Irak'ın kuzeyindeki referandumdan önce Almanya'da genel seçim var. Sandık öncesi tartışmalarında Hristiyan Demokratlar ile Sosyal Demokratlar'ın ilk kez bir konuda birleştiğini gördük; "Türkiye'yi nasıl boğarız?" Şansölye Angela Merkel; "Ankara üstündeki ekonomik baskıyı artıracağını" daha gür sesle söylemeye başladı. Yıldızını AB'deki görevleri sırasında parlatan Martin Schulz daha ateşli; "Başbakan olursam, Avrupa Birliği ile Ankara'nın üyelik müzakerelerini keseceğim" dedi. Sanki, fasılları açtırmayan bir başkası imiş gibi.
Bizim tarafa gelince gerçekten ilginç gelişmelere tanık oluyoruz. "Be Hollanda, ulan Avusturya, bre Almanya kurusıkıları" patlamaz oldu. Yıllar önce söylenmesi gerekenler şimdi ağızlardan çıkıyor; "seçimden sonra gevşerler". Bu düşünce de hatalı. 29 ülkede seçim biter mi? Birinde oylar sayılırken, ötekinde listeler asılır. Propaganda malzemeleri ise hiç değişmiyor; "Türkiye ve Müslüman düşmanlığı". Buna çözümü "benim dedem seninkini döverdi" ile bulamayız. Devir ekonominin anlayacağı devirdir. Epey zaman önce yaptığım öneriyi tekrarlayacağım; "Türkiye enerji dağıtım merkezi olmalı." Başta AB ülkeleri, dünyanın açma-kapama vanaları bizim elimize geçmeli. Bunu tamamladığımız gün işimize gelmeyenlere "arıza var"ları kullanırız. Böylece "Afganistan'dan askerlerimizi çekeriz" ya da "göçmenleri üstünüze salarız" tehditlerine gerek kalmaz.
***
Dinsizin hakkından
Kuzey Kore dünya ile dalga geçmeyi sürdürüyor. Balistik füze denemelerindeki sisteme "ölü yaprak vuruşu" adını verebiliriz. Bu, ünlü Fransız futbolcu Platini'nin frikik formülü. O, barajı aşırıp topu filelere yollardı. Düşüş yumuşacık olurdu. Kim Jong-un ise füzeleri Japon adalarının üstünden geçiriyor. Tokyo ile adeta dalga geçiyor. Yürekleri de ağza getiriyor.
Yenisi
Yeraltında hidrojen bombası patlatması ise şaşırtıcı idi. Bunun meydana getirdiği sarsıntı 6.3'lük depreme eşit. Her şartta müttefiki Çin'i bile salladı. Pekin ilk kez endişeli açıklamalar yaptı. Rusya, bugüne kadarki en ağır kınamasında bulundu.
Trump yönetimi aniden ürkekleşti. Sebep basit. Ucunda hidrojen bombası taşıyan balistik füzenin San Francisco'ya düştüğünü düşünebiliyor musunuz? Peki ABD hâlâ niye bekliyor? Gerekçeler ortada. Guam'dan kalkan ağır bombardıman uçakları Kuzey Kore'nin nükleer tesislerini vurdu diyelim. Ya sonrası? Kim, komşusu Güney Kore'yi rahat bırakır mı? Tarihsel düşmanı Japonya'yı unutur mu? Milyonlardan oluşan ordusuyla Kore Yarımadası'nın yukarıdan aşağıya işgal eder. Ellerinde sadece sapan olsa kafi gelir.
9 Eylül sadece İzmir'in kurtuluş günü değil. Kuzey Kore'nin de kuruluş yıldönümü. Bakalım bu tarihte Jong-un hangi yeni şovu sergileyecek? Dünya onun "arkası yarın"larını bekler hale geldi. Tabii korkuyla. Bir konu ise hoşuma gidiyor; "Dinsizin hakkından imansız gelir". Bu da Donald Trump'a kapak olsun!
***
Bayram ekranları
Kanallar, çeke çeke 10 güne çıkarılan tatilde genelde uykuyu tercih ettiler. "Dön baba dönelim" programları servise konuldu. Dini ağırlıklı ekranlarda bile Kanarya Adaları'nı tanıtan uzun programlar yayınlandı. NTV'nin bayram ekranı ünlüleri ziyaret etmeyi sürdürdü. Kimilerini kayıt stüdyolarında konuşturarak müzik tarafını da hallettiler. Aralara serpiştirilen "Söz ve Müzik"leri yine seyredildi. Eski İstanbul sahneleri ve assolistlerin tanıtıldığı bölümler müthişti. Maksimleri herkes bilirdi de Belvü'yü veya Kristal'i hatırlayan kaç kişi var? -Hüseyin Movit hariç.- "Söz ve Müzik"in hazırlayıcılarının dahi hatırlamadıkları var. Mesela Haliç-Fener'deki "Kılburnu" ve Yavuzselim'deki "Fıstıkdibi" gazinoları.
Öteki
CNNTURK'ten aklımda kalan bolca hata. Örneğin bayramın üçüncü günü, ikinci günün hava durumunu verdiler. Bir de "Vahşi Brezilya" belgeselleri. Bayrama yakıştı mı?
***
Önemli ziyaret
Meral Akşener, yeni partinin kuruluş çalışmalarını sürdürüyor. Bu faaliyetleri sırasında Sami Selçuk'u ziyaret etti. Tüzükle ilgili görüş alışverişinde bulundu. Bu arada Danıştay Onursal Başkanı'na kurucu üyelik için teklifte bulundu. Sami Selçuk ise "şu aşamada siyaseti düşünmüyorum" dedi Meral Akşener'e teşekkür etti.
...
ACI KAYIP: Şair, yazar ve gazeteci Erdoğan Tokmakçıoğlu Hakk'a yürüdü. Kendisini geç tanıdım ama bir ağabey-kardeş ilişkisi oluşturduk. Cenazesi bugün Levent Camii'nde kılınacak ikindi namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Merhuma rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
