TAV’ı tavlamak
TAV, yani Tepe Akfen. Başta dünyanın sayılı havalimanlarından Atatürk Havalimanı’nı işleten dev şirket. TAV, Türkiye’de ve başka ülkelerde 10 havalimanı işletiyor.
Çok da başarılı. Zaten başarı yeni projeleri getiriyor. Bir Türk şirketinin havalimanı işletmelerindeki bu başarısı eminim herkesi gururlandırıyordur.
Ancak;
Sinek küçük ama mide bulandırır diye bir atasözümüz var. Yaşadığım bir değil 2 olay da mide bulandırıcı türden.
Tarih 27 Aralık, yer Atatürk Havalimanı.
Bir yurtdışı uçuşu için Atatürk Havalimanı’na gittim. Dış hatlar giriş kapısından indiğimde iki bagajımı koyabileceğim bir araba aradım. Malum bu hizmeti de TAV veriyor.
Uzun çabalarıma rağmen maalesef bagaj arabası bulamadım.
Kolay değil, dünyanın en yoğun havalimanlarından birinde yılbaşı öncesi o yoğunluktan araba kalmamış olabilirdi.
Yani hoşgörü ile baktım.
Tarih 25 Ocak, saat 18.55.
Yarı yıl tatili nedeniyle yine Atatürk Hava Limanı dış hatlara gittim.
Çok ilginçtir yine bagaj arabası yok.
Bagaj arabalarının orada, çok sayıda hamal ve arabaları hazır bekliyor.
İşte o an bu işte bir gariplik olduğunu hissettim.
Uçağım saat 21:00’de olması ve daha zamanımın da olması nedeniyle inat ettim araba beklemeye. Tam 25 dakika ne ben araba bulabildim ne de havalimanına giriş yapan benim gibi yüzlerce kişi.
Aralarında yabancıların da bulunduğu yolcular, zorunlu olarak hamallara eşyalarını teslim ettiler.
İnat ettim, bagajımı tüm zorluklara rağmen hamal gibi taşıdım.
Tam polis kontrolünden geçerken arabasında yük taşıyan hamal, alaycı bir tavırla gülerek, “bu cimriliğe değer mi” dedi.
O hırsla koca havalimanında şikayetimi bildirecek TAV yetkilisi aradım. Derdimi en son danışmadaki yetkiliye anlattım ve bana şikayetimi, TAV’ın telefonlarına bildirmemi istedi.
Benim gibi onlarca insan öfke ve hırsla ya da o hamalın tabiri ile cimrilik yapanlar, maalesef uçuş koşuşturmasından bu telefonları arama gereği bile duymuyorlar.
Yazımın da başında söylediğim gibi bu çok basit bir olay. Ama mide bulandıran bir olay.
TAV gibi dünya şirketinin, bu tür basit oyunları görmemesi ve en önemlisi yolcuları mağdur etmesi düşündürücüdür.
TAV, benim üç kez yaşadığım olaya tamamen tesadüf diyebilir.
Tesadüf de olabilir ama dış hatlar gidişte 25 dakika bir Allah’ın kulu burada araba olmadığını görüp tedbir almaması profesyonelliğe hiç yakışmayan bir olaydır.
Hırsızlık olayı
Yaklaşık bir ay önce THY yolcusunun Amerika’dan gelirken bagajından iphone çalınmasını yazmıştım. Bu konuda yüze yakın elektronik posta aldım. Fotoğraf makinesi kaybolan, bavulundan parfümleri uçan çok sayıda mağdur.
Ortada mağdur çok, ama THY yok!
Milyon dolarlık reklam kampanyaları ile imaj yapmaya çalışan THY, maalesef bu konuda 2 satırlık bir açıklama bile yollamadı.
THY yetkililerine buradan kolay gelsin diyorum.