SOBA VARDI…

Bazı bölgelerine 6 günden fazla elektrik verilemeyen Isparta''da, bir vatandaşın evinde donarak öldüğü iddiasını yalanlarken şöyle demişlerdi:

Donmadı, kalp krizi geçirdi.

Ölüm belgesi yayınlanınca anlaşıldı ki, donmaya bağlı kalp kriziydi ölüm sebebi!

***

Resmi açıklama göre zaten neden donsundu ki;

Elektriği de vardı, sobası da…

Olmayan aklıydı!

***

"Akıl(!)" yetiyormuş gibi; doymaya, donmamaya, hayatta ve ayakta kalmaya!

***

Soba vardı.

Bilmiyoruz ki;

Belki kömür yoktu.

Belki odun.

Belki onu yakacak takat.

***

Biliyoruz;

Soba vardı.

Sorumluluk yoktu.

"İnsan", resmi görevlerini, insani ödevlerini, sosyal rolü ve vicdanın gereklerini yerine getiremeyince, böyle bulmuştu kaçmanın yolunu!

/////////////////////////////////////////////

"GÖREVİ İHMAL" DAHA NASIL OLUR?

Son yerel seçimlerde Isparta''da Millet İttifakı''nın Belediye Başkan adayı da olan eski Baro Başkanı Gökmen Hakkı Gökmenoğlu, Isparta''da yaşanan kar mahkumiyet ve mahrumiyetiyle ilgili olarak Uğur Dündar''a yazdığı mektupta çarpıcı bir iddiada bulundu.

Evet çarpıcı ama yeni olmayan bir iddia aslında.

Ispartalılar, afet bölgesine dönen şehri ziyaret eden siyasilere de aynı konudan dert yanmışlardı daha önce.

Dediklerine göre, Isparta bu zulmü yaşamayabilirdi; eğer Belediye Başkanı "Kar yağışı bitene kadar müdahale edilmeyecek" talimatı vermeseydi.

***

Yasalarımıza göre sadece "çıkar sağlayınca" değil, "görevin gereklerine aykırı hareket edince" yahut "görevin gereklerini ihmal edince ve geciktirince" de "Görevi Kötüye Kullanma Suçu" işlemiş sayılıyorsunuz.

Isparta''da oluşan maddi-manevi hasarın sebebi sahiden de bu iddia ise, Başkan sahiden de emrindeki ekiplere "Müdahale etmeme" talimatı verdiyse, görevini "ihmal ve geciktirme" suretiyle kötüye kullanmış olmuyor mu?

Bunu anlamanın tek yolu, sağlıklı yürütülmesine izin verilecek bir soruşturma olduğuna göre, Isparta Belediye Başkanı hakkında bu konuda soruşturma açıldı mı?

Açılmadıysa açılacak mı?

Açılmayacaksa neden?

/////////////////////

TMT…

Aşağıdaki satırları, yaşandığı aşikar kafa karışıklığının giderilmesine yardımcı olur umuduyla, Rauf Denktaş''ın, Türk Mukavemet Teşkilatı''nın 50''nci kuruluş yıldönüm dolayısıyla yazdığı ve 26 Ağustos 2008 günü Yeniçağ''da yayınlanan yazısından aldım:

"7 Haziran 1958''de Türk Haber Ajansı merkezine bomba atılmıştı. O günlerin karmaşasında, sağda solda silahsız Türkler tek tek öldürülürken, Türklerin derhal "Rumlar yaptı" kanaatına varması gayet doğaldı. Hepimiz buna inanmıştık. Yedi-sekiz yıl sonra sözüne inandığım iki arkadaş bana bu bombayı kendilerinin attığını söylediler. Görüşmeler devam ediyordu. Ben de bu konuda isim vermeksizin bir açıklama yaptım. Bunu yaparken iki taraf arasında güvenin kurulmasına yardımcı oluyorum inancındaydım. Rumların bunu alıp "Denktaş itiraf etti, bombayı Türkler koymuş" şeklinde propaganda yapacaklarını düşünmemiştim. Keşke Rum liderler de Türklere karşı Rumları kışkırtmak için camilerimize ve kendi heykellerine koydukları bombaları ve 1963''ten 1974''e kadar bize yaptıklarını itiraf edip özür dileseler de biz de bunların insan olduklarına inanmaya başlasak! Bunu yapacaklarına "Kıbrıs meselesi 1974''te başladı; işgalden kaynaklanan bir meseledir" yalanıyla hem kendi gençlerini hem de dünyayı aldatarak Kıbrıs''ın tümüne sahip çıkma eylemini utanmadan ve usanmadan yürütmektedirler. Bomba olayında TMT yoktu. Halkın direnişinde ilkellik ve bireylik devam etmekteydi. TMT bunlar olmasın diye kuruldu ve çok da başarılı oldu."

Şimdi…

Aynı yazıdan ve yine Denktaş''ın ifadeleriyle;

"TMT ruhu neydi diye soran olursa bunun cevabı gayet basittir: Rum''un kulu kölesi olmamak, bu Türk topraklarında başı dik korkusuz insan gibi yaşamak, adanın Yunanistan''a ilhakını önlemek ve bunun için kendini Türlüğe adamak; EOKA''nın karşısında dimdik ayakta durmak!"

Nokta.

/////////////////////////

SORU-YORUM

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu

Ayşenur Arslan''ın Halk TV''deki programında sarf ettiği "Türk Mukavemet Teşkilatı adada ve yakın hinterlantında suikastlarla bilinen, illegal diyelim, yarı resmi bir oluşumdu" ifadesine tepki olarak, AK Parti''den "TMT, Kuvayi Milliye''dir" açıklamaları geliyor peş peşe…

Madem öyle…

Öyle de, madem iktidar da sahipleniyor bu gerçeği bu şekilde, öyleyse neden göz yumdular; şimdi FETÖ denilen yapının "Ergenekon" yaftalı kumpasına TMT''yi ve onun üzerinden merhum Denktaş''ı da dahil etme girişimlerine?

Neden engel olmadılar?

///////////////////////////////////////////

SUNİ ÜRETİLMİŞ SAHTE HESAPLAR

Okan Müderrisoğlu, Sabah''taki köşesinde, Türkiye''de günde 12 milyon civarında sosyal medya paylaşımı yapıldığını, ortalama 8 milyon twit atıldığını ve bunların en az yarısının suni üretilmiş sahte hesaplar olduğunu bildiriyordu.

Keşke bu "suni üretilmiş sahte hesaplar"ın kaçının siyasi partilerin trol ordularına dahil olduğunu ve en çok trolü olan siyasi partiyi de belirtseydi; aydınlatıcı olurdu.

Yazarın Diğer Yazıları