Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU
Armağan KULOĞLU

Suriye'de tarafları iyi okumak

Suriye''de, başlangıçtaki hataların etkilerini azaltıp, oldubittileri engellemek için üç önemli taktik operasyon icra edilerek, kuzeyde yekpare bir terör koridorunun oluşması önlenmiştir. Artık hata yapmayarak, bekamızı sağlamak, ulusal çıkarlarımızı ve güvenliğimizi korumak için, atacağımız adımlarda tarafların niyet ve maksadını doğru analiz etmemiz ve davranışlarımızı da ona göre düzenlenmemiz gerekmektedir.

Burada Türkiye, ABD, Rusya, İran ve Suriye''nin tutumları tespit edilmeye çalışılacaktır.

Türkiye yakın tehdit altında

Türkiye, Suriye''deki durumdan en çok zarar gören ülkedir. ABD''yle, kısmen de Rusya ve İran''la çıkar çatışması ve görüş ayrılığı yaşamaktadır. Türkiye''nin ana politikası, bölgeden kaynaklanan beka sorununu defederek güvenliğini sağlamak, göç konusunu da asgari zararla atlatmaktır.

Buna göre Türkiye''nin amacı, Suriye''nin siyasi birlik içinde toprak bütünlüğü sağlayacak stratejiler uygulamak, hem kendi sınırları içindeki, hem de sınırın diğer tarafındaki göçmenlerin külfetinden kurtulmak, yeni göçlere de engel olmaktır.

Bu nedenle, Suriye''yle ortak noktası olan, ülkenin birlik ve bütünlüğüne engel teşkil eden, bölgedeki PKK/PYD/SDG''yi birlikte akamete uğratması, bunun için Rusya ve İran''la işbirliği yapması gerekmektedir.

Bu işbirliği, cihatçı unsurlarla terör örgütlerinin tasfiyesine ve göçmenlerin de yurtlarına dönebilmesine uygun bir ortam yaratacaktır.

ABD Kürt Devleti peşinde

ABD''nin, IŞİD''le mücadele bahanesiyle bir terör koridoru oluşturma hedefini Türkiye engellemiştir. Ancak ABD, Suriye''nin kuzey doğusunda ülkenin takriben 1/3''nü teşkil eden ve petrol sahaların da içine alan bölgede PKK/PYD/SDG''yi destekleyerek kontrolü devam ettirmiştir.

SDG''nin bütün desteği, eğitim ve organizasyonu ABD''den, personel ihtiyacı da öncelikle Sincar bölgesindeki, yeterli olmadığı durumda Kandil''deki PKK teröristlerinden sağlanmaktadır.

ABD''nin amacı, SDG''yi desteklemeye devam ederek burada tutunmasını sağlamak ve Suriye''de, sonradan devletleşmek üzere bir özerk yönetim oluşturmaktır. Daha sonra Irak kuzeyindeki özerk yapı, müteakiben İran ve Türkiye''de oluşturmayı düşündüğü yapılarla birlikte nihai hedefine ulaşmaktır.

ABD''nin nihai hedefi de, kendine müzahir/güdümünde yapı/yapılarla bölgeyi kontrol etmek ve İsrail''in güvenliğini sağlamaktır.

Bu bir beka konusudur. Türkiye''nin, Fırat''ın doğusunda SDG özerk yönetimini kabullenmesi karşılığında, batısında Sünni özerk yönetim oluşturma senaryosu bir tuzaktır. Akla bile getirilmemelidir.

Rusya''nın hedefi Suriye''nin bütünlüğü

Ortadoğu ve Doğu Akdeniz''in kontrolünde Suriye, Rusya için önemlidir. Rusya''nın bölgede deniz ve hava üsleriyle kara unsurları vardır. Başından beri Suriye Rejimini desteklemektedir. ABD''yle rekabet halindedir. Ancak bu iki süper güç birbirleriyle doğrudan çatışmaktan kaçınmaktadır. Çatışmayı önleyecek kadar koordinasyon içindedir.

Bu iki gücün Suriye konusundaki politikaları farklıdır. ABD bölmekten, Rusya ise bütünlüğü muhafaza etmekten yanadır. ABD SDG''yi, Suriye''yi bölmek, Rusya ise ABD''ye kaptırmayarak Suriye devlet sistemi içinde tutma çabasındadır.

İran Suriye''de varlığını sürdürmek istiyor

İki ülkenin ana eksende mezhep birlikteliğinin yanında, İran''ın kendi güvenliğini sağlama ve bölgede söz sahibi olma arzusu vardır. Bunu doğrudan ve bazı örgütleri destekleyerek sürdürme çabasındadır.

İran, Suriye''nin bölünmesinin, kendisine tehdit bir yapı oluşturacağı ve İsrail tehdidini arttıracağı için Suriye''nin bütünlüğünden yanadır. Türkiye ve İran''ın uzun süreli bir dostluğu vardır. Ancak İran, rekabet nedeniyle, Türkiye''nin bölgede sağladığı inisiyatiflerden pek hoşnut değildir.

***

Sonuçta ABD''nin bölme politikasının karşısında Türkiye, Rusya ve İran''ın doğal bir ittifakı bulunmakta, Soçi süreci de bunun devamına imkân vermektedir. Bu ülkelerin, her türlü düşünceyi bir tarafa bırakarak, Suriye''nin birliği ve bütünlüğünü sağlamaktan yana inisiyatif alması, ABD''yi bölgede yalnızlaştıracaktır.

Buradaki eksiklik, Türkiye''nin Suriye''yle hala doğrudan diyalog kurmamakta ısrar etmesidir. Taliban''la dahi dışişleri bakanları seviyesinde görüşen ve onları ülkesine kabul eden Türkiye''nin güçlü bir adım atmasına ihtiyaç vardır.

Yazarın Diğer Yazıları