Seçime hangi hükümetle gideriz?
MHP Kasım’da seçim istiyor. AKP-HDP koalisyonu da imkânsız olduğuna göre, geriye iki seçenek kalıyor... Kasım ayında seçim... AKP-CHP koalisyonu. Buna rağmen farklı bir çözümde olur mu? Rahmetli Demirel “Türk siyasetinde yüzde 99, yüzde 1’e eşittir” demişti. Bu söz “Siyasette bazen yüzde 1, yüzde 99’a galip gelir” şeklinde de yorumlanıyor. Söz gelimi bir AKP-MHP koalisyonu ve Cumhurbaşkanı’nın koalisyon seçeneğini destekleme ihtimali bu yüzde birlik ihtimale giriyor.
Koalisyon olmazsa, Cumhurbaşkanı “seçimin yenilenmesi” kararı verebilir. Ya da azınlık hükümeti kurulur ve Meclis “Erken seçim kararı” alabilir. Seçime hangi hükümetle gidileceği seçimden daha önemlidir. Bütün siyasi manipülasyonlar da bunun için yapılıyor.
Seçeneklere yüzde bir olasılıkla başlarsak:
1. Cumhurbaşkanının tarafsız davranması ve koalisyon istemesi...
Acaba AKP delegesi, AKP seçmeni, Sayın Erdoğan’a şu öneride bulunabilir mi?
“AKP’yi sen kurdun. Ancak 3 dönem Meclis’te kaldın. Meclis dışında kalmana rağmen, Deniz Baykal’ın demokrasi anlayışı, seçmene saygısı ve desteği ile Meclis’e girdin. Şimdi de Cumhurbaşkanı olarak misyonunu tamamladın. Siyasetin hantallıktan, tekdüzelikten kurtulması için taze kan gerekiyor. Müdahaleyi bırak AKP kendi ayakları üstünde durmayı öğrensin.”
Yüzde 1 olasılığa rağmen, siyasi konjonktür ve ihtiyaçlar nedeni ile AKP delegeleri belki, AKP genel başkanlığına Abdullah Gül’ü seçebilir. Gül’ü seçen delege, zaten Cumhurbaşkanı’na “tarafsız ol” mesajını vermiş demektir.
Bir başka alternatif; Cumhurbaşkanı’nın “Kasım’da seçim olursa, ekonomik sorunlar sürdürülemez noktaya gelir. Piyasada ve reel ekonomide kaos yaşanır” gerçeğini sezip, koalisyonu desteklemesidir.
Eğer, 23 Ağustos’a kadar koalisyon kurulamazsa, Cumhurbaşkanı Anayasa’nın 116. maddesine göre “seçimlerin yenilenmesine” karar verebilir. Seçimler yenilenirse Anayasanın 114. maddesine göre önce Cumhurbaşkanı bir Başbakan atıyor. Sonra Meclis’teki tüm siyasi partiler, yine Meclis’teki milletvekili sayılarına göre hükümete giriyor. Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları, ya Meclisteki bağımsız üyelerden veya Meclis dışından bağımsızlardan seçiliyor.
MHP, Anayasanın öngördüğü bu milli koalisyonda yer almayacağını, yani seçimlerin yenilenmesi hükümetinde yer almayacağını açıkladı.
Anayasanın 114. maddesinde bu durum da çözümlenmiş. “Teklif edilen bakanlığı kabul etmeyen partililer yerine TBMM içinden veya dışarıdan bağımsızlar atanır” diyor.
Şu anda Meclis’te CHP’den istifa ederek bağımsız olan tek milletvekili var. Parantez içinde söylemek gerekirse, CHP’den aday olan ve seçilen bu milletvekili 45 gün içinde ne değişti de istifa etti? Erken seçim hükümetinde yer alacağını mı hesapladı?
Benim şahsi düşüncem; 80-90 bin seçmenin oyunu alıp, sonra istifa ederek onları boşa çıkarmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Buna rağmen partisinden istifa edenler, milletvekilliğinden de istifa etmelidirler.
2. Erken seçim
Cumhurbaşkanı seçimin yenilenmesine karar vermez ise azınlık hükümeti kurulması için yeniden başbakan görevlendirebilir. Ancak azınlık hükümetinin devam etmesi, güvensizlik oyuna bağlıdır. Azınlık hükümetine 276 milletvekili güvensizlik oyu verirse, hükümet düşer. Hükümeti düşürmeye ancak 3 parti, CHP, MHP ve HDP oyları yetiyor. Yalnızca CHP ve HDP oyları yetmiyor.
MHP’nin oylamaya katılmaması veya çekimser oy kullanması azınlık hükümetinin devam etmesi demektir. Dolaylı yoldan MHP’nin azınlık hükümetini desteklemesi demektir. Bu durumda azınlık hükümeti ile Meclis erken seçim kararı alabilir. Çünkü Meclis’te AKP de MHP de erken seçim istiyor.
AKP, Kasım’daki seçimlere bir azınlık hükümeti ile gitmek istiyor. Zira azınlık hükümeti ile seçime giderse, bütün kamu imkânları, seçimlerin kontrolü yine kendi elinde olacak. Madalyonun tersi, tüm siyasi partiler hükümette olunca, AKP, kamu mallarını istediği gibi kullanamayacak. Seçimin kontrolü de tüm partiler tarafından yapılmış olacaktır.
MHP, azınlık hükümetini desteklemeyeceğini açıkladı. MHP’nin azınlık hükümetine destek vermemesi tek şartla, azınlık hükümetine güvensizlik oyu vermesi ile mümkün olur.
Yani, bu demektir ki MHP, azınlık hükümetine güvensizlik oyu verecek ve azınlık hükümeti olmayacak... Cumhurbaşkanı da tek AKP azınlık hükümeti ile erken seçim yapılması yerine zorunlu olarak Milli Koalisyon Hükümeti ile “seçimlerin yenilenmesine” karar verecek. MHP, eğer azınlık hükümetine HDP ile aynı yönde oy kullanmam derse, bu dolaylı yoldan azınlık hükümetini desteklemek ve seçimlere AKP hakimiyeti ile gitmeye razı olmak anlamına gelecektir. Oysa ki MHP’nin, azınlık hükümetine güvensizlik oyu vermesi, HDP ile doğrudan bağlantılı değildir. Ülkeyi ve kendi seçim güvenliğini ilgilendiriyor.
Kaldı ki azınlık hükümeti olursa, bu hükümet ve Meclis, terör nedeniyle seçim kararı vermeyebilir ve öyle devam edebilir. Bu da MHP’nin seçimlerin yenilenmesi talebine ters düşer. O zaman azınlık hükümetine, HDP var diye güvensizlik oyu vermeyecek mi?
Sonuç; MHP, azınlık hükümetini desteklemezse, o zaman geriye iki alternatif kalıyor: CHP-AKP koalisyonu veya Anayasanın öngördüğü Milli Koalisyon kurularak seçimlerin yenilenmesi.