Şimdi ne olacak? (30 Aralık 2013)
Siyaset karıştı. Para piyasaları toz duman oldu. Hükümetin imdadına bu kez de cemaat kavgası yetişti. AKP doğduğu günden beri çok şanslı.
Hani derler ya, bazıları doğuştan şanslıdır diye.
İşte AKP’nin de şansı doğuştan.
İktidara ilk geldiği günde rayına oturmuş bir sistemi buldu. 2000 yılında yaşanan büyük kriz ile Türkiye’ye dibe vurmuştu. Yani gelebileceği en kötü yere gelmişti.
Bundan sonrası daha kötü olamazdı. Zaten IMF’nin zoraki isteği ile çıkartılan yasalar ekonomiyi bir raya sokmuştu.
AKP sadece otobanda direksiyona oturan şoför misali sürüş yaptı.
İkinci büyük şansı ise global krizdi. 2006 yılında Türkiye tam tekrar dibe vuracaktı ki, Amerika’dan emlak krizi ile birlikte parasal genişleme geldi. Amerikan Merkez Bankası matbaası 24 saat sanki AKP için çalıştı.
Türkiye sıcak paranın adeta gözdesi oldu.
Ancak Türkiye bu parayı yatırım yapmak yerine, lüks AVM ve konut yapımında kullandı.
Şimdi otoban bitti bozuk yola geldi AKP..
Tam şapka düştü kel göründe diyecektik ki bu defa imdadına Gezi olayları yetişti. Ekonomideki beceriksizliğin faturasını pırıl pırıl gençlere kesti AKP...
Amerika artık yeter dedi ve QE’den çıkış süreci başladı. Dolar yükselmeye başladı.
Merkez Bankası ise çaresiz seyretmeye.
Şans kapısı AKP’nin bir kez daha kapısını çaldı. 17 Aralık’taki operasyon, AKP için bir kez daha başarısızlığına kılıf bulmasına neden oldu.
Şimdi dolar 2.200 liraya gidiyor. Faizler ise kıpır kıpır.
Belirtiler QE’den çıkışın yarattığı hastalığı gösteriyor.
Ancak hükümet faturayı yine başkalarına kesti.
Ben buna şans derim.
AKP’nin bu şansı biz vatandaşı nasıl etkileyecek?
Ya bundan sonra ne olacak?
Siyaset durulsa da durulmasa da Türkiye’den para çıkışı devam edecek. Zaten bunu aylardır buradan söylüyorum. Büyük ölçekli yatırımcılara giden yabancı raporlarında dolar için 2.100 lira tahmini vardı.
Döviz ne olur?
Doların yükselişi tamamen Merkez Bankası’nın inat politikasına bağlı. Merkez Bankası dövize karşı faiz silahını çekmediği sürece dolar ve euro yükselişini sürdürecektir. Özerk(?) Merkez Bankası’nın faiz silahını çekmesi, özellikle inşaat sektörünün durmasına neden olacaktır. Türkiye bugüne kadar sadece inşaat sektörü ile büyüdüğü için faiz artırımından korkuyor. Faiz artırımı ile birlikte inşaatta iflaslar gelebilir.
Borsa ne olur?
Reel ekonomisi büyümeyen Türkiye’nin borsası nasıl büyüdü? Üç dört banka hisseleri ile 100 bin puana yaklaşan borsa, bugün 61 bin puanda. Tamamen yabancı kontrolündeki borsa iki ileri bir geri ile 5-6 bin puanlık bir trend izler. Sıcak para girişinin olmaması borsanın eski günlerine gelmesini zorlaştıracaktır.
Faiz yine gözde
Merkez Bankası hükümetin baskısı ile ne kadar direnirse dirensin, faizler yükselmeye mahkum. Dünyadaki mevcut konjonktür Türkiye gibi gelişmekte olan piyasaları faiz artırımına zorlayacaktır. Önümüzdeki dönem aylık oranların yüzde 10 ve üstüne çıkması beklenebilir.
Sonuç olarak; son üç aydır söylediğim gibi en güvenli liman nakittir.