Seçimlerin yenilenmesi mi? Erken seçim mi?

Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi çıkmazdan, koalisyon dışında iki seçeneği var. Eğer hükümet kurulamazsa, Anayasaya göre Cumhurbaşkanı seçimi yeniler. Eğer Meclis erken seçim kararı alırsa, erken seçim yapılır.

Anayasanın 116. maddesi hangi hallerde seçimlerin yenileneceğini düzenlemektedir. Bu hallerden birisi de kırk beş günlük sürede hükümetin kurulamaması halidir.

Anayasanın 116. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “... yeni seçilen Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başkanlık Divanı seçiminden sonra ...kırk beş gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulamaması hallerinde de Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.”

Seçimlerin yenilenmesi halinde Anayasanın 114. maddesine göre geçici Bakanlar Kurulu kurulur.

“Geçici Bakanlar Kuruluna, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki veya Meclis dışındaki bağımsızlardan olmak üzere, siyasi parti gruplarından, oranlarına göre üye alınır.”

Hükümete girmek istemeyen siyasi parti grupları varsa bunların yerine dışarıdan veya Meclis içinden bağımsızlar üye alınır.

Eğer Anayasanın 114. maddesine göre seçimlerin yenilenmesi için geçici hükümet kurulursa, bu AKP’nin hiç işine gelmez.

Tek başına hükümete hâkim olmadığı için, seçimlerde devlet imkânlarını kullanamaz. Açılış şovları yapamaz.

Cumhurbaşkanının doğrudan seçime müdahalesi önlenmiş olur. Koalisyon kurulmadığı için bakanlıkların geçmiş kayıtları saklı kalmış olur.

Eğer seçimin yenilenmesi değil de, erken seçime gidilmesi için AKP’nin azınlık hükümeti kurması ve bunun için de aynen Meclis Başkanlığında yaptığı gibi MHP’nin pasif desteğini alması gerekir.

Azınlık hükümeti olursa, Anayasanın 110. maddesine göre hükümet programı Mecliste okunur ve güvenoyuna başvurulur. Güven istemi ancak üye tam sayısının salt çoğunluğu ile yani 276 oyla reddedilir. MHP, meclise gelmezse veya güven oylamasına katılmazsa, CHP ve HDP’nin üye sayısı 276’yı bulmuyor. Böylece azınlık hükümeti devam eder.

Bu yol, MHP’nin dış desteği ile azınlık hükümetinin devam etmesi demektir. Azınlık hükümeti ile Meclis’te AKP ve MHP seçim kararı alır ve yine AKP hükümeti ile seçime gidilir.

Eğer, MHP de CHP ve HDP gibi, güvensizlik oyu verirse, salt çoğunluk 276 sağlanır ve o zaman hükümet düşer. Ancak MHP, HDP ile aynı paralelde oy kullanmayacağını Meclis Başkanlığı seçimlerinde açıklamıştı.

Kaldı ki, AKP de MHP de erken seçim istiyor. Bu konuda her iki partinin önceden anlaşmış olmaları da olasıdır. Her iki parti de erken seçim istediği için, Meclis erken seçim kararı alır ve azınlık hükümeti ile seçime gidilir.

Eğer AKP oyunu artırıp, yeniden iktidar olursa, bunu tamamıyla MHP’ye borçlu olacaktır.

Erken seçim, Türkiye’nin içinde bulunduğu, siyasi, sosyal ve ekonomik sorunları çıkmaza sokar.

1. AKP’nin oyu birkaç puan artsa da, bir defa taşlar yerinden oynadığı için siyasi istikrar sağlanamaz. Dış sorunlar, terör ve anarşi devam eder ve bedel öderiz.

2. Ekonomik açıdan güven bunalımı yaşarız. Yatırımlar ertelenir. Durgunluk ve işsizlik artar. Turizm geliri ve yabancı sermaye girişi azalır, dış borçları çevirmek zorlaşır.

3. İşsizlik artar. Sosyal güvenlik sistemi aksar.

Bunlardan kurtulmanın tek yolu, AKP-CHP koalisyonudur. Bu koalisyon topluma yeni bir umut ve güven sağlar.

Yazarın Diğer Yazıları