TL tasarrufları nasıl eridi?

Türkiye İstatistik Kurumu, her ay finansal yatırım araçlarının aylık, üç aylık, 6 aylık ve yıllık nominal ve reel getiri oranlarını açıklıyor. Reel getiri oranlarını, hem Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)’ne göre, hem de yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE)’ne göre düzeltilmiş olarak yayınlıyor.

Finansal yatırım araçlarının açıklanan Ekim 2023 yıllık reel getiri oranları şöyledir;

Son bir yılda reel getirisi olanlar;

*Borsa, BİST 100 endeksi, yüzde 33,16,

*Külçe Altın yüzde 8,92.

Son bir yılda eksi reel getirisi olanlar;

*Euro eksi yüzde 0,12,

*Dolar eksi yüzde 7,09,

*Mevduat faizi eksi yüzde 28,72

*Devlet iç Borçlanma Senetleri eksi 51,34.

Finansal yatırım araçlarına daha uzun dönemli olarak bakarsak;

2018 yılında kur şoku yaşandı. Bir önceki yılı 2017 yılını temel yıl olarak almak gerekir. Bu durumda 2017 yılı Ekim ayında tasarruf sahibinin 100 liralık satın alma gücü 6 yıl sonra 2023 Ekim ayında;

*BİST 100 Endeksine göre 138,60 liraya yükseldi.

*Mevduatta 41,50 kuruşa geriledi.

*Dolarda 139 liraya yükseldi.

*Külçe altında 213,80 liraya yükseldi.

Aşağıdaki tabloda yıllar itibarıyla kırmızılar reel kayıpları, siyahlar reel kazançları gösteriyor.

ekim-ayinda-reel-getiri-oranlari.jpgBorsa 2018 ve 2019 yıllarında zarar getirmişti. Sonraki 4 yılda telafi etti. Aslında eksi reel faiz borsa için avantajdır. Ancak borsa fazla kırılgandır. Yabancı sermaye çıkışları negatif etkiliyor. Şimdi İsrail savaşı ile tüm Orta Doğu borsaları değer kaybetti. BİST 100 kırılgan olduğundan daha fazla değer kaybetti. Buna rağmen bu hafta artış yönündedir.

Mevduat son üç yıldır yüksek eksi reel faiz veriyor. Aslında yaşamakta olduğumuz istikrar sorununun temelinde eksi reel faiz var. Bunun içindir ki portföy yatırımı olarak mevduata yabancı sermaye gelmiyor.

En fazla kayıp getiren Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS)dir. Hükûmet ve Merkez Bankası DİBS’i bankalarda kur korumalı mevduatın bozulmasında ceza unsuru olarak kullanıyor. Bankalar bu zararı telafi etmek için mevduata enflasyon altında faiz vermek zorunda kalıyor.

Son 6 yılda en yüksek reel getiri sağlayan altın fiyatları aynı oranda olmasa da artmaya devam eder.

Altın fiyatlarının piyasadaki en büyük belirleyicilerinden biri merkez bankalarıdır. İstikrarlı dönemlerde merkez bankaları, rezerv olarak tuttukları ve gelir getirmeyen altın miktarını azaltma, yerine gelir getiren enstrümanlara yönelir. Dünya barışında riskler artınca, merkez bankalarının da altın talebi artar.

Mevcut savaşlar ve Batı’nın Rusya’ya ambargosu da altın talebini artırdı.

Reel faiz seviyesi ile altın talebi arasında ters bir ilişki var. Eksi reel faiz altına olan talebi artırır.

Mevcut dünya para sistemine olan güvenin düşük olması, altının daha güvenli bir tasarruf aracı olmasını sağlıyor.

Sonuç olarak;

*Finansal piyasa aşırı kırılgan ve spekülatiftir. Eksi reel faiz kırılganlığı artırdı. Böyle bir piyasa varken, istikrar dikiş tutmaz. Ekonomi dibe vurmadan çıkış yolu yoktur.

*Bu kadar spekülatif piyasada fiziki yatırım yapılmaz.

Yazarın Diğer Yazıları