Türkiye - Irak arasında gerginlik
Türkiye ile Irak arasında Maliki yönetiminin işbaşına gelmesiyle başlayan gerginlik, son zamanlarda petrol konusundan dolayı ikinci bir boyut kazanmıştır. Buradaki sorun, Irak merkezi hükümetinden bağımsız olarak Türkiye’nin Barzani yönetimiyle anlaşması sonucunda, petrolün Türkiye üzerinden satılması ve/veya buna paralel olarak Türkiye’nin kendi ihtiyacı için satın almasından kaynaklanmaktadır.
Irak anayasasına göre doğal kaynaklar konusunda başka devletlerle uluslararası anlaşma yapma yetkisi Irak devletine, başka bir ifadeyle Merkezi Irak Hükümetine aittir. Irak devleti ve Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetim kanunlarına göre de, kuzeyden çıkarılan petrolün, Türkiye’nin %50’sine sahip olduğu Kerkük-Yumurtalık boru hattı veya çeşitli araçlarla Irak devleti tarafından satılması ve elde edilen gelirin %17’sinin de Bölgesel Yönetime verilmesi gerekmektedir.
***
Bu duruma göre Irak Merkezi hükümeti, Barzani Bölgesel Yönetimi ve Türkiye arasında geçen yılın başlarında bir uzlaşma sağlanmış ve kuzeydeki petrolün mevcut kanunlar ve uzlaşma esaslarına göre ticaretine devam edilmiştir. Ancak 2012’nin sonunda Malik yönetimi, satıştan Kuzey’in payına düşen miktarı ödemeyerek sorun yaratmıştır.
Maliki yönetiminin bu davranışının sebebi olarak, Türkiye’nin Suriye konusunda yürüttüğü politikadan rahatsız olmasının yanında, aynı konuda İran’ın kendisi üzerindeki baskısının da rol oynadığı değerlendirilmektedir.
***
Türkiye’nin Barzani yönetimiyle sağladığı uzlaşma çerçevesinde, Yerel Yönetim bölgesinden çıkarılan petrolün bir kısmı tankerlerle Türkiye üzerinden taşınırken bundan iki hafta kadar önce bu sevkiyat durdurulmuştur. Maliki yönetimi, yapılan işlemin ülkelerin yasalarına ve uluslararası hukuka aykırı olduğu için her türlü yasal girişime hakkı bulunduğunu açıklamıştır. Taşımayı gerçekleştiren şirket de gerekçe olarak, uluslararası konjonktürün uygun olmamasını göstermiştir.
ABD yetkilileri de Türkiye’yle Barzani yönetimi arasındaki bu uzlaşma ve işlemin doğru olmadığını belirtmiş ve anlaşma için Irak Merkezi hükümetini adres olarak işaret etmiştir.
Yakın bir zamana kadar Barzani yönetimini koruyan ve kollayan ABD’nin, Maliki yönetiminden hoşnut olmasa da gelinen durum itibariyle kuzeydeki yönetimin bağımsız yolunda ilerlemesinin şimdilik sakıncalı olduğunu değerlendirdiği kıymetlendirilmektedir. Bu nedenle Barzani yönetiminin bağımsız davranıp, ekonomik imkânlarını genişleterek uluslararası platformda güç kazanmasını mahsurlu gördüğü düşünülmektedir.
Türkiye ile ABD arasında, Irak ve Barzani yönetimiyle ilişkiler konusunda görüş ayrılığı bulunmakta, Türkiye, sorunun Maliki’nin tutumundan kaynaklandığını ve ABD’nin bu durumun farkında olmasına rağmen herhangi bir işlem yapmadığını dile getirmektedir.
***
Türkiye ile Barzani yönetimi arasında petrolün doğrudan Türkiye üzerinden uluslararası pazarlara açılması konusunda henüz bir nihai anlaşma olmamakla birlikte, böyle bir anlaşma için ön çerçeve anlaşması/uzlaşması yapıldığına ilişkin haberlere rastlanmaktadır. Böyle bir uygulamanın Türkiye’ye ekonomik anlamda ciddi katkı sağlayacağı bilinmekle beraber, uluslararası hukuka uygun olmamasından dolayı sıkıntı yaratacağı bir gerçektir.
Ayrıca böyle bir uygulamanın kuzeydeki yönetimi ekonomik açıdan güçlendireceği ve bağımsızlığa yakınlaştıracağı, bunun da güvenlik algılaması çerçevesinde mahsurlu olduğu dikkate alınmalıdır. Böyle bir teşebbüsün, Barzani yönetiminin, tartışmalı sahalar ve Kerkük üzerinde etkinlik yaratmasına yol açacağı, Türkmenlerin durumunu da sıkıntıya sokacağı hesaba katılmalıdır.