“Üç aydır niye kimse ölmüyor?”
Niye ölsün kardeşim!
Güvenlik güçleri gördükleri teröriste ateş açmıyorlar da onun için kimse ölmüyor.
Sen teröriste misafir muamelesi yaparsan kimse niye ölsün?
Olayları bu kadar çarpıtan bir iktidar, bir şakşakçı zihniyet dünyanın başka bir ülkesinde var mıdır, çok merak ediyorum. Şimdi de “Esad muhaliflere karşı kimyasal silah kullandı” diye tutturdular. Amma ne oldu? BM Suriye Bağımsız Komisyonu, “Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığına dair elimizde hiçbir kanıt yok. Muhalifler ise sarin gazı kullanıyor” deyiverdi. Bu sefer de AKP’nin dolmakalem silahları sustu. “Efendimiz yanılmış, gazı kullanan desteklediğimiz muhaliflermiş” diyemediler.
Sayın Erdoğan’da “hamle” den çok ne var ki? Esad’a, “Katlettiklerinin hesabını vereceksin Ey Esad!” diye köpürünce, Esad’dan cevap gecikmedi: “Senin cesaretini, İsrail, Mavi Marmara’da vatandaşlarını katlettiğinde gördük. Arkana Amerika’yı alarak konuşma.” Çok yaralayıcı bir tepki.
Bir Türk vatandaşının kendi milletini yöneten bir kişi için bir başka devlet başkanından asla duymak istemeyeceği bir küçümseme. Amma maalesef doğru. Doğru olduğunu Erdoğan da “Aslında bu saldırı bir savaş sebebidir. Amma biz tahammül ettik” diyerek kabullenmişti. Aynı İsrail, Suriye’ye saldırıyor, Türkiye’dekiler ve Erdoğan İsrail’in saldırılarını, “Bu Esad’a bir destektir” diye pazarlamaya çalışıyor. Akılları sıra Suriye’ye karşı İsrail’le işbirliği içerisinde olduklarını milletten gizleyecekler. Gerçeği örtüyorlar. “Örtmenin” ne demek olduğunu İmam Hatip mezunları çok iyi bilir.
İsrail saldırısı Suriye’ye destek ise, aynı İsrail’in Mavi Marmara saldırısı da Türkiye’ye destek olmalı..
Şu mantığa bakın.
Böylece ABD’nin Irak ve Afganistan’a saldırısı ABD’nin bu ülkelere bir desteği. İran-Irak savaşını tezgâhlayan ABD-İsrail ikilisi, bilmeden hem Irak’ı hem İran’ı desteklediler demek ki. Öyle ya bu savaşta yıllarca İran Irak’a, Irak İran’a saldırdı, yani birbirlerini desteklediler?!
Gülmeyin, bu zihniyet saldırının destek olduğuna gerçekten inanıyor. ABD ve cümle Haçlıların Sudan’a, Mısır’a, Libya’ya saldırılarını “Bahar” olarak adlandıran bunlar değil mi?
Yazımızı Mümtaz Soysal Hocanın, “AKP İslâmi faşizm getiriyor” özetli bildirisi ve o bildiriye sahip çıkanlara bir çift laf söyleyerek noktalamak istiyorum. Siz, böyle dedikçe AKP’nin değirmenine su, Erdoğan’ı da Başbakanlıktan Devlet Başkanlığına taşımaya devam edersiniz.
AKP’nin ne icraatında ne de hedefinde “İslâm’ın” yeri yok. Endişe ve icraatları “İslâm” için değil. Öyle olsaydı zinayı ve domuz etini serbest bırakmazlardı. Öyle olsaydı yolsuzluk bu kadar tavan yapmazdı. Öyle olsaydı alt gelir grubu ile üst gelir grubu arasındaki makas bunca açılmazdı... Siz ya İslâm’ı ya iktidardakileri büyük bir ihtimalle, her ikisini de dört başı mamur tanımıyorsunuz.
Bir kişi bu iktidara “İslâm” diye hangi sıfatla olursa olsun saldıracağına o kişi gitsin AKP’den milletvekili adayı olsun, hatta seçilsin daha iyi.
Yani AKP’nin silahı haline geliyorsunuz.
“Mâdem silahlar susuyor”muş. Siz de susuverin ne olur...
