Torpilli sektör bankacılık
Şu yabancıları anlamıyorum.
Halen Türkiye'ye gelmemek için kırk bahane arıyorlar.
Oysa Türkiye yabancı yatırımcılar için tam bir cennet.
Yeter ki paran olsun ve bu ülkeye gel yatırım yap.
Devlet bile senin emrinde.
Mesela bankacılık sektöründe yatırım yapmak.
Müthiş avantajlı bir olay.
Develet vatandaşının bankalar tarafından borç batağına saplandığını görüyor hemen kredi musluğunun kısılması için tedbir alıyor.
Hemen arkasından bankalar feryat ediyor:
Kaldırın bu tedbirleri bizim kazancımız azaldı.
Yine bankalar vatandaşların kendine ve ülkedeki yasalara güvenerek parasını koyduğu hesaplardan istediği gibi masraf adı altında ücret alıyor. Sonra bu öyle bir hale geliyor ki adeta soyguna dönüşüyor. Devletin bankacılık denetleme ve düzenleme otoritesi tedbir almak zorunda kalıyor.
Sonra bankalar yine bağırıyor:
Kazanç düşüyor! Bırakın biz yine eskisi gibi hesapları tırtıklayalım.
2016 yılının ilk ayında Devlet, bankaların susması ve arıza çıkartmaması için aldığı tedbirleri bir bir kaldırıyor.
Bankalar yöneticileri tek tek BDDK'ya teşekkür ettiler.
Komedi filmi gibi.
İnanılması güç ama gerçek! BDDK bankaların karı artsın diye, halkın daha fazla borçlanmasına izin verdi.
Böyle bir ülke dünyanın neresinde var?
Hesap işletim ücreti
Geçen hafta Danıştay İdari Dava Daireleri, sayıları 112 milyonu aşan banka hesabından "işletim ücreti" alınmasının yürütmesini durdurdu. Tüketici Sorunları Derneği'nin (Tüsoder) açtığı davada gerekçe son derece basit bir örnekli ifade ediliyor.
Bir spor salonuna gidip bir aylık ya da yıllık ücreti peşin ödüyorsunuz. Ancak işletmeci salona girerken ayrı para, koşu bandı için ayrı para ve daha bir çok hizmet için ayrı ücret alıyor.
Aslında bankaların bugün için yaptığı bu.
Bir hizmetini satın alırken, o hizmetin içinde olması gereken ürün için sizden ayrı bir ücret talep ediyor.
Danıştay'ın bu kararı Türkiye için çok önemli ancak hayata geçmesi ne kadar mümkün onu bende bilmiyorum.
Çünkü bankalar ağlamaya başlayınca hemen BDDK onları susturmak için istediklerini veriyor.
Türkiye'de zarar eden baka yok. Sadece karları bir önceki yıla göre düşen banka var.
Bankalar halen Amerika'nın o bol parasal genişleme günlerindeki karları arzu ediyorlar.
Öyle bir para yok! Borç para ile ev, tatil, plazma TV ve 3 bin liraya telefon alacak bir vatandaş da yok.
Vatandaş var ama artık borçlanacak yeri kalmadı.
75 milyonluk ülkenin neredeyse 50 milyonu bankalara borçlu. Geri kalan 25 milyonun zaten tamamı ya çocuk ya çok yaşlı ya da tuzu kuru.
Artık bizi yönetenler elin İngilizi, Katarlısı, Rus'u ve Yunanlısı daha çok kazansın diye lütfen çaba harcamayıp kendi halkını kollayıp korusun.