Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Halil Kağan ÖYKEN
Halil Kağan ÖYKEN
Çalışma Gündemi

Temmuz ayında işçiye ve emekliye zam yapılacak mı?

2024 Temmuz ayı yaklaşırken doğal olarak çalışanların ve emeklilerin gözleri aylıklara yapılacak zamlara çevrilmiş durumda. Asgari ücretlilerin zam alamayacağı ancak emeklilere zam yapılacağı kamuoyuna yetkililerin ağzından yansımış durumda. Asgari ücrete zam yapılmaması durumunda asgari ücretin üzerinde tutarlarla çalışanların da zam alamayacağı sonucu çıkacak gibi. Ancak çalışma hayatı, ücretlendirmede kendi politikasını belirlemekte özgür. Diğer bir deyişle asgari ücrete zam gelmemesi, iş yerlerinin asgari ücretliye ve asgari ücret üstünde ücret alanlara zam yapamayacağı anlamına gelmiyor. Nitekim çalışma dünyası asgari ücrete zam gelemese bile çalışanlarına zam seçeneğini masaya koymalı. Zira zam kartını kullanmadıklarında 2025 yılına kadar ellerindeki iş gücünü muhafaza etmekte zorlanacaklardır. Özellikle de nitelikli iş gücü konusunda meydana gelebilecek sorunlar, işletmenin ürün kalitesine ve işin sürekliliğine tesir edebilecek noktaya ulaşacaktır.

Diğer taraftan yılın ilk dört aylık enflasyon rakamları, bize toplamda yüzde 18,72 rakamını veriyor. SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarında Temmuz zammının netleşmesi için Mayıs ve Haziran enflasyon rakamlarını bekliyor olacağız. Şayet bu iki aydaki rakam da son iki aydaki gibi %3 civarında olursa; emekli aylıkları enflasyondan dolayı %25 civarında artacak.

Şayet 2024 Temmuz ayında %25 civarında emekli aylıkları artarsa; bu artışı bir zam olarak görebilir miyiz?

Burada dikkatlerden kaçmaması gereken husus, bu artışın enflasyondan dolayı yapılmış olmasıdır. Zaten piyasa fiyatları açıklanan enflasyon rakamlarına göre arttı. Basitçe ifade edersek; aylıklarda yapılacak artış ile piyasa fiyatlarındaki artışın karşılanması amaçlanmakta. Hâlbuki emekli aylıkları geçen dönemlerde enflasyona karşı satın alma güçlerini yitirmişlerdi. 2023 Haziran ayından önce açıklanan Tüfe rakamları aylık bazda 0,04, 2,39-2,29 gibi rakamlar iken sonrasında enflasyon aylık bazda %9’lara çıkmıştı. Dolayısıyla emekli aylıkları bir dönem, enflasyon rakamlarının düşük açıklanmasından etkilenerek, aylıklarında düşük artış ile karşılaştı. Açıklanan TÜİK rakamları esas alınarak aylıklar arttırıldı. Bu da doğrudan satın alma gücünde büyük kayba yol açtı. Emekliler söz konusu kayıpların telafisini ve üzerine refahtan pay almayı haklı olarak bekliyorlar. Memur emeklileri ise memura verilen seyyanen zammı alamadıkları için ayrıca mağdur edilmiş hissediyorlar. Son bir yıla kadar memur emeklisi ile memur arasındaki aylık makas değişmemişti. Memur emeklisine seyyanen zam verilemeyerek; memur ile memur emeklisi arasındaki aylık dengesi bozulmuş oldu. Aylıklar, emekli olunca yarıya düşüyor. Bu da memurun emekliliğini güçleştirdiği gibi, memur emeklisini de zora sokmuş durumda.

Diğer taraftan en düşük aylık uygulaması içinde sıkışan, daha çok prim ödediği hâlde daha az prim ödeyenlerle aynı aylığı alan önemli bir emekli sayımız mevcut. Hâlihazırda 10.000 TL. aylık alıyorlar. Şayet en düşük aylık yükseltilmeden sadece kök aylıklara zam yapılırsa; en düşük aylık alan emeklilerin bir kısmı %25’in altında zam ile de karşılaşabilirler. Dolayısıyla en düşük aylık alanların kök aylıklarını E-Devlet aylık bilgisi uygulamasından kontrol etmelerinde yarar bulunmakta.

ÜÇ SORU ÜÇ YANIT

İşçiye ara dinlenmesi verilmesi zorunlu mudur?

İşçinin günlük çalışması sırasında doğal olarak mola verme, dinlenme, yemek, çay gibi gereksinimlerini karşılaması gerekmektedir. Bunun için de çalışma süresi arasında ara dinleme süresi verilmesi zorunluluğuna yasada yer verilmiştir. Diğer türlü işçinin aralıksız olarak çalışması iş verimini düşüreceği gibi iş kazalarına da yol açabilecektir. Bu nedenle işçi ara dinlenme vermek istemese bile ara dinlenme uygulamasından vazgeçilmemesi gerekmektedir.

Ara dinlenme uygulamasının esasları nelerdir?

*Ara dinlenmesi, günlük çalışma süresi içinde olmak üzere verilecektir. Ara dinlenmesi süreleri, aralıksız olarak kullandırılacaktır. Bu sürelerin işin başlangıcında ya da bitişinde kullandırılması olanaklı değildir. Bir başka anlatım ile ara dinlenme süresi kadar işe geç gelme ya da işten erken ayrılma olanaklı değildir.

*Ara dinlenmesinin kullandırılacağı zaman aralığını belirlemek işverenin inisiyatifindedir. İş yerinde sürdürülen faaliyetin durumuna göre işveren tarafından karar verilebilir. Diğer bir deyişle zamanlamaya karar vermek, işverenin yönetim hakkı içinde değerlendirilir. Ancak bu hakkın kullanılması yasal düzenlemenin ruhuna uygun olmalıdır. Bu nedenle ara dinlenmelerin çalışma sürelerinin ortasına konulmasında yarar vardır. Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre karar vermekte yarar vardır. Ara dinlenmesinin geciktirilmesi ya da zamanında kullandırılmaması; işçinin performansını düşüreceği gibi, işe dikkatini de azaltacaktır.

*Yine yürütülen işin aksamaması için; işçilerin sırayla gruplar hâlinde ara dinlenmeye çıkmaları olanaklı olacaktır. Şayet bir aksama yok ise tüm işçiler birlikte ara dinlenme sürelerini kullanabilir.

*İşçinin ara dinlenme süresinde serbest olacağı, bu süreyi dilediği gibi kullanacağı kabul edilmelidir.

*Ara dinlenmeleri çalışma süresi içinde kabul edilmez.

Ara dinlenme süreleri ne kadar olmalı?

Ara dinleme süresi hesabı işçinin günlük çalışma süresinin uzunluğuna göre yapılacaktır. Buna göre:

1-) Dört saat veya daha kısa süren işlerde on beş dakika,

2-) Dört saatten fazla ancak yedi buçuk saatten az süren işlerde otuz dakika,

3-) Yedi buçuk saatten fazla süren işlerde ise 60 dakika ara dinlenmesi verilecektir.

2024 yılı için 4857 sayılı kanunun 104’üncü maddesi gereğince; ara dinlenme süresine uyulmamasının sonucu olarak 14.739 TL idari para cezası uygulanacaktır.

Sorularınız için e-posta adresi: hkaganoyken@gmail.com

Yazarın Diğer Yazıları