Siyasi iftiracılar 'yalanı yeme yiyi!'
Hrant Dink davasında “örgüt yok” kararı alındıktan sonra doğan kamuoyu tepkisi AKP iktidarına yönelince, panik içine giren çevreler, Ergenekon bağlamında milliyetçileri, ulusalcıları suçlamaya başladı.
Misyonerlik faaliyetlerine dikkat çekenleri, “vatan toprakları satılıyor” diyenleri, Kuvayı Milliye Dernekleri kuranları cinayete zemin hazırlamakla suçlamak, köşe yazarı ve televizyon konuşmacısı düzeyinden, milletvekili, hatta bakan düzeyine çıktı.
***
Bu iddialar, tetikçilerin ciddi ciddi gazete, kitap okuduğu, konferans dinlediği varsayımına dayanıyor. Yani tetikçiler bu söylemlerden etkilendikleri için gidip papaz vurmuşlar, misyonerleri boğazlamışlar, gazeteci öldürmüşler! Mantık bu! Oysa, 17 yaşındaki tetikçi çocukların gazete-kitap okumadığı, duruşmalardaki savunmalarından belli oldu.
Sormak lazım bu insanlara; “Hrant Dink’i öldürecekler, silah aldılar, tetikçiyi İstanbul’a gönderdiler, filanca evde kalacak” tarzında 17 adet ihbar mektubunu da milliyetçiler veya ulusalcılar mı hasıraltı etti! Cinayetlerde ihmali veya dahli olan kamu görevlileri hakkında soruşturma iznini milliyetçiler veya ulusalcılar mı vermedi?
Veya “Türkiye’de 21 bin ev kilise açıldı” iddiasını ilk gündeme getiren Mehmet Şevket Eygi’dir. Herkes, ondan sonra mesele üzerinde ciddiyetle durmaya başladı. Durum böyledir diye misyoner cinayetlerinden Mehmet Şevket Eygi’yi de mi sorumlu tutmak gerekir?
Milli çizgide görünen birçok dernek veya organizasyon ise zaten devletin kontrolündedir! Kimin hangi saatte, hangi saniyede ne yaptığı kaydedilmektedir. Siz çocuk mu kandırıyorsunuz?
***
Vatan topraklarının satılmasına gelince..
Bazı illerde yabancılara satılan topraklar yüzde 10 sınırına varmadı mı? Anayasa Mahkemesi, Turgut Özal döneminden beri defalarca İstiklal Marşı’ndakı “Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı” ifadesini hatırlatarak yabancılara toprak satışını düzenleyen yasaları iptal ettiği halde, yabancı şirketlere de 600 dönüme kadar satış için daha yasa çıkarılmadı mı? “Babalar gibi satarım” diyen kimdir? AKP iktidarı 9 yılda 110 bin satış yapmadı mı; 150 bin kilometre karelik maden sahaları, Anglo-Amerikan şirketlerine teslim edilmedi mi?
Maliye Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte yabancılara “Kent Projeleri Yöntemi” ile satış için de çalışma yapmadı mı? Anadolu Ajansı’nın verdiği bu haberler yalan mı?
Maliye ve Turizm Bakanlıkları, İspanya Modeli ve yeni Kent Projeleri için yaklaşık 20 ilde yer arayışına başlamadı mı? İzmir, Antalya, Aydın, Muğla, Mersin, Denizli, Afyon, Tekirdağ, Çanakkale, Bursa, Balıkesir ve Sivas-Kangal’ın da içinde yer aldığı bu projede İstanbul’un yönetim merkezi olması planlanmadı mı?
***
Trabzon’da, özellikle Maçka’da bir konuşma tarzı vardır. Mesela, “Yemek yedin mi?” diye sorarsınız, cevap şöyle olabilir: “Yeme yedim ama içme içmedim!”
Yine bütün Trabzonluların bildiği bir tabir daha vardır:
“Yalan demiyi, yalanı yeme yiyi..”
Yani o kadar çok yalan söylüyor ki, haddi hesabı yok anlamında..
Şimdi, Danıştay baskını, Papaz Santoro cinayeti, Hrant Dink cinayeti ve misyoner cinayetlerinde kamu görevlilerinin rolü, dolayısıyla “üst düzeydeki azmettirme” netleşmeye başlayınca, suçu, sağda veya solda yazı veya kitap yazan, konferans veren insanlara atıp sorumluluktan kurtulmaya çalışanlar da yalan söylemiyor yalan yutuyor yalan!
İşte nefret suçu, bu vicdansızlıktır. Buna eski ceza yasasında “suç tasnii” denilirdi. İftira yani.
Şimdiki yasanın 267’nci maddesinin birinci fıkrası aynen şöyledir:
“Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Son yıllarda, fikirlerinden, yazılarından, konuşmalarından, kitaplarından, kısacası milli tavırlarından, dolayı suçsuz insanlara o kadar iftira atıldı ki böyle yalan söyleyebilen insanların Müslüman olmadıklarına inanmaya başladım. Çünkü Müslüman yalan söylemez, düşmana bile iftira etmez diye bilirim.