Türkiye'de kriz var mı?
Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, ülkede yaşanan ekonomik krizin, önceki krizlerden farklı olduğunu belirterek, "Ekonomideki bu zor koşullar altında uzun süre yaşamaya hazırlanmamız gerekiyor" şeklinde Rus halkını uyardı.
Yine Rusya Merkez Bankası Başkanı basının karşısına çıkarak, ülkelerinde ekonomik krizin ciddi boyutta olduğunu belirterek, tüm vatandaşların her kuruşuna sahip çıkarak harcamalarını kısmasını ve tasarruf etmesini istedi.
Bu açıklamalar para biriminin en çok değer kaybettiği Rusya'dan geldi.
Rusya'dan sonra parası en çok değer kaybeden ülke Türkiye.
Yine fiyat artışı ve işsizlik oranı ve ekonomik daralma açısından Türkiye Rusya'ya yakın verilerde seyrediyor.
Yani ekonomik verileri üst üste koyduğunuzda Türkiye'de Rusya'dakine benzer bir ekonomik kriz yaşanıyor.
Rus ekonomi yönetimi neredeyse her gün vatandaşlarını uyarıyorlar.
Çeklerin karşılığı yok!
Ya Türkiye'de?
Her üç kişiden biri bankalara borçlu ve borcunu ödeyemiyor, işsizlik oranı yüzde 10'un üzerinde. Genç nüfusta bu oran yüzde 22'yi buluyor. İhracatımız son 10 yılın en kötü rakamlarında. Türk lirasındaki değer kaybı sürüyor. Kapanan iş yeri sayısında artış var. İflas erteleme başvurularında neredeyse yüzde 100'e yakın bir artış var. Dev firmalar bile iflas ertelemek için mahkeme kapısında kuyrukta. Piyasada artık çok az firmanın çeki geçerli. Diğerleri karşılıksız çıktığı için kimse çek kabul etmiyor.
1 kilo et, hükümetin sözlü müdahalesine rağmen halen 50 lira seviyesinde.
Tüm bunların yaşandığı bu ülkede halk halen krizin farkında değil.
Bizi yöneten insanlar halen bu ülkede derin bir krizin yaşandığı konusunda vatandaşı uyarmıyorlar. Tam tersi daha çok harcama yapması için yasalarla teşvik ediyorlar.
Borçlan ve mutlaka harca!
Kredi çek, televizyonunu yenile, tatile git, 3 bin liraya akıllı telefon al ve daha bir çok konuda harcamayı yani tüketimi teşvik ediyor.
Bu AKP'nin neredeyse resmi politikası oldu.
Ekmek alacak paran yoksa bankadan kredi al!
Bankalar artık kredi verecek kişi bulamıyor. Ülkede 25 milyon kişinin bankalara borcu var. Zaten işsizleri, yaşlıları ve çocukları çıkarttığınız zaman geriye bir avuç insan kalıyor. Onlar da kendi yağı ile kavruluyor.
Bu durum karşısında piyasa tıkanmış durumda.
Hükümet krizin üstünü örtmek için şimdi de bankalara yeni bir araç sunuyor.
Tak kartını al paranı!
Kredi kartlarından nakit çekimi kolaylaştırıyor.
Ali Babacan ve ekibinin zorlaştırdığı bu uygulamanın kaldırılması için çalışmalar yapıldığına dair haberler çıkıyor.
Artık kredi çekemeyen vatandaş kredi kartı ile kolayca ATM'lerden para çekerek borçlanacak.
Şu anda banka kredisinin aylık faizi 1.3 civarında. Kredi kartı ile çektiğinizde ise ödenecek olan faiz yüzde 2'nin üzerinde. Faiz yüksek ama kredi çekmek çok kolay. Git ATM'ye tak kartını, al paranı. Tefeci faizinden yüksek maliyette aldığın bu parayı git gönlünce harca.
Yeni uygulamaya göre vatandaş yeni borçlanma yöntemi ile bankaların kârına kâr katacak.
Benim en çok şaşırdığım durum ise vatandaşın halen yaşanan krizin boyutunu fark etmemesi.
Elbette yaşadığı krizin boyutunu ve kendisinin hayatında yarattığı tahribatı görecek ama iş işten geçtikten sonra...