Tezgâhlanan "sivil çözüm süreci"nde PKK'nın alternatifi...
Hatırlayalım!..
Selahattin Demirtaş'ın Diyarbakır'dan yaptığı çağrıya olumlu cevap vermişti. 2012 yılının sonuna doğru Pakistan'a yaptığı ziyaretten dönerken uçakta kabin ekibi "gazeteci"lere "Valilerin seçimle gelmesini" gündeme getirmişti R.Erdoğan.
YENİÇAĞ'dan devamlı dikkatinizi çekmeye çalışıyoruz; yeni çözüm masası tezgâhlarına...
Sıcak haberle başlayalım; "Reis" ile Ahmet Hoca arasındaki Valiler kararnamesi krizi malumunuz. Çok hassas bir detaya yer verelim. Bazı eski milletvekillerinin Vali yapılması konusunda derin bir kriz yaşanıyor. Saray kaynakları, 14 eski AKP milletvekilinin Vali olmasının gündemde olduğunu söylüyor. Sıkıntı Davutoğlu'nun isimler ve sayı üzerinde yaptığı itirazlarda. Alıcılarınızın erken uyarıya açık olması için; bu kriz aşılırsa yukarıda hatırlattığım proje için önemli bir yapı taşı olacak. Sadece eski AKP'lilere koltuk kıyağı olarak görmeyin. Yani; denecek ki "alın size kendi oylarınız ile seçtiğiniz, seçilmiş Valiler."
"Etme!.. Adamlar HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırıyorlar. PKK ile de kavga ediyorlar" diyeceksiniz.
Durun!.. Kazın ayağı bildiğiniz gibi değil. Hani şu selvi boylu güdükler vasıtasıyla "kopyala yapıştır" devam eden yeni "sivil çözüm süreci" algı operasyonları var ya! Perdeyi biraz daha aralayalım mı?..
Çözüm/çözülme sürecinin kapısını yeniden aralamak isteyen AKP'nin PKK ile masaya oturduğu izlenimi vermemek için yeni aktörleri devreye soktuğu bunların başında da Hizbullah çizgisinde yapılanmalar olduğu Ankara'da yakından takip ediliyor.
Özellikle AKP'nin Doğu'da toplumla bire bir temas boyutunda yeterli ol(a)maması, bu durum karşısında bölgede lokal boyutta etkin bir örgütlenme ağına sahip Hizbullah çizgisini sistematik olarak öne çıkartmaya çalıştığını görüyoruz.
Bölgedeki kaynaklar da, "1 Kasım seçimlerinden itibaren AKP ve HÜDA-PAR arasındaki siyasi yakınlık, PKK ile çatışma sürecinin yoğunlaşmasıyla daha da ön plana çıkmıştır. Özellikle Diyarbakır Bağlar semtinde Hizbullah mensuplarının geçmişe göre daha cesaretli oldukları ve PKK'ya açıktan müdahale etmeye başladıkları görülmektedir. Bölgede çok boyutlu bir radikalleşme eğilimi yaşanırken, Hizbullah içerisinde de bu eğilime göre şekillenen gruplar olduğu bilinmektedir" diyor.
AKP çatısı altında şekillenen "siyasal İslam" eğiliminin Kürtler özelinde temsiliyetini son süreçte HÜDA-PAR ve Hizbullah ele almaya çalışıyor. AKP ile ciddi bir paralellik içerisinde hareket eden HÜDA-PAR bölgedeki muhafazakâr tabanın temsiliyetini elde etmeyi ve politik açıdan çıtayı üst noktalara çıkartmayı hedefliyor. Bu süreçte AKP'nin de ciddi desteğiyle bölgede HÜDA-PAR, tabandaki potansiyelini artırıyor.
İktidarın, HÜDA-PAR'a yönelik desteğinin politik boyutu, "çözüm süreci"nde HDP'nin bölgede AKP'yi siyaseten ciddi şekilde geriletmesi ile açıklanabilir. "Çözüm süreci"nde tek aktörlü bir stratejinin izlenmesi HDP'nin güçlenmesine ve KCK'nın bölgede kemikleşmesine yol açmıştı.
AKP-HÜDA-PAR yakınlaşmasının temelinde yatan ana faktörlere baktığımızda;
* Bölgede vekil parti siyaseti üzerinden HDP'nin zayıflatılması,
* Yeni bir çözüm süreci için alternatif siyasi akımların inşası,
* Kürt siyasi hareketinin seküler çizgiden siyasi İslami çizgiye çekilmesi,
* Olası özerklik durumunda bölgeye yönelik siyasi yelpazenin dizaynı,
* Bölgede sempatizan kadrosunu IŞİD'e kaptıran Hizbullah'ın yeniden eski konumuna döndürülmesi, böylece IŞİD'in daha kontrollü bir zemine çekilmesi,
* Politik alan dışında Hizbullah'ın kendisini aşama aşama örgütlemesi ve YDG-H, YPS gibi yapılar karşısında lokal bir güç olarak sigorta işlevi pozisyonuna getirilmesi.
Bu hususların mevcut süreçte yaşandığı ve ilerleyen dönemde de daha yoğun şekilde yaşanacağı görülüyor. AKP'nin HÜDA-PAR ve Hizbullah'a sistemli desteğinin en önemli sebeplerinden birisi de son zamanlarda gerek AB'nin gerekse ABD'nin yeniden çözüm sürecinin başlaması yönündeki diplomatik baskılarına karşı farklı dinamikleri kontrollü şekilde hayata geçirmek ve bölgede vekil parti siyaseti inşa etme gayretidir.
AKP'nin yeni stratejisinin dönemsel açıdan belirli ortak çıkarlara işaret ettiği açık olmakla birlikte, orta ve uzun vadede bölgede PKK karşısında radikalleşmiş, ancak dini istismar eden ve 2000 öncesi Hizbullah'ın yeni ve gelişmiş bir versiyonunu ortaya çıkarabilir. Özellikle, IŞİD rüzgârının gerek bölgeyi gerekse Türkiye'yi yoğun şekilde etkilediği bugünlerde bu radikal eğilimlerin hızla halk tabanına ve gençlere sirayet etmesi olası bir durumdur. "Siyasal İslam"ın Kürt siyasetinde güçlenen bir aktör olması, bölgede halihazırda devam eden çatışma süreci yeni bir radikal doğuma (!)yol açabilir. "Siyasal İslam"i hareketlerin radikal hareketlerle makasının gittikçe kapandığı günümüzde çatışmalı bir bölgede bu durumun daha ciddi bir risk potansiyeli taşıdığını anlamak için de ulema olmamız gerekmiyor!...
Çözüm/çözülme sürecinde PKK'ya göz yumulmasının acı bedellerini ödüyoruz... Yeni bir toplum mühendisliği ve algı çalışması ile antitez bağlamında Hizbullah'ın veya yeni gelişebilecek radikal eğilimlerin görmezlikten gelinmesi, siyasi projelerin sekteye uğramaması için üstünün kapatılması, ileride "çözüm süreci"nde yaşanan hayal kırıklığının çok daha vahim bir benzerinin yaşanmasına yol açabilir.
"Çözüm süreci"nde çok yattık. Ne olur şu yorganı bir daha üzerinize çekmeyin!..