Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü bütün kadınlara sağlık, huzur ve saadet getirmesi dileklerimle tebrik ediyorum. Kadınlarımız Yaradan'ın yeni bir canlı dünyaya getirme lûtfuyla taçlandırdığı yüce niteliklere sahip varlıklardır. Onları sadece bir gün değil, senenin her günü saygıyla, sevgiyle selamlamalıyız.
Kadınlar huzur ve güven ister. Ne yazık ki Türkiye'de bunları yok etmek için her vesileyi kullanan bir girdabın içindeyiz. "Seçim İttifakı" Kanun teklifi bunun en yakın, en canlı örneğidir. Günümüzün örtülü savaşı olan terör yurdumuzu içeriden ve dışarıdan bitirmek, hayat damarlarını kesmek için her şeyi yapıyor. Bu devletin her vatandaşına düşen görev millî bütünlüğü, millî birliği zedeleyecek söz ve davranışlardan dikkatle uzak durmaktır. Hiç şüphesiz bu yolda siyasi iktidarın tarihi görev ve sorumlulukları vardır.
Sandık, baskı makinesi
Afrin'de sıcak savaşın içindeyiz. Kıbrıs'ta olaylar diz boyu. Bu şartlarda böyle bir Seçim İttifakı kanunu sırf muhalefetin de görüşlerini aldık propagandasına malzeme olsun diye alt komisyona göndermek ve yıldırım hızıyla komisyondan geçirmek Türkiye'ye ne fayda sağlayacaktır? Demokrasinin büyüklüğü, güzelliği ve fazilet rejimi olması; "Olma bir keser gibi hep bana hep bana, / Ol bir testere gibi: Bir sana, bir bana." demesindedir. Benim çoğunluğum var sen kim oluyorsun anlayışı gerçek demokraside yer bulamaz. Ayrıca halk iradesinin sandığa yansımasında, sandıktan çıkmasında bu kanun teklifinin öngördüğü şartlar tam bir felakettir. Oy pusulasının biçimi, oy pusulalarının hazırlanışı, sandık güvenliği, oyların dağılımı ve diğer unsurlar ele alındığı zaman seçim sandığı, güçlünün elinde bir baskı makinesi olmaktadır. Bu teklif kanunlaşırsa bütünüyle sistem iktidarın planladığı, yazdığı şekilde baskı makinesinden aynen çıkacaktır. Ülkenin içinde bulunduğu şartlarda milletin iradesini bu kadar yönlendirme, saptırma yetkisini kim nereden almaktadır?
Ana Muhalefet Partisinin yıllardır ısrarla savunduğu %10 seçim barajının yüksek olduğu ve kaldırılması gerektiği tezi kendilerinin de vaktiyle ısrarla savunduğu bir prensip olmasına rağmen yine unutulmuştur. Baraj sayesinde %45 oy sistemin dışında kalıyor. Bu halde demokrasiden bahsetmek mümkün olabilir mi? Putin Rusyasında bile baraj %7'ye inmiştir. Demokrasi tek adam diktatörlüğünden "güçler ayrılığı" yönetim şekline gelinceye kadar uzun mücadeleler verilmiştir. Seçimde önemli olan sandığa her atılan oyun sandıktan sağlıklı bir biçimde çıkması ve oy sayımına girmesidir. Bu teklifle seçimlere ait getirilen hükümler seçim sonuçlarının güvenilirliğini baştan yok etmektedir. Seçimlerin güvenliği en az seçim kadar önemli bir konudur. Teklifte yer alan sandıkların birleştirilerek taşınması, mühürsüz zarfların geçerli sayılması, sandıklara güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucuna güvenilmez bir seçim tablosu çizmektedir.
Teklifin ilk paragrafında belirtilen "Özgürlükçü ve çoğulcu demokratik rejimler; özgür, eşit, serbest ve dürüst şekilde yapılan seçimlere dayanmaktadır. Seçimler, demokratik düzenin başlıca meşruiyet kaynağı ve yönetimlerin halk tarafından benimsendiğinin göstergesidir." teklifin bütününü ele aldığınız zaman her maddenin bu giriş paragrafını bombardıman ettiğini görürsünüz. Teklif Anayasa Komisyonu'nda görüşülürken etraflıca görüşülmek üzere alt komisyona gönderilmiş ve bir gün süre tanınmıştır. Komisyon çalışmaları nasıl olsa çoğunluğuz zihniyetiyle oldu da bitti maşallah sevinciyle sürmüştür.
Cumhuriyet için saatli bomba
Vatan coğrafyamızın çok ciddi tehditler altında bulunduğu TSK'nın Zeytin Dalı Harekâtıyla sıcak çatışmalar içinde bulunduğu bu dönemde; AKP-MHP ortaklığının ülkemizin geleceğini derinden etkileyecek böylesine kritik bir düzenlemeyi düşünmesi kamuoyunda tartışılmasını önleyerek kanunlaştırmaya çalışması davranışına lâyık sıfatı en iyi AKP ve MHP sözcüleri bulur. Bu seviyeyi tespitte biz aciz kalırız. Kendilerinin "Cumhur İttifakı" adını verdiği bu teklif ne yazık ki Cumhuriyetimiz için çok ciddi saatli bombalar taşımaktadır.
Sandık alanı konusunda tamamen geri gidilmektedir. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin oy pusulalarını aynı zarfa koymak seçmene yapılan tam bir yönlendirmedir. Kanun bütünüyle ele alındığı zaman ittifak yapan partilerin baraj sorunu olmayacağı için MHP canını kurtarmaktadır. Ama MHP'nin 10 misli olan bir parti ittifak yapmamışsa milletvekili çıkaramayacaktır. İttifakın oy pusulasındaki yeri diğer partilerin yerlerinden ayrı bir dikdörtgendir. Sütunumuz müsaade etse daha söylenecek çok söz var. Ancak bugüne kadar seçim sistemleriyle bir keser gibi hep bana hep bana diyerek oynamak, iktidarlara hiç bir fayda sağlamamıştır. Demokraside esas, adil bir düzen içinde sandıktan çıkabilmektir.
Demokrasi seçim ümidi ve seçim sevinciyle yaşar, bu kanun teklifi seçimi ümit olmaktan çıkarıyor, karabasan yapıyor.
