Tarım ve Orman Bakanlığı, yılda en az iki kez içeriği değiştirilmiş ve sahte ürün satan marka ve şirketleri açıklıyor.
Geçen yılın en önemli olayı güvenli diye yıllarca süpermarketlerde satılan sucuklarda açık ve net bir şekilde domuz eti bulunması oldu.
Yine çok ünlü bir köfte markasında, Kayseri ve Afyon'un bazı meşhur markalarında da ya domuz eti ya da at-eşek eti çıktı.
Bakanlık yeni yılın ilk haftasında yaptığı bir denetimin sonuçlarını 60 sayfalık bir liste halinde daha açıkladı.
Bu liste de ilginçti.
Kırmızı pul biber diye yediğimiz şeyin içeriğini bakanlık bile zor saptamıştı. Boyadan tutun da akla mantığa gelmeyecek kimyasallar bu ürünlerde çıktı.
Tabii ki en şaşırtıcı olan ise 80 milyon Türkiye'nin her gün içmeden yapamayacağı çayda boya çıktı.
Bildiğimiz kimyasal boya. Çayın daha parlak siyah görünmesi için içerisinde kanserojen maddeler bulunan boya katılmıştı.
Üstelik bunu yapan da öyle tek bir firma değildi çok sayıda firmanın paketleyip sattığı çayda boya çıktı.
Yine denetimde en çok içeriği ile oynanmış iki ürün dikkat çekiyor.
Birincisi zeytinyağı ikincisi ise bal.
Türkiye bu iki üründe de dünyanın sayılı üreticilerinden. Balda dünyada Çin'den sonra en çok üretim yapan ülkeyiz. Zeytinyağında da ilk üçteyiz.
Gelin görün ki, bu iki üründe de en çok sahtesini yiyen millet biziz.
Onlarca bal sahte çıktı. İnsan sağlığı için son derece tehlikeli olan mısır şurubundan yapılmış ballar Türkiye'nin her yerinde satılıyor.
Zeytinyağı konusunda ise tam ağlanacak haldeyiz.
Ayvalık, Gemlik ve Aydın bölgesinden çok sayıda firmanın markasında satılan ürünlerde zeytinin yağını mikroskop ile arasan bile bulamazsın.
Sözün bittiği yerdeyiz!
Tarım Bakanlığı bu ürünleri rast gele yaptığı denetimler sonucunda ortaya çıkartıyor. Yani bin ürün varsa en fazla 100 tanesinde denetim yapabiliyor.
Tüm ürünleri denetleyemeyeceğine göre, daha binlerce sahte ürünü satın alıp tüketiyoruz.
Bu konuda yapılacak bir şey yok.
Mevcut yasalara göre, sadece 30 bin lirayı geçmeyen bir para cezası veriliyor. Adam dana eti yerine binlerce ton domuz eti satıyor 8 bin lira ceza ödüyor.
Yine gerçek çiçek balı diye 10 bin ton balı fabrikada üretip satıyor ama ödediği ceza 18 bin lira.
Burada sorun cezaların yetersiz oluşu.
İçerisinde domuz eti bulunan sucuk firması 4 ay sonra farklı bir marka ile çıkarak süpermarketlerde satılmaya başlandı.
Bu da ortaya çıkınca bu ünlü şirketin savunması akıllara ziyan.
"Fabrikamızda çalışan bir işçi domuz avına gitmiş. Vurduğu domuza dokunduktan sonra fabrikaya gelen ürünlere elini atmış. Ondan domuz DNA'sı bulaşmış!"
Açıklama böyle ister gülün ister ağlayın!
Türkiye'de acil olarak yeni düzenleme yapılması lazım. Halk sağlığı ile oynayan sahte ve içeriği değiştirilmiş ürün satan kişi ve şirketlere çok ciddi para cezası verilmesi lazım. Yine bu yolla kazanılmış tüm servete el konulması gerekiyor.
Tabii ki bir de mutlaka hapis cezası.
Bunu bütün dünya uyguluyor. Bizde ise halen komik komik para cezaları veriliyor.
Bir de ne hikmet ise bu cezalara hiç zam gelmiyor.
Bunu gören kötü niyetli insanlar ise tavşan kanı diye içtiğimiz çaya boya da katar başka şey de.
