendi silâhını kendi yapan bir Türkiye'dir ama Sağıroğlu'nun da belirttiği gibi dört beş yıl içinde savaş uçağı geliştirmek mümkün değildir. Kısacası sorun çok ciddidir. Kaldı ki F-16'ları ABD'nin istemediği, SU-57'leri de Rusya'nın uygun görmediği düşmana karşı kullanmak mümkün değildir. İstedikleri zaman hepsini elektronik olarak kilitleyebilir; ülkenin kaderini etkileyebilirler.

Devlet, bu işler için vardır değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları