Terör örgütlerinin cenneti haline getirilen ülkemizde ağır bedelleri hep millet ödüyor...
Devleti yöneten iktidar da pansuman söylemlerle her zaman olduğu gibi ağır vebalden sıyırmaya çalışıyor. Ankara'daki kanlı vahşi saldırıyı kim(ler), neden gerçekleştirdi?.. Bu ve benzeri soruların yanıtları konusunda başkentte her kafadan farklı bir ses çıkıyor... Bilgi kirliliği ve çelişkiler yumağı alabildiğine hâkim. Güvenlik koridorlarında bazı isimlerden "Başbakan yanıltılıyor. Yanlış bilgiler servis ediliyor ve bunları açıklaması için ağır baskı uygulanıyor" sesleri yükseliyor. Devlet koridorlarındaki kapışma daha da arttı. AKP iktidarı kontrolü tamamen kaybetti. Güya seçim hükümetinin Bakanları bile birbirlerine dalmaya (kapalı kapılar ardında) başladı. Ahmet Davutoğlu zor ayakta duruyor. Bugünlerde esaslı sorulması gereken bir soru daha var; "Türkiye'yi kim yönetiyor?.."
Buradan, Pazartesi günü akşamı toplanan Bakanlar Kurulu, ardından Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş'un açıklamalarına döneceğim. Kurtulmuş, Ankara katliamının arkasında birkaç devlet aklı olduğunu iddia ederek, "Olayda iki intihar bombacısı saldırıda kullanılmıştır. Fabrikasyon TNT bombaları kullandıkları, her ikisinin de yaklaşık 5 kilogram ağırlığında bombalar kullandıkları anlaşılıyor" dedi. Kurtulmuş'un söylediklerinin tümü aslında büyük bir acziyet ve zafiyetin ifadesi. Gerisini söylemeye dilim varmıyor!..
TNT işin içine girince, güvenlik güçlerinin ilk sorduğu sorudur; "hangi yabancı servisin işi?.."
Şimdi, buradan başka bir soruyu ve buna bağlı soruları gündeme tekrar getireceğim; Türkiye'deki kahrolası patlayıcı trafiği ile ilgili. Bilmem yakalayabildiniz mi?.. Eylül ayı içinde, Şanlıurfa'da soğan yüklü TIR'da yakalanan 5.5 ton patlayıcı ile ilgili bazı haberler duyuldu. Bu haberlerin üstüne herhâlde malum gündem yüzünden pek gidilemedi.
Bu konuyla ilgili olarak; 9 Eylül 2015 tarihinde Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü tarafından soğanlar içine saklanmış 5.5 ton patlayıcı madde taşıyan gizemli bir TIR yakalanması ile ilgili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturma esnasında patlayıcıların Afyon'un Evciler İlçesi Taşlıburun Köyü'ndeki bir depoya ait olduğunun ortaya çıktığı belirtiliyor.
Güvenilir kaynaklardan gelen bilgilere göre; TIR'ın yakalandığı Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı aynı zamanda deponun bulunduğu Afyon Dazkırı Cumhuriyet Savcılığına da göndererek Evciler ilçe jandarma ve ilçe emniyetine verdiği talimatla, taş ocaklarına patlayıcı madde tedarik eden depoda sayım yaptırdı. Sayım sonucu olması gereken miktarda patlayıcı maddenin olmadığı ve kayıtlarının tutulmadan depodan çıkışlarının yapıldığı anlaşıldı. Devletin resmi kayıtlarına göre patlayıcı deposunda bulunması gereken 20 ton patlayıcının 5,5 tonu yakalandı, 14,5 ton patlayıcının ise henüz akıbeti bilinmiyor.
Bunun üzerine Savcılık tarafından ilk olarak depo sahibi ve sorumlular hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. Sevk edilen 12 şüpheli şahıstan 9'u savcılık tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı, diğer 3 şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Depo sahibi ise halen firarda...
Şimdi, gelen bilgiler ve iddialar çerçevesinde şu sorulara cevap arıyorum;
* Olayın öğrenilmesini istemediği ileri sürülen Afyon Valisi Hakan Yusuf Güner, basın yayın organlarını bu konudan uzak tutmaya çalıştı mı? Vali Güner, ilgili yerlere haber ulaştırarak TIR içerisindeki patlayıcı maddelerin patlatmada kullanılacak olan anfo-fitil ve fünyelerden ibaret olduğu şeklinde bir tutanak tutulması teklifinde bulundu mu? Bu müdahale ile ilk tutanağın infilaklı fitil ele geçirildiği şeklinde tutturulduğu, daha sonra ikinci tutanak "5,5 ton patlayıcı ele geçirildi" şeklinde değiştirildiği yönündeki iddialar doğru mu?
* TIR şoförünün ifadesinde "gece geç saatlerde yüklemenin yapıldığını, jandarmaya haber verilmediğini, kendisini MİT görevlisi olduğunu söyleyen bir şahsın; 'bu patlayıcılar IŞİD'e ulaştırılacak, vatan için bir iş yapıyorsun' dediğini" söylediği yönündeki iddialar gerçek mi?
Tonlarca patlayıcının kayıp olduğu, deponun sahibi olan şahsın halen yakalanamaması, bu patlayıcıların nereye gittiği tam bir skandal olarak ortada duruyor.
Teknik olarak Savcılık araştırmaya devam ediyor.
Reyhanlı ve Suruç'tan başlayarak Ankara saldırısına kadar ülkeyi kana bulayan terör örgütlerinin bu patlayıcıları nereden aldığı sorusunun cevabı hâlâ yanıtsız!..
Afyon-Şanlıurfa hattında yakalanan TIR'da, soğanların altında kalan sır perdesi aralansa, acaba Ankara katliamı ile ilgili önemli ipuçlarına ulaşılabilir mi?..
Belli mi olur?..
Bir bakarsınız; yeni bir algı operasyonu ile gündem değiştirilir. 3-5 gün sonra aynı Reyhanlı'da, Suruç'ta olduğu gibi her şeyi unuturuz!..
