Türkiye için 10 yıllık reklam arası bitti
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, doların 2.700 seviyesini geçtiği gün ekranlara çıkıp, yükselişin dış kaynaklı olduğunu açıkladı. Şimşek “bizim suçumuz yok” diyor.
Yani Türkiye’de allak bullak olan ekonominin, peş peşe gelen zamların, nefes bile aldırmayan hayat pahalılığının, yüzde 11.3’e ulaşan işsizliğin, tepe taklak olan ihracatın, piyasada yaşanan durgunluğun, ardı ardına patlayan iflasların kendileriyle hiç bir alakasının olmadığını ifade ediyor.
Tek suçlu Amerikan Merkez Bankası FED.
Çünkü bu FED, faiz artıracağım dediği için dolar yükseliyor.
Türk Lirası, dolar karşısında en kötü performans gösteren para birimleri arasındaki en yakın rakibi Brezilya Reali’ni de geçti. Dolar kuru 2,73 ile rekor kırarken, yılbaşından bu yana düşüşü yüzde 14’e ulaştı. Böylece 24 gelişen ülke para birimi arasında en kötü performansta birinci sıraya çıktı.
Peki FED kararları neden en çok bizi olumsuz etkiliyor? Mehmet Şimşek bence bunu da açıklamalı.
Bugün Türkiye’de yaşanan olayları tam 15 ay önce yazmaya başladım. Özellikle dolar kurunun ciddi seviyelere yükseleceğini, hele ki Amerikan Merkez Bankası’nın parasal genişlemeyi kestiği an işlerin kötüye gideceğini defalarca dile getirdim.
Dile getiren sadece ben değildim, aynı zamanda dünya çapında bir çok finans kuruluşunun analistleri de açıkladı.
Hükümet ne yaptı?
Koca bir hiç.
Bugüne kadar başarıları Amerika’nın bol keseden dağıttığı dolarlara bağlı olan bir hükümet, şimdi de bu paraların geri dönmesiyle birlikte başarısız oldu.
Yani ortada sanal bir başarı vardı.
Bugüne kadar istikrar bozulmasın diyenler umarım bu gerçekleri çok iyi görürler.
Mehmet Şimşek aslında ekonomiyi bilen biri. Tehlikeyi aylar öncesinden görmesi gereken bir bakan. Mehmet Şimşek’i borsacılık döneminden çok iyi tanırım. Ekonomi bilgisinden hiç şüphe etmem. Şimşek’in son açıklamasıyla gördüm ki, ekonomi becerisi kadar politikada da ustalaşmış.
Çünkü Şimşek, 70 milyon insanın karşısına geçip bir ekonomist olarak değil politikacı olarak konuşuyor. Sorun bizden kaynaklanmıyor.
Piyasalar ne olacak?
Gelelim bu saatten sonra Türkiye’yi ne bekliyor sorusuna.
Türkiye’yi gerçekten kötü günler bekliyor. Önümüzdeki günlerde Merkez Bankası tek çare olarak dövize karşı faiz silahını çekmek zorunda kalacaktır. Çünkü kasasında sadece 120 milyar dolar olan bir Merkez’in dövize müdahale şansı hiç yok. Faizlerin artması ise Türkiye’yi belki döviz krizinden kurtaracaktır ama felaketin daha da büyümesine neden olacak. Türkiye her geçen gün biraz daha ekonomik durgunluğa gidiyor. İhracatı, sanayisi ve en önemlisi küçük ölçekli işletmeleri yavaş yavaş değil hızla duracaktır.
Bu, işsizliğin daha da artmasına neden olacak.
Türkiye’de artık gerçekler başladı. 10 yıllık sanal bir yükseliş bitti.
Hani diyorlar ya reklam arası bitti diye.
Türkiye için de 10 yıllık reklam arası bitti.