Hüseyin Movit'in uyarısı üzerine Kelime Oyunu'nu izledim. Belki de ilk kez TEVE 2'ye sabitlendim. Ali İhsan Varol geleneksel yarışmasına bu defa spikerleri çağırmıştı. Murat Güloğlu, Gözde Atasoy ve Gülay Özdem için zor da olsa "sınavı geçtiler" diyebilirim. Kesinlikle en başarılı isim Bünyamin Sürmeli idi. Kendi adıma cevaplayamadığım soruları başarıyla yanıtladı. Örneğin "tatari"nin "az pişmiş et" olduğunu yardımla da olsa bildi. Sütyene "turunç mengenesi" dendiğini de öğrendik.
Kazanılan paraların Darüşşafaka'ya bağışlanmasını sevdik. Ayrıca kendini "ekonomi uzmanı" zanneden Ebru Baki'nin düştüğü duruma şaşırdım. "Saklambaç oyunundaki anahtar kelime sobe" yerine ne dedi biliyor musunuz; "oley"!
O anda nasıl Movit'in aklına ben geldim ise bir başka büyüğümü anımsadım. Kendisi "anti Ebru Baki fanı"dır. TEVE 2'yi izlediğini sanmıyorum. Kesin TRT Müzik'te Mustafa Keser-Seda Gökkadar ikilisinin TSM programını tercih etmiştir. Kazara Kelime Oyunu'na takılmış olsa mutlaka beni arar ve "kültür katili"ni izledin mi deyip kahkahalar atardı.
***
Huysuz'u rahat bırakın
Seyfi Dursunoğlu'nun yılbaşı ekranında olacağı anonslarını duyunca sevindim. Bildiğiniz gibi RTÜK'ün esprilerine getirdiği yasak yüzünden epeydir göremiyorduk. Kendi adıma sevdiğim bir şovmendir. Doğaçlama esprileri vardır. Bant yayın ve "kurbağalama makinesi" ile denetim artık kolay. Ancak bu da uygulanmıyor. Yeşil Kabare'de -Mehmet Ali Ilıcak götürmüştü- yakından tanıdım. Bir dönem Sait Halim Paşa Yalısı'nda da seyrettiğim Huysuz Virjin'e her zaman tam not verdim. Amcasının oğlu Fikret Dursunoğlu'yla olan dostluğum sempatimi ikiye katlamıştır.
Doğrusu sansürsüz bir yılbaşı programında eski partneri Murat Başoğlu hakkında neler söyleyebileceğini hâlâ merak ediyorum. Son skandaldan sonra mutlaka onu mahvederdi.
Asıl üstünde durmak istediğim Seyfi Dursunoğlu'nun son hali. Allah uzun ömür versin. Ancak çastaralarını değil göstermek, söylemekte dahi zorlanıyor. 86 yaşına gelmiş bir sanatçıyı artık rahat bırakmalıyız. Zaten Kanal D'de birkaç ismin sunumundan öteye geçemedi. Onun endişesi tacının birinin eline geçmesi ise merak etmesine gerek yok. Ufukta kimse görünmüyor.
***
Acun götürdü
Yılbaşı programlarında birkaç televizyonda birden gözükenler vardı. Sibel Can ve Aleyna Tilki gibi. Tadı tuzu kalmamış Çocuklar Duymasın'ı bu önemli geceye ayırmak kimin fikri ise aklına turp sıkayım. Haydi bu halde bıraktınız. Peki eski bir senaryonun tekrarlanması ne oluyor? Şükrü'nün karısı Hatice bile değişti. MİNT, seyirciyi aptal mı zannediyor?
Amiyane tabirle yılbaşında malı TV 8 götürdü. Yayının sürprizi Acun Ilıcalı'nın beyazlara bürünmüş haliydi. Diğer hoşluğu kızlarından Leyla Ilıcalı'nın liderliğindeki müzik grubuydu. Onlara isim babalığını ben yapmak istiyorum; "Dişi Telliler Dörtlüsü". Acun'u da uyarmak şart. Seda Sayan-Sinan Engin ürünü Oğulcan'a televizyondan göndermelerin bizzat Acun'a havale edilmesine şaşırdık. Şimdiki gençler çok hızlı.
Defne Samyeli
O Ses Türkiye'nin "özel programı" böylesi bir gece için en iyisiydi. Hani bir laf vardır "duyan gelmiş". Bu defa çağrılan herkes oradaydı. Yılmaz Vural, Cenk Tosun ve Kerem Tunçeri gibi sporcular şarkı söyledi. Dizi oyuncuları ilgi topladı. Pınar Deniz ve Gizem Karaca güzellikleriyle ön plana çıktılar.
Defne Samyeli'ye ayrı parantez açıyorum. Bu kızı Türkiye güzeli seçilince tanımaya başladık. Habercilik, ana haber sunumu ile şöhret basamaklarını hızla tırmanmaya başladı. "Bu gidişle Tuncay Özkan'ı sollayacak" dediğimi iyi hatırlar. Kurtlar Vadisi gibi "ağır abiler" dizisinde "ağır abla"yı oynadı. Yine bir televizyon programında söylediği şarkılarla "Malım var, malım var" beyanında bulundu. Yani "benim sesim de güzel" dedi. Şimdilerde önemli br kulüpte program yapmaya başladı.
Dünden bugüne
Bu konuyu konuştuğum bir arkadaşım "yaşlandı" demez mi? İtiraz ettim; "mihrap da yerinde, mimber de". Kendisine yıllar önceden bir anımı aktardım:
"Babıali'nin ünlü fotoğrafçılarından Çolak Şevket'in -Uygun- tepeme dikildiğini fark ettim. Elimdeki gazetede bir resme bakıyordu. Monaco Prensesi Grace Kelly ve güzel kızı Stephanie denizdeydiler. Tabii mayolu halde. Şevket'e kızı işaret ettim. O da bir an durdu ve 'ben anasını tercih ederim' deyip, yürüdü gitti."
Bu örneği şimdilerde Defne Samyeli'ye uyarlamak mümkün.
