Cumhurbaşkanı cumartesi günü sembolik de olsa Kanal İstanbul''un temelini attı.
Burada ilginç bir konuşma yaptı.
Muhalefetin Kanal İstanbul''u finanse edecek banka ve yabancı ülkelere yaptığı uyarıyı eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Paraları söke söke alırlar" dedi.
Kim alacak?
Kanal İstanbul''u finanse edecek yabancılar.
Bugüne kadar hep yerli ve millî söylemi ile belirli bir kesimi avutan bir AKP iktidarının aslında bir itirafı!
Ülkeyi yabancılara söke söke paralarını alacak şekilde sattıklarını itiraf eden, yerli ve millî bir iktidar!
Aslında Cumhurbaşkanı bu konuşmasında bilinç altında kabullendiği bir gerçeği istemeden de olsa dışa vuruyor. O da 20 yıllık AKP iktidarının bittiğini kabullenme gerçeği.
Elbette AKP, Kanal İstanbul''u gerçekleştiremeyecek. Buna siyasi ömrünün yetmeyeceği kamuoyu anketlerinde açık bir şekilde görünüyor.
Peki neden işi bu noktaya getiriyor? Bunun 2 nedeni var.
Birinci neden ki bu çok önemli, o da rant ekonomisinin devamı için.
Kanal İstanbul güzergahında büyük bir rant dönüyor. Eski bir bakanın (Bu konuda yazılması mahkeme tarafından yasaklandığı için isim vermiyorum) Kanal İstanbul projesinin geçtiği güzergahta arsa aldığı ortaya çıkmıştı.
Katar Emiri''nin annesinden tutun da daha yüzlerce kişinin orada büyük bir rant beklentisi ile yatırımı var.
Zaten son günlerde özellikle muhalefetin çıkışları ile Kanal İstanbul''un gerçekleşmesinin imkânsız olduğuna inanan kişiler satışa geçmişti. Bölgede fiyatlarda ciddi bir düşüş yaşanıyor. Çünkü aklıselim sahibi herkes biliyor ki, AKP iktidarı artık gidici ve muhalefet de bu projeyi ertesi gün çöpe atacak.
İşte AKP''nin Kanal İstanbul''daki ısrarının tek nedeni bu!
Bugün bu temel atıldı, yarın köprü temeli derken birileri bu proje nedeniyle ucuzdan kapattıkları arsaları satıp tüyecekler. Bir süre sonra bunu göreceğiz! Bir kenara not edin bunu.
Ancak beni en çok rahatsız eden Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın "yabancılar bu parayı söke söke alırlar" sözü.
Gerçekten de yabancı bu parayı Türkiye''den yarın iktidar değişikliğinde söke söke alabilir mi?
Bugüne kadar yapılan yap işlet devret modelindeki sözleşmelerin hepsi ticari sır olarak gösterilip saklanıyor. Ancak hepsinde tahkim maddesi olduğu biliniyor. Zaten Cumhurbaşkanı da bunu açık açık söyledi.
Olası iktidar değişikliğinde bu paralar ödenmez ise alacaklılar soluğu tahkim ve İngiliz mahkemelerinde alacaklar.
Gerek Cumhurbaşkanı''nın sözleri gerekse kamuoyundaki algı, Türkiye''nin bu parayı kayıtsız şartsız ödemek zorunda olduğu yönünde. Bu kesinlikle böyle değil.
Tahkim sadece uyuşmazlık yeri. Türkiye elbette bu alacaklara itiraz edecek ve akla mantığa sığmayacak anlaşmaların kötü niyetli olduğunu öne sürecektir. Mesela yolcu garantili havaalanları ve geçiş garantili köprüler, otoyollar.
Bunlarda yapılan sözleşmeler hayatın olağan akışına aykırı.
Örneğin, 2020''de 1 milyon 279 bin 352 kişilik yolcu garantisi verilen ve sadece 7 bin 429 kişinin kullandığı Kütahya''daki Zafer Havalimanı''nda kamu zararı. Türkiye bunu elbette kötü niyetle yapılmış bir sözleşme olarak gündeme getirecek.
Belki de tüm bunlardan dolayı yargılanmalar ve tazminatlar bile söz konusu olabilir.
Özetle Türkiye''den kimse söke söke parayı alamaz!
Özellikle de AKP sonrası Türkiye''de...
