Tahrik edilmemeli
Mısır’da Müslüman Kardeşler’in seçimle yönetime gelmesi ve Mursi’nin cumhurbaşkanı seçilmesini müteakip yönetim, demokrasinin gereklerini yerine getirmediği ve ideolojik bir yaklaşım sergilediği gerekçesiyle, iktidar karşıtı gösterilerden de güç alınarak, darbeyle görevden uzaklaştırılmıştır. Sebebi ne olursa olsun, memnuniyetsizlikler için, erken seçim de dahil olmak üzere, demokratik sistem içinde birçok çare bulunması imkânı varken, böyle bir olayın gerçekleşmesi demokrasiyle bağdaşmaz. Kabul edilemez. Askeri müdahaleyi kabul etmeyerek darbeyi protesto eden halka karşı silah kullanılmasını, onların ölümüne ve yaralanmasına sebep olunmasını da kabul etmek mümkün değildir.
Ancak iktidara el koyan askeri yönetimin, gösteriler karşısında geri adım atarak iktidarı kendiliğinden terk etmesini de beklemenin doğru bir yaklaşım tarzı olamayacağını da düşünmek gerekir.
***
Mısır’da darbe karşıtı gösteriler devam etmekte, bu gösterilere karşı darbe yönetimi tarafından, ölümlere neden olan karşı müdahalelerde bulunulmaktadır. Henüz güvenlik ve istikrar sağlanamamıştır. Ölü sayısının 1000’e, yaralı sayısının da 10.000’lere ulaştığı söylenmektedir. Darbe karşıtı gösteriler devam ettiği sürece, göstericilere karşı müdahalelerin, dolayısıyla ölümlerin ve yaralanmaların da devam edeceği değerlendirilmektedir. Ayrıca darbe yönetiminin, göstericileri daha sert davranmaya, hatta silah kullanmaya kadar varan bir tepki göstermeye teşvik ve onları tahrik ederek illegal/terörist durumuna düşürmeye yönelik davranış biçimi sergilediği de görülmektedir.
Bu kapsamda darbe yönetimi, Müslüman Kardeşler’in liderini tutuklamış olup, örgütü de illegal olarak nitelendirerek faaliyetlerini yasaklamayı, bunun sonucunda onları yeraltına inmeye mecbur ederek yasadışı duruma sokmayı planladığını da söylemek mümkündür.
Diğer taraftan darbe yönetimini destekleyen özellikle bölge ve bazı bölge dışı ülkeler de bulunmaktadır. Kendi yönetim yapılarına uygun olarak bunlardan bir kısmı darbelerden, bir kısmı da demokrasiden çekindiğinden, kendi durumlarına göre tavır almaktadır. İç ve dış faktörler dikkate alındığında, çatışmaların kısa süre içinde durmasını beklemenin de oldukça zor olduğu, inatlaşmanın zarar getirdiği, inatlaşmadan zarar görecek olanların da Mısır halkı olduğu hesaplanmalıdır.
***
Mevcut şartlar itibariyle arzu edilebilecek en iyi gelişmenin, çatışmaların bir an önce durması, akan kanın ve çekilen acıların sona ermesi, güvenliğin ve istikrarın yeniden oluşturulmasıdır. Bunu takiben yeniden bir seçim atmosferi tesis edilerek serbest seçimlere gidilmesi suretiyle yeniden demokratik bir gelişme fırsatı yaratılmasıdır.
Bunun yolunun da, taraflara direnmeleri yönünde değil, tam aksine itidal çağrısı yapılmasından ve bir anlaşma zemini oluşturularak demokratik sisteme yeniden geçişe imkân sağlanmasından geçtiği kıymetlendirilmektedir. Bu nedenle darbeye direnenleri, ideoloji başta olmak üzere, tahrik ederek daha fazla insan hayatının kaybedilmesine sebep olunmamalıdır. Mazlumun ve haklının yanında yer almak, ona destek vermek başka, onları tahrik ederek ölümüne sebebiyet verecek davranış içine sokmak başkadır. Suriye’de yaşananlardan da ders çıkarmak gerekir.
***
Mısır’daki gelişmelerin, Türkiye’de de olabileceği telaşı ve duygusu içinde olmanın bir anlamı da yoktur. Türkiye’de bugüne kadar böyle bir durum yaşanmamıştır ve yaşanması da mümkün değildir. Türk Milletinin yapısı, tecrübesi, değerleri, anlayışı ve ileri derecede olmasa da mevcut demokrasisi buna imkân tanımaz.
Bu nedenle darbe karşıtı olunduğunun belirtilmesine devam edilirken, tahriklerden kaçınılmasının, iç politikaya malzeme yapılmasından ve bu konuya gereğinden fazla tepki gösterilmesinden uzak durulmasının daha faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Türkiye’nin bu kadar meselesi varken, yönetimin ve Türk Milletinin, dikkatini ve gayretini kendi sorunlarının çözümünde yoğunlaştırmasının daha gerçekçi olacağı düşünülmektedir.