Şimdi ne olacak? (06 Nisan 2019)
Seçim bitti! Peki şimdi ne olacak?
Pazarlarda ve marketlerde fiyatlar düşecek mi?
Dolar ve faizler ne olacak?
Şu anda Türkiye'de en çok sorular soruların başında bunlar geliyor.
Önce seçim bitti şimdi ne olacak sorusuna yanıt arayayım:
Seçimin bitmesi sadece hükümetin daha rahat zam yapmasına neden olacak. Zaten daha pazartesi günü elektriğin toptan fiyatına yüzde 29 zam yapıldı. Bu kısa süre içerisinde biz son tüketiciye yansıtılacak. Yüzde 29 zam belki bir defadan yansıtılmayacak ama bir iki ay içerisinde elektrik fiyatlarına yüzde 29 zam kaçınılmaz olacaktır. Çünkü bu zammı sübvanse edecek bir kurum yok. Elektrik dağıtım şirketlerinin tamamı özelleştirilmiş durumda. Söz konusu şirketler doğal olarak zamlı aldığı elektriği zamlı satmak zorundalar.
Bu nedenle elektrik zammı kapıda diyebiliriz hazır olun.
İkinci zam fırtınası akaryakıt fiyatlarında olacak. Nitekim salı günü benzine 19 kuruş zam geldi. 19 kuruş zam ile birlikte benzinin litresi 7 liraya dayandı. Seçim öncesi 7 liranın üzerindeki fiyat vergi indirimi ile dengeleniyordu. Bunun şimdi yapılacağını sanmıyorum.
Şunu hiç unutmayın akaryakıta gelen her kuruş zam iğneden ipliğe her şeye zam olarak yansır.
En çok sebze fiyatlarında artış olacaktır. Benzin ve dövizde düşüş olmadığı sürece kimse ucuz sebze beklemesin. Her zaman yazın sebze ucuzlardı ama bunu bu kez beklemeyin.
Türkiye artık üretmiyor. Dolardaki her artış yüzlerce ithal ürünün fiyatını yükseltecek. Artık patates ve soğanı bile yurtdışından alan bir Türkiye dolar düşmediği sürece mevsimsel bir ucuzluk yaşayamayacak.
Gelelim domates ve bibere.
Domates 10 liradan aşağı inmiyor. Sivri biber ise 20 liranın üzerinde. Artık pazarlarda yarım kilo fiyatları yazılmaya başlandı. Biberin üzerinde 10 lira görüyorsunuz. Satın aldığınızda aslında yarım kilosunun 10 lira olduğunu anlıyorsunuz.
Domates biberin bu fiyatlara satılmasının suçlusu market değil, otoyollara ve akaryakıta zam yapan hükümetindir. Otoyol ücretleri yarı yarıya düşmediği ve en önemlisi 7 lira olan benzinin litresinin tekrar 4 lira seviyelerine gelmediği sürece kimse ucuz sebze beklemesin.
Döviz, faiz
Döviz Türkiye'nin kronik sorunu. Sıcak paranın gelmemesinden dolayı düşmesi çok zor. Global piyasalarda da sıkıntılar var. Tabii ki bir de Türkiye'nin kredi notu çok kötü. Bu not düzelmediği sürece ucuz döviz girişi olmayacak. Bankalar yurtdışından 8.5 faizle dolar borçlanıyor. Gerisini siz düşünün.
Doların düşmesi için Türkiye'nin reform yapması lazım. Zaten yapsaydı şimdiye kadar yapardı. AKP iktidarının elinde reform yapabilecek bir kadro yok. Mevcut kadronun bildiği tek şey inşaat sektörü. İnşaat sektöründe de harç bitti yapı paydos oldu. Bunu herkes anladı sadece ekonomi yönetimi anlamadı. Halen müteahhitlere ucuz kredi verme ve onları kurtarma derdindeler.
Türkiye maalesef üretmiyor elindeki üç kuruş parayı da halen toprağa gömüyor.
Faiz konusuna gelince, fazla bir şey söylemeye gerek yok. Zaten bozuk bir tabloda faizlerin düşmesi çok zor. İktidar istediği kadar bankalara faizi düşürsün diye baskı yapsın hiç şansı yok. Çünkü iç piyasada para yok. Ancak yurtdışından gelecek parada umut var. Yurtdışındaki para da yüksek faize gelir.
Özetle seçim bitti ama geçim derdi bitmedi. Önümüzdeki günler daha da kötü olacak.
Her zaman söylediğim gibi bir kez daha söylemek istiyorum Allah yardımcımız olsun.