Hakkâri’de 26 askerimizin şehit olması Türkiye’yi ayağa kaldırdı.
Herkes terörü lanetledi.
Ancak bir şey dikkatimi çekti.
Facebook’ta yayınlanan küçücük bir resim. Yarı yıkık bir gecekondunun önünde dev bir Türk bayrağı.
Hakkâri’de şehit düşen askerlerimizden birinin evi.
Resmin altında küçücük bir not:
“Siz hiç villadan çıkan şehit cenazesi gördünüz mü?”
Son şehitlerin tamamına yakını gecekonduda yaşayan aile çocukları.
Elbette gecekonduda da, villada da yaşayan bu memleketin evladı. Ancak o küçücük resim insanın içini burkuyor.
Canını acıtıyor.
Şehit aileleri ile ilgili haberler geldikçe en taş kalpli insanın bile gözlerinden yaşlar geliyor.
“Tokatlı şehit, asker aylığını geçimlerini sağlayabilmeleri için ailesine yolluyormuş!”
Bu tarz onlarca haber...
Ve bu haberi “gecekondudan çıkan şehit cenazelerini” de görünce insanın isyan edesi geliyor.
Son haberi okuyup da ağlamamak için insan olmamanız lazım.
Sakaryalı şehidin evinin elektriği borcundan dolayı kapalı ve cenaze gelince elektrik kurumu çalışanları aralarında para toplayıp açıyorlar.
Oğlunun devleti için şehit düştüğü haberini gecekondusunda alan baba her şeye rağmen isyan etmeyip “Vatan sağolsun” diyor.
Sonra şehit cenazesi musalla taşına konuluyor ve imam kalabalığa soruyor:
Hakkınızı helâl ediyor musunuz?
Ne hakkı? Kim kime helâl ediyor? Gencecik 21 yaşında bir can vatanı için ölüyor.
Bizler için ölüyor ve sonra bize hakkınızı helâl edin diye soruluyor.
Hakkı olan şehittir..
Eğer helâl etmesi gereken biri varsa biz değil 21 yaşında sönen bir candır.
Her şehit evinden bir dram, bir acı çıkıyor.
Devletin mutlaka asker ailelerine elini uzatması lazım.
Sen adamın oğlunu askere alırken o aileyi sefalete, fakirliğe sürüklüyorsun.
Oğlu bu topraklar için şehit düşerken, sen onun fakirhanesinin 3 kuruşluk elektriğini kesiyorsun.
Böyle devlet olmaz!
Filistinliye, Somaliliye bir gecede milyon dolarlar toplanması için tavır alan hükümet asker ailelerine de destek sağlamalı.
İhtiyaç sahibi asker ailelerine askerliği süresince en az asgari ücret bağlanmalı, yine o süre içerisinde elektrik, su ve ulaşım gibi hizmetleri de yarı fiyatına vermeli.
11 bin TL’lik maaşları ile “İşimizi gücümüzü bıraktık Ankara’ya geldik” diyen millet vekilleri biraz da temsil ettikleri halkı düşünmeli.
Karın tokluğuna çalışırken vatan borcu için işini bırakıp ailesini bir parça ekmeğe muhtaç eden o Mehmetçikleri düşünsünler.
Sen asker ailesini 3 kuruşluk elektrik borcunu ödeyemedi diye elektriğini kes, hatta icraya verip hapse attır, sonra musalla taşına konulan şehide “hakkımı helâl ediyorum” de.
Umarım bu vatan uğruna şehit düşen Mehmetçikler bizlere haklarını helâl ederler.
Yoksa biz bu hakkın altından ne bu dünyada, ne de ahrette kalkamayız!..
