''Sessiz istila'', sinsi tehdit!!!

Memleketin her derdinde olduğu gibi, Türkiye''de "sessiz istila"ya yol açan sığınmacı meselesi de zaman zaman magazinleştiriliyor... Sokaklarda kılıçla gezenler, kadınları gizlice görüntüleyenler, plajda nargile içenler, topluca göbek atanlar ve TikTok''ta zırvalayanlar vs.

Oysa resmî kaynaklara göre 6, muhalif siyasetçilere göre de 10 milyonun üzerinde sığınmacının yaşadığı Türkiye''de, neredeyse her kente yayılan yabancı gruplar arasından sızan tehlike magazinleştirilecek kadar basit değil...

"Göçmen, kaçak, sığınmacı" adı altındaki yabancıların karıştıkları cinayet, yaralama, gasp, hırsızlık, taciz-tecavüz ve kavgalardan söz etmiyoruz...

Yabancıların karıştığı suç oranının genel toplam içinde neredeyse yüzde 10''a ulaştığı Türkiye''de, 2011''deki Suriye iç savaşı ile birlikte terörün tehdidi de sinsice sızdı kentlerimize...

Sadece PKK değil, sadece Suriye''de böl-parçala-yönet zihniyetinin taşeronu olan El Kaide de değil...

İşte sığınmacı göçünün arasından sızan tehdidi görmek için Suruç''ta gençleri hedef alan intihar saldırısını, Ankara, İstanbul ve Diyarbakır''da mitinglerde, toplantılarda kalabalıklar içerisinde yaşanan ve yüzlerce kişinin ölümüne yol açan patlamaları göz önünde bulundurmak gerekiyor... Peki, yurdun neredeyse 60 kentinde hücreleşmeyi sürdüren bu sinsi tehdit nereye uzanıyor?..

KAPIDAKİ BÜYÜK TEHLİKE!..

IŞİD tehdidi öylesine ilerliyor ki, Suriye sınırında PKK/YPG güçlerini ordulaştırmaya çalışan Amerika bile eğitim faaliyetlerini "IŞİD''le mücadele ediyorlar" gerekçesine dayandırıyor...

Ve IŞİD konusu sadece siyasetin değil, örgütlerin içerisinde öylesine şaşırtıcı biçimde kullanılıyor ki, işte geçen hafta Paris''te kalkışmayı savunanlar da "PKK Avrupalılar için IŞİD''le mücadele ediyor" iddiasına sığındılar...

Türkiye, daha önce beş kez kara harekâtı düzenlediği ve son hava operasyonlarından sonra bir kez daha Suriye içine girerek terör hedeflerini bertaraf etmeyi planlıyorsa, bunun bir sebebi PKK, diğeri ise IŞİD tehlikesi...

Çünkü devlet de biliyor ki, hem Türkiye''nin sınır ötesi operasyonlarda 5 binden fazla IŞİD''liyi öldürmesi, hem örgütün Irak ve Libya''dan sonra Suriye''de de barınamaması nedeniyle militanların en kolay kaçacağı yer Türkiye...

İşte bu kaçış devam ediyor olmalı ki, güvenlik güçlerinin IŞİD''e karşı operasyonları da hiç durmuyor...

Neredeyse her gün IŞİD''in Türkiye geneline yayılmaya çalışan hücrelerine yönelik operasyonlar yapılıyor ve her ay neredeyse 100''den fazla militan yakalanıyor...

Dinci örgüte yönelik operasyonların bu kadar yoğunlaşmasının en büyük nedeni sadece Suriye''deki karmaşa değil...

Türkiye seçim sürecine girerken, ülkede kaos çıkarmaya çalışan karanlık güçler geçmişte nasıl terör örgütlerini kullandıysa, IŞİD''i kullanmak için de belli ki fırsat kolluyor...

Selefi terör örgütüne yönelik operasyonlar PKK kapsamında ele geçirilen militanların bağlantılarından çok daha vahim görünüyor...

Çünkü aralarında bombacılar, intihar eylemcileri, geçmişte büyük katliamlar yapmış militanlar, örgütün askerî liderleri, istihbarat elemanları da var... Ve tabii ki cellatları...

Çünkü Ankara''da ve İstanbul''da kafa kesen IŞİD militanlarına bile rastlandı ki, tehdidin ne kadar büyük olduğu çok net anlaşıldı...

ÜMİT ÖZDAĞ UYARIYOR!..

Türkiye''de "sessiz istila" olarak da nitelendirilen sığınmacı işgaline en büyük tepkiyi gösteren Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ''ın dün yaptığı açıklamalar da IŞİD yapılanmasının ne kadar tehdit edici boyutlara ulaştığına dikkat çekti... Dedi ki Özdağ;

"IŞİD, karargâhını Türkiye''ye taşımış. IŞİD artık bir Suriye, Irak örgütü değil, Irak ve Suriye''de kolları olan bir Türkiye örgütüne dönüşmüş. Bu taşınmanın ülkemizin geleceği ile ilgili yapılan senaryolarla yakından ilgisi olduğu yüzde yüz kesinlik taşımaktadır."

Özdağ''a göre IŞİD 2019''da "Türkiye vilayeti" programını başlatarak ülkemizi yeni hedef olarak seçti ve her geçen gün biraz daha kök salmaya başladı...

Özdağ''ın IŞİD hücreleri ile ilgili verdiği rakamlar da dehşet uyandırıcı... Zafer Partisi lideri diyor ki;

"IŞİD''in bu hızlı yayılmasının en büyük kanıtı 2022 yılı içinde ülkemizde 37 ilde 162 IŞİD operasyonunda 1179 IŞİD''linin yakalanmış olmasıdır. Bunun anlamı dışarıda çok daha fazla IŞİD''li teröristin dolaştığıdır."

Ümit Özdağ''ın saptamaları gerçek olduğu kadar ürkütücü... Hele de yakalanan militanların eylemlerine bakıldığında, Türk toplumunun arasında nasıl bir tehlikenin dolaştığı çarpıcı biçimde gözler önüne seriliyor...

Bakınız Özdağ''ın derlemelerine göre, Adana, Ankara, İstanbul, Kayseri, Mersin, Samsun ve Şanlıurfa gibi en fazla IŞİD operasyonunun yapıldığı şehirlerde yakalanan militanlar arasında kimler varmış;

"Operasyonlarda IŞİD''in Musul emiri, İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan K.K., 8 kişinin başını keserek infaz eden Muhammed D., IŞİD''in Musul bölge komutanı, IŞİD''in 5 Türkiye sorumlusundan Muhammed H.M., Karadul namlı bombacı terörist, canlı bomba Beşşar El Mizhen, canlı bomba Süleyman El Hamid, IŞİD lideri Ebu Hasan El-Kureyşi, İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan A.N. ve C.V., 2 askerimizi yakarak şehit eden İ.İ., IŞİD yöneticisi Başar Hattab Ghazal El Sumaidai, IŞİD iletişim sorumlusu Z.M.H gibi önde gelen kadroların yakalanması da gösteriyor ki, IŞİD''in karargahı Türkiye''ye taşınmış."

Şimdi Ümit Özdağ''ın bu ürkütücü iddialarına bakarak sormak lazım; Sığınmacı meselesi ve bunun içinden sızan bölücü-gerici terör tehdidi basitleştirilecek, sulandırılacak, göz ardı edilecek, hatta TikTok kafasıyla magazinleştirilecek kadar basit mi?..

Ne yani; yarın öbür gün, bir yerlerde intihar saldırısı olunca mı "sessiz istila" ve içindeki sinsi tehdit ciddiye alınacak?..

Yazarın Diğer Yazıları