T.C. Köftecisi Osman Usta...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Silahla bu ülkede bir şey çözülemeyeceğini herkes gördü. Bir çakıl taşının bu ülkeden koparılamayacağını terör örgütü de net bir şekilde gördü” dedi. O halde, AKP hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına PKK ile neyin pazarlığını yapıyor? PKK ile Güney Doğu Anadolu’yu ağaçlandırma seferberliği mi başlatacaklar?


***


Çelik, bir gazetecinin sosyal medyada 10 milyonu aşkın kişinin isminin başına “T.C.” ibaresi koyduğunu belirtmesi üzerine, “T.C. ile ilgili ne Bakanlar Kurulu’nda ne bakanlıklarda, hiçbir yerde böyle bir görüşme kesinlikle söz konusu değil. Bir bürokratın veya bir kişinin kendi uygulaması diyebileceğimiz belki de... Biz de bu vesileyle duyduk. T.C. kavramının neresinden kim rahatsız olacak, böyle bir şey olabilir mi? Bunu getirip bir hükümete, bunu getirip bir bakana, yürütmeye, yasamaya falan dayandırmanın hiçbir mantığı, temeli de yok” diye konuştu..
Hadi bu yaklaşımı doğru kabul ettik diyelim; 10 milyon kişinin tepkisini gördükten sonra mı “T.C.” ye sahip çıkılmalıydı?
Üstelik resmi tabelalardan T.C. ibaresinin kaldırılması yeni bir olay da değil. Mesela, bir öğretmen okurumuzun verdiği bilgiye göre Edirne’nin Keşan ilçesinde beş yıl önce bütün okulların tabelalarından T.C. yazısı kaldırıldı. Anlaşılıyor ki bu uygulama, sessiz sedasız başlatıldı. Kimse farkında olmayınca devam edildi. Ancak konu basının gündemine girince bütün halk duydu ve büyük tepki oluştu.
Halk, tepkisini sadece sanal ortamda değil, fiilen de ortaya koydu. Trabzon’da vatandaş, resmi tabelalara T.C. yazdı. Şenol Çarık’ın verdiği bilgiye göre Osmaniye’nin Düziçi ilçesinin tek köftecisi Osman Er, devlet kurumlarının tabelalarından T.C.’nin silinmek istenmesine tepki olarak, işyerine “Türkiye Cumhuriyeti Köftecisi Osman Usta” diye yeni bir tabela koydu! Osman Usta, “Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Nasıl soğansız köfte olmazsa, resmi kurumlarda da T.C.’siz tabela olmaz” dedi.
Görüldüğü gibi, vatandaş, artık tepkisini “başıma ne gelir” diye düşünmeden, üstelik bireysel olarak da gösteriyor. Bu tepki, doğrudan Tayyip Erdoğan’a kadar gidiyor.. Halkın desteğini kaybetmemek için böyle durumlarda hemen geri adım atıyorlar.


***


Anayasa’dan Türk kelimesinin çıkarılması konusunda da böyle oldu. Şimdi Bekir Bozdağ, “AK Parti grubunun sunduğu Anayasa önerisi içinde pek çok maddede ’Türk’kelimesi de ’Türk Milleti’kelimesi de geçiyor” diyor. İyi de “AKP anayasadan Türklüğü çıkaracak” iddiaları durup dururken mi çıktı? Mesela, Tayyip Erdoğan 2001 yılının Nisan ayında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Sosyalist Grup Başkanı Andreas Gross’a Anayasa’nın ilk maddelerinin yalnızca bir geçiş sürecinde var olabileceğini söylemedi mi? Türkiye’nin artık birinci madde ya da üçüncü madde gibi Türklüğe vurgu yapan maddelere ihtiyacı olmadığını, olmayacağını söylemedi mi?
Türkiye’nin düzeni uzun süredir A’dan Z’ye “yalan” a dayandırılmıştır. İşte basında “askeri casusluk ve fuhuş” diye yaygarası yapılan, 357 askerin yargılandığı dava, “gizli bilgi ve belge bulundurmak” suçlaması ile açıldı.

Yazarın Diğer Yazıları