Sepet çürüdü farkında değiliz
İran casusu çıkan savcıyı duymuşsunuzdur çok konuşuldu.
Adı: Davut Yılmaz
Hakimler ve Savcılar Kurulu, "İran istihbaratı adına casusluk ve adam kaçırma davasında" yargılanan savcıyı meslekten attı.
Yargılama devam ediyor.
Davanın iddianamesine ulaştım. Akılalmaz olaylar var. Kitap olsa olur, filmi çekilse çekilir.
Anlatayım…
İran ordusu Hava Kuvvetlerinde Subay olarak görev yapan ve ülkesinden ailesiyle birlikte ayrılıp Türkiye''ye sığınan rejim muhalifi M.F. isimli şahsın İran istihbaratı tarafından kaçırılmasına yönelik bir organizasyon yapılıyor.
Organizasyonun talimatının İran Nizami ordusu İstihbaratının Dış Operasyonlar Birimi yetkilisi Seyid Mehdi Hosseini tarafından Türkiye''deki saha elemanı olan Morteza''ya iletiliyor ve Morteza''nın bu organizasyonu gerçekleştirmesi yönünde suç örgütü yöneticisi olan İhsan Sağlam''a teklifte bulunuyor. Taraflar arasında anlaşma sağlanıyor.
İhsan Sağlam bahse konu eylem için ihraç edilen savcı Davut Yılmaz''dan onay alıyor ve mutabakat sağlanıyor. Sonrasında 2019 yılı Şubat ayında Morteza Soltan Sanjari ile Seyid Mehdi Hosseini birlikte İstanbul''a geliyorlar. Morteza Soltan Sanjari ile Seyid Mehdi Hosseini, İhsan Sağlam ve İsmail Sağlam tarafından İstanbul''da karşılanıp ağırlanıyor. Sonra derdest edilecek Mashali Firouze adlı İranlı kişi hakkındaki istihbari bilgileri gözden geçiriyorlar.
Manisa''da olduğu bilgisini planlıyorlar.
Doğrudan Davut Yılmaz''a ait beyaz Mercedes ve başka bir araç ile birlikte Manisa''ya gidiyorlar. Ancak tespit edilen adreste bulamıyorlar. Mağdur Mashali ve ailesine sahte pasaport düzenleyen kişi ile İzmir''de buluşuyorlar. Bu kişi aradıkları kişinin Denizli''de olduğu bilgisini veriyor. Adres tespit ediliyor ve İranlı mağdurun evine gidiyorlar. Ancak Hakan ve Muharrem Sağlam şahsı bulamadıklarını söylüyorlar. İran İstihbaratındaki kişiler sinirlenip Denizli havalimanından önce İstanbul''a sonra İran''a dönüyorlar.
Denizli''de bulunan kişiler aslında aileyi bulmuştu. İranlı ajanlar döndükten sonra mağdur İranlı aileyi güvenli yere götürüyoruz taahhüttü ile İstanbul''a getiriyorlar. Sonra İranlı ajanlara aileyi yakaladıklarını belirtiyorlar. Ajanlar tekrar İstanbul''a geliyor. Ajanları atlatmak için yanlış bilgi vererek mağdurların Denizli''de olduklarını belirtiyorlar. Denizli''ye ulaştıklarında ise şahısları İstanbul ekibinin aldığını bildiriyor ve teslimatın İstanbul''da yapılacağını belirtiyor. İkna etmek içinde ailenin fotoğraflarını gösteriyorlar.
İran istihbaratına teslim edilmeden önce Davut Yılmaz ve İhsan Sağlam''ın irtibat kurarak buluşmaya karar veriyorlar ve Morteza Soltan Sanjari ile İhsan Sağlam''ın Davut Yılmaz''ın iş yerine gidiyorlar. Anlaşıyorlar. Teslimatı İzmir''de yapacaklarını belirtiyorlar. İranlı aileyi İzmir''den Van''a götürüyorlar ve Morteza Soltan Sanjari''ye teslim ediyorlar. Aileyi teslim alan Morteza Van''dan korsan taksi ile İran''a geçiyor.
Böylelikle savcının yardımıyla İran istediği adamı "paketleyip" ülkeye kaçırıyor.
Başka bir olay daha anlatayım…
Çünkü aynı ekip başka bir görev daha alıyor.
Adı: Muhammed Rezaei.
Hedefteki isim İran Donanmasında Subay / Gemi Kaptanı olarak uzun yıllar görev yapan ve Suriye''de süre gelen iç savaşa destek amaçlı gönderiliyor.
Kabul etmiyor…
İran Ordusu bünyesinde görev almak istemediğini istifa yolu ile defaatle ortaya koyduğunu iddia edip, kaçak yollardan 2017 yılında ülkemize sığınıyor. Türkiye, Rezaei''ye uluslararası koruma kararı veriyor.
İran''a casusluk yapan ihraç savcı Davut Yılmaz tarafından İranlı subayın kimlik ve adres bilgileri tespit ediliyor.
Bunun üzerine İhsan Sağlam kardeşleri ile birlikte Yalova''ya gidiyor. O sırada İranlı şahıs Yalova''da bir köftecide çalışıyor. Köfteciye giden kişiler iş yerine Usta aradığını görüyor ve iş başvurusu yapıyor. İşe girdikten sonra kendisinin İran''da elektrikçi olarak çalıştığını ifade eden mağdura inanmayıp subay/gemi kaptanı olduğunu bildiğini, kendisini kaçak olarak Kanada''ya götürebileceğini, pasaport çıkarabileceğini, yurt dışına çıkmak isterse yardımcı olabileceğini söylüyor.
Tabi usta olmadığı anlaşılıyor ve işten çıkarılıyor.
Peşini bırakmıyorlar
Bu sefer birkaç gün sonra iş yerinden evine yürüyerek gitmek isteyen mağdura yaklaşan İhsan Sağlam''ın sarhoş taklidi yaparak kendisini "ANGEL" ismiyle tanıtıp, mağdur ile iletişim kurmaya çalışıyor ve yurt dışına çıkmak istemesi halinde yardımcı olmayı teklif ediyor. İranlı eski asker, teklifi kabul etmiyor.
Rutin şekilde mağdurun işyerine giderek kendisini ikna etmeye çabalıyorlar. İsmail ve Muharrem''in iş yerine gelerek gemisi olan tanıdıklarından bahsederek İMO numarası (Gemi Tescil Belgesi) verdikleri gemiye kaptan olmasını teklif ettikleri, mağduru iş yerinde devamlı takip edip fotoğraflarını çektikleri, birkaç gün sonra işyerinden evine giden mağdurun yolunu kestikleri anlaşılıyor.
Mercedes marka Tuba Eren''e ait araçla kesen şüphelilerden Farsça konuşan Erdal Sağlam ve İngilizce konuşan İsmail Sağlam''ın mağduru zorla araca bindiriyor. İhsan ve İsmail''in mağdura hayatının tehlikede olduğunu, kendisini kaçırmaya çalışanların olduğunu söylüyor.
Muhammed Rezaei''yi ikna etmeye çalışıp, ellerinde elektroşok cihazı ile tehdit ediyorlar.
Hatta kendisini İran İstihbaratının kaçıracağını onu kurtarabileceklerini, kendisini Avrupa''ya gönderip yüksek refah içinde yaşamasını temin edebileceklerini söyleyerek ikna etmeye çalışıyorlar.
Ertesi gün buluşma konusunda sözleştikleri, mağduru arayan İsmail ile Özdilek AVM önünde buluşacakları sırada şüphelilerin Muhammed Rezaei''nin polise haber verdiğinden kuşkulanıp girişimden vazgeçiyorlar.
Haklılar çünkü mağdur Muhammed Rezaei''yi gerçekten de Yalova Emniyet Müdürüne müracaat ederek şikayet başvurusunda bulunuyor.
Tam da bu sırada devreye savcı Davut Yılmaz giriyor.
Operasyona suya düşünce İran İstihbaratındaki kişiler bir güvensizlik yaşıyorlar ve Davut Yılmaz''ın iş yerine geliyorlar. Kaçırma işini Davut Yılmaz''a teklif ediyorlar. Yılmaz işin tamamen kendisine verilmesi şartı ile kabul ediyor. Yılmaz iki eski polis ile konuşuyor ve 50 bin dolar karşılığında kaçırma işinde mutabık kalıyorlar.
Ancak bu sefer iki ekip arasında kriz çıkıyor ve İran İstihbaratına kızıyorlar. İki ekip birbirlerinin üstlerine yürüyorlar. Davut Yılmaz araya giriyor ve ekibini Yalova''dan çekiyor. İhsan Sağlam ve ekibi mağdurun yanına giderek kendisinin İran İstihbaratınca kaçırılmaya çalışıldığı kendilerinin yardımcı olup Avrupa''ya gitmesini temin edebilecekleri şeklinde vaatte bulunuyorlar. Mağdur Muhammed Rezaei bunun üzerine kolluk birimine tekrar şikayet başvurusunda bulunuyor.
Bu sırada zaten gerçek savcı ve polisler tarafından takipte olan Davut Yılmaz ve adamlarına operasyon düzenlenerek yakalanıyor.
Bir polisiye romandaki kurgu anlatımı gibi değil mi?
Hayır, kurgu değil. Bu anlattıklarımın tamamı gerçek ve Türkiye''de yaşandı. Gazeteci dostum Timur Soykan da yazdı, anlattı.
Aslında "casus savcı" hakkında daha çok iddia var. Köşeye sığdıramam.
Ama bir tanesini daha anlatayım.
İddianameye göre savcı meğer şüphelilerin eylemlerinde kullanılan olay tarihinde Davut Yılmaz adına kayıtlı 34 EB 8143 plakalı aracın ve 34 BTB 211 plakalı kiralık araçlara Adalet Bakanlığı logosu ve çakar sistemini taktırmış.
Yani baya kamunun aracıyla polislere yakalanmadan bu işleri yapmışlar.
Bu işler artık bir sepetteki çürük elma metaforunu geçti.
Eskortları koruyan savcı, şirketleri kendi adamını koruyan hakim, milyonlarca lira çalıp kaçan icra müdürü, tarikat mensubu yargıçlar derken ajan savcılar çıktı başımıza.
Sepet çürüdü farkında değiliz…