"Tanrı'yı Kim Kullanıyor?"

Giordano Bruno, "Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar." demiştir...

Bu söz, 1600 yılı Şubat ayında İtalya'da yakılan bir bilim ve din adamının sözü.

Hem dili kesildi ve hem de Campo de' Fiori Meydanında diri diri yakıldı...

Suçu neydi?

Kilisenin görüş ve düşüncelerine (yani fetvalarına) karşı çıkmak, aykırı söz söylemekti.

Bruno, Dominikan tarikatındandı ve aynı zamanda bilime ilgi duymaktaydı. Bir gün bu merakı sebebiyle kilisenin yasaklı kitapların tutulduğu gizli bölmesine girdi ve yakılacak kitaplardan bazılarını okudu.

Ama yakalandı.

İster istemez din adamı oldu ve merakı onu ölüme götürdü.

Zeki adamdı.

Hafızası da çok güçlüydü.

Okuduklarını unutmadı. Araştırdı, inceledi ve dedi ki: "Evrende güneş sisteminin dışında başka sistemler de var. Evren sürekli büyümektedir.."

Yetmedi..

Kopernik gibi, düşündüğünü açıkladı.

"Güneş dünyanın etrafında dönmüyor. Dünya güneşin etrafında dönüyor..."

Hâlbuki kilisenin kutsal açıklamaları böyle söylemiyordu.

Fetvaların dili bu değildi..

Onlar, ta Milattan sonra 2. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar sürecek bir fanusun içindeydiler ve Batlamyus teorisine karar vermişlerdi. Gerçi bir ara dünyanın düz olduğunu gök kubbenin bir yarım küre şeklinde üzerini kapattığını düşünseler de sonunda Batlamyus'ta karar kılmışlardı.

Din dışı kalan Bruno, 8 buçuk yıldan fazla hapis kaldıktan sonra mahkeme kararıyla eziyet edilerek öldürülmesine karar verilmiş biriydi. Nitekim Roma'da diri diri yakılarak öldürüldü. Şimdi yakıldığı yerde heykeli var.

Özgürlük heykeli.

Düşünce özgürlüğünü temsil ediyor..

Tarih, Bruno'yu haklı çıkardı.

Bilim, yeni buluşlar yaptı ve Newton, yer çekimi kanununu buldu. Anladık ki, yer hem kendi etrafında ve hem de güneşin etrafında dönüyor.

Kilise ters yüz oldu..

Bununla da kılınsa iyi..

Daha sonra Big-Bang (büyük patlama) teorisi ortaya çıktı. Yetmedi evrenin sürekli büyüdüğü sonucuna varıldı. O da yetmedi, ışık hızı hesaplandı.

Derken Einstein geldi ortalığı toz duman etti.

Fizik zirveye çıktı.

Görelilik kuramıyla, zaman kavramını değiştirdi Einstein.

İnsanlar atomu ele aldı.

Atomun içinde protona, çekirdeğe ulaştı.

Yetmedi daha küçük parçacıklara vardı. Kuarkları, hatta altıncı kuarkı buldu. Ve atom parçalanmakla kalmadı, faydasının yanında insanlığa zarar verecek enerjiye dönüştü. Işığı, enerjiyi, uçağı, radyo dalgalarını tespit etti. Öyle an geldi ki, uzay yolculuğu ile Ay'a gitti.

Hangi bilgi güvenilir? Dini bilgi mi, bilimsel bilgi mi; sorusuyla birlikte pozitivizm doğdu.

Ne diyor Bruno?

Tanrı yoktur demiyor, tam tersine varlığını kabullenerek "Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar" diyor.. Şimdi söyleyin lütfen: Allah ile kim aldatıyor? Bruno'nun söyleyişi ile "kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı'yı kim kullanıyor?" Tarikatlar mı, politikacılar mı, bir kısım dini otoriteler mi? Kim?

Yazarın Diğer Yazıları