Sürüklenen Türkiye
Bu ülke hiç bu kadar dibe vurmamıştı.
Ekonomimiz her geçen gün daha da dibe doğru gidiyor. Artık burası dip derken, karanlık bir kuyu misali düştükçe düşüyor.
Son bir haftada Türk ekonomisi yine büyük sarsıntı geçiriyor, biz halk olarak biraz daha fakirleştik.
Erdoğan-Biden görüşmesinden anlaşma beklentisi ile bir parça değer kazanan Türk lirası, son üç gündür adeta dünyanın en çok değer kaybeden para birimi oldu.
Dolar bir kez daha 8.700 TL''nin üzerine çıktı. Bir ülkenin para birimi bu kadar mı değersiz olur?
Bu kadar mı darmadağın olur?
Bu ülkenin ekonomi yönetimi eriyen her kuruş için üzülmüyor mu?
Merkez Bankası''nın yönetici koltuğunda oturanlar bu paraya acımıyor mu?
Türk lirası son bir yılda yüzde 27 değer yitirdi. Hangi ülkenin parası bu kadar eridi?
Sadece bu yılın ilk 6 ayındaki değer kaybı yüzde 17.
Bu değer kaybı yaşanan bir ülkede kim parasını Türk lirasında tutar ki! Nitekim tutmuyorlar da. Halkın mevduatının yarısından fazlası yabancı bir ülkenin parasında.
Parasını kendi yerel para biriminde değil de yabancı bir ülkenin parasına yatıranlar hain mi?
Elbette hayır! Bu insanlar sadece kendilerini korumaya çalışıyorlar.
Senin bankaların Türk lirası mevduatına yüzde 17 faiz verirken adam doğal olarak parasını 6 ayda yüzde 17 artan dolara yatıracak. Son bir yılda yüzde 35 artan Euro''ya yatıracak.
Daha önce de dikkat çektim. Bankalar iş birliği yapmışçasına Türk lirası mevduatına düşük faiz veriyor.
Merkez Bankası''nın gösterge faizi yüzde 19 olmasına rağmen bankalar müşterinin parasını bedava kullanmaya çalışıyor. Ya da gösterge faizinin çok altında bir rakam veriyor.
Aslında banka bir nevi vatandaşı dövize yönlendirmeye çalışıyor.
Peki bankalar neden vatandaşı dövize yönlendirmeye çalışıyor?
Çünkü dövize yatırılan paraların büyük bir bölümü vadesizde tutuluyor. Bunun da nedeni bankalar döviz mevduatına yüzde 1''in altında faiz veriyor.
Siz 10 bin dolar alıyorsunuz ve bankaya yatırıyorsunuz. Size vereceği 2-3 dolar faizden dolayı mevduat yapma gereği bile duymuyorsunuz. En azından istediğiniz zaman satma fırsatı bulacağınız için.
Vatandaşı bu düşünceye iten bankalar, kendisine yatırılan dövizleri adeta bedavaya kullanıyor. Artık öyle bir döneme geldik ki, kardeş kardeşe bedava borç vermiyor. Ama elin yabancı sermayeli bankaya paramızı bedavaya bırakıyoruz.
Al kullan ihtiyacım olursa senden geri alırım!
Böyle bir ülke var mı?
Bankaların daha fazla kâr hırsı dolara olan talebi arttırıyor. Talep arttıkça kasası ekside olan Merkez Bankası çaresiz kalıyor ve Türk lirası değer kaybediyor.
Bir yandan başarısız bir ekonomi yönetimi, diğer yandan Galata Bankerleri misali Türkiye''nin sırtından para kazanmak isteyen bankalar…
Bunun faturasını hep vatandaş ödüyor.
Türkiye döviz krizinden çıkmak istiyor ise öncelikle bankaları disiplin altına almalı. Türk lirasına verdikleri faizi yasal sınırlara çekmesini sağlamalı. Bankalar bugün vatandaşa enflasyonun altında faiz teklif ediyor.
Bu da yetmemiş gibi, müşterilerini kandırıp paralarını günlerce vadesizde tutup bedava kaynak olarak kullanıyor.
Bunu aylardır yazıyorum. BDDK ve Merkez Bankası ne yaptı?
Hiç!