Siyasette övmek ile sövmek
Yaş haddinden emekli edilmesi bekleniyordu ama görev süresinin uzatılması için son bir hamle daha yaptı Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin.
Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı mezuniyet töreninde Çetin dedi ki;
-“Sayın Cumhurbaşkanım, zat-ı devletlerinizin buyurdukları gibi; Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Başkomutanım, Türkiye Yüzyılında biz de aziz şehitlerimizin yolunda bayrağa sarılmaya hazırız…”
Bu son hamle ile Erdoğan’a yaranamadı ve Çetin paşa, paşa paşa emekli oldu.
Aslında Çetin Paşa Erdoğan’ı iyi tanıyamamış.
Erdoğan kendisini ağır şekilde eleştirenleri saflarına katan bir siyaset dehası.
Bakınız; Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu ve hakarete varan efsane eleştirileri ile tabii ki Devlet Bahçeli…
Siyasette övmek ile sövmek arasında sadece “s” harfi vardır.
“S” harfi siyaseti ifade eder.
Çetin Paşanın sözleri sosyal medyada rekor eleştirilere neden olurken kadim dostum Rahmi Yıldırım, 13 Haziran 2019’da yayınladığı şu başlıklı yazısını gönderdi:
-“Erdoğan’ın arkasında eşşek gibi saf tutmak...!”
Yıldırım yazısında özetle şu vurguları yapıyor;
“Akit adında bir medya var. Medya ifadesi sözün gelişi.
Akit’in hemen her sayısı ve ekrandaki yayını, kendisi gibi olmayan her şeye ve herkese düşmanlığın, kin ve nefretin, hatta cinayet övgüsünün ve kışkırtıcılığının bir örneği.
Gümüşhane Baro Başkanı Ali Günday, duruşmalara türbanıyla girmek isteyen avukatı baroya kaydettirmediği için Akit’in günler süren hedef göstermesinin ardından, 25 Temmuz 1995’te şeriatçı bir katil tarafından öldürüldü.
Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, 13 Mayıs 1999 tarihli Akit’in manşetinde “Halkı Köpeğe Benzetti” başlığıyla ve spotta “Zorba Kemalist Gemi Azıya Aldı” ifadesiyle hedef gösterildikten beş ay sonra bombalı suikastla katledildi.
Türban aleyhine karar veren Danıştay üyeleri de 13 Şubat 2006 tarihli Vakit’in manşetten “İŞTE O ÜYELER” başlığıyla hedef göstermesinin ardından 17 Mayıs 2006’da silahlı saldırıya uğradılar ve yargıç Mustafa Yücel Özbilgin öldürüldü.
Akit TV’de 11 Şubat 2018’de yayımlanan “Gündem Manşeti” programında sunucu Yusuf Ozan Demir, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarını “Kansız, namussuz, şerefsiz, haysiyetsiz, kripto siyonist, vatanın başına bela, namus yoksunu, hain, dinsiz. Kellenin gitmesi lazım. Tek adam rejimi olsaydı, ah keşke olsa. Sizi iki dakikada kapatsa. Keşke bir de şeriat olsa. Keşke idam olsa sizi sallandırsa. Savaşta sizin gibileri katletmek mubahtır” diye hedef gösterdi.
Akit TV’nin başka bir muhabiri de 19 Mart 2019’da müzeye dönüştürülmüş Ulucanlar Cezaevi’ndeki darağacının altında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun idam edilmesi için çağrıda bulundu.
25 Ağustos 2003’te, “Onbaşı bile olamayacak kimselerin general olduğu ülke” başlıklı bir yazı nedeniyle TSK’deki generallerin tümü Akit gazetesinden davacı olmuştu. Hulusi Akar da tümgeneral rütbesiyle davacılar arasındaydı.
13 Ekim 2013’te davacı generallerin birçoğu Ergenekon ve Balyoz davalarında hüküm giydiklerinde Akit personeli gazete sayfasında “Artık onbaşı bile değiller” diye dalga geçti.
Hulusi Akar, Akit yazarı Mehtap Yılmaz’ı da hastanede ziyaret edince AKP Milletvekili Şamil Tayyar, Yılmaz’ı “kripto FETÖ’cü” ilan etti; Mehtap Yılmaz Akit’ten kovuldu.
Akit’in haber müdürü Murat Alan, Akit TV’nin 1 Haziran 2019 tarihli yayınında, aynen şöyle konuştu:
“Bugüne kadar bütün Müslümanları tutup kolundan içeri attınız bir tek FETÖ'yü içeri atmadınız. Sizin o Ergenekoncularınızın da Fethullahçılarınızın da hepsinin Silivri’de, Sincan’da burnundan getiriyoruz.
O hizaya gelmeyen omzu çatal bıçak seti apoletli generalleriniz var ya, hepsi Erdoğan'ın arkasında saf tutuyor.
Oynaya oynaya eşşek gibi saf tutacaklar.”