Sayın vekiller!.. E-postanızda önemli bir mektup var...

Milletin vekilleri!.. Anayasa değişikliğini demokratik yollardan protesto etmek, elleriyle seçtikleri sizlere seslerini duyurabilmek için kapınıza gelen cumhur, atanmışlar tarafından bir temiz kötekleniyor. Birkaç CHP'li milletvekili istisna, kaçınızın umurunda ve Gazi Meclis'e bu görüntüler yakışıyor mu diye absürt (!) sorularla zamanınızı almak istemem. Ancak, fırsatınız olursa bir ara e-postalarınıza bakıverin lütfen. Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, sizlere bir mektup gönderdi. Başlığı da; "TÜRK TOPRAKLARINDA DALGALANAN YUNAN BAYRAĞINA SEYİRCİ KALMAYIN" şeklinde.

Gerçi, Ümit Yalım'ın AKP, CHP ve MHP mebuslarına yolladığı mektubun içeriğinin çok daha fazlasını yıllardır YENİÇAĞ'ın sayfalarında yayınladık. Belgeleriyle!..

Yarı açık oylama sandıklarına giderken, anayasa değişikliği için kullanacağınız oyu saray zabitlerine gösterirken -çıkmadık candan ümit kesilmez misali- Yalım'ın mektubunu bu köşeden tekrarlayacağım. Sayın vekiller!.. Bakın, en başta dikkatinizi çekeyim, Yalım mektubunda diyor ki; "Genelkurmay Başkanlığı'nda, 2009 yılının başında yapılan toplantıda bir diplomat tarafından, adaların AKP hükümetinin bilgisi dahilinde işgal edildiği itiraf edilmiştir." Yalım'a sordum "kim bu diplomat" diye. İsim vermedi ancak şunları söyledi;

"Dönemin Genelkurmay karargahında görevli, şu anda AKP Milletvekili emekli Tümgeneral Şirin Ünal'a sorsunlar o biliyor. O söylesin."

Bu bomba açıklamanın ardındaki hakikatlerle yüzleşmek, sorup sormamakta takdir elbette sizlerin!.. Yansılara da çok dikkatli bakmanız temennisiyle, geçelim e-postalarınızdaki mektubun özetine;

Yunan askerleri vatan topraklarında

"Misâk-ı Millî ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı 2004 yılından beri tam 13 yıldır Yunan işgali altında. Vatan topraklarında Yunan bayrağı dalgalanıyor, vatan topraklarında Yunan askerleri elini kolunu sallayarak dolaşıyor.

Tayyip Erdoğan, kendi döneminde Yunanistan'a alenen verilen 18 Ada ve 1 Kayalığın sorumluluğunu Lozan'a yüklemeye çalışıyor. Ancak Erdoğan akıntıya karşı kürek çekiyor. Lozan Antlaşması'nın 15. Maddesine ek olarak konulan 2 no.lu haritada, İtalya'ya verilen toplam 14 adanın isimlerinin altı kırmızı çizgi ile çizilmiştir. Erdoğan, Lozan Antlaşmasında verilmeyen ve haritada altı kırmızı çizgi ile çizilmeyen 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını 2004 yılında alenen Yunanistan'a vermiştir. Ayrıca Genelkurmay Başkanlığı'nda, 2009 yılının başında yapılan toplantıda bir diplomat tarafından, adaların AKP hükümetinin bilgisi dahilinde işgal edildiği itiraf edilmiştir.

TBMM'deki bütçe görüşmeleri sırasında gündeme gelen, "18 adanın 1947 Paris Antlaşması ile verildiği" iddiası da gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'na katılmadığı için Paris Konferansı'na davet edilmemiştir. Ayrıca, Türkiye 1947 Paris Antlaşması'na da taraf değildir. Paris Antlaşması'na taraf olan Amerika tarafından 1957 yılında çizilen haritada da Erdoğan döneminde işgal edilen adaların 12 ada deniz sınırlarının dışında ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olduğu açıkça gösterilmiştir."

Sevr Antlaşması'na nasıl döndük?

"Erdoğan ve AKP Hükümetleri yönetimindeki Türkiye Cumhuriyeti, Ege Denizi'nde, Lozan Antlaşması'ndan Sevr Antlaşması şartlarına keskin bir dönüş yaptı. İşte somut örnekler;

* Lozan Antlaşması'nda verilmeyen 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı Yunan askerine teslim edildi.

* Devletin birliği ve tekliği ortadan kalktı, otorite Yunanistan ile paylaşılarak, Türkiye'nin batısında ikili devlet düzenine geçildi. İzmir, Aydın ve Muğla illerimiz birisi Türk diğeri Yunan olmak üzere ikişer vali ve ikişer belediye başkanı tarafından yönetiliyor.

* Türk topraklarında birisi Türk diğeri Yunan olmak üzere iki Başkomutan bulunuyor.

* Yunanistan, Ege Denizi'ndeki adalarımızda vergi topluyor.

* Yunanistan, Ege Denizi Türk karasularında tekne ile dolaşan vatandaşlarımızı öldürüyor, tutukluyor ve yargılıyor. Erdoğan ve AKP Hükümetleri Yunanistan'a müzik notası bile veremiyor.

* Yunan Kara Kuvvetleri Türk topraklarında tatbikat yapıyor.

* Yunan Deniz Kuvvetleri Türk karasularında tatbikat yapıyor.

* Yunan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri uçak ve helikopterleri Türk hava sahasında uçuyor.

* Yunan Cumhurbaşkanı, Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları ile Yunan askerleri ve Yunan vatandaşları, Ege'de işgal edilen Türk adalarına elini kolunu sallayarak ve pasaportsuz giriş ve çıkış yapıyor.

* Türk vatandaşları ise Ege'de işgal edilen Türk adalarına pasaportla giriş yapıyor.

* Başbakan Binali Yıldırım, İzmir Koyun Adası'na Yunan polisi ve gümrük kontrolünden geçtikten sonra pasaportla giriş yaptı. Binali Yıldırım'ın, Yunan bayrağı ve pasaportla girdiği İzmir Koyun Adası'na, Yunan Savunma Bakanı ve Komuta kademesi, elini kolunu sallayarak ve pasaportsuz girdi.

* Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Aydın Marathi Adası'na pasaportla giriş yaptı.

Türk topraklarında dalgalanan Yunan bayrağına ve elini kolunu sallayarak dolaşan Yunan askerlerine seyirci kalmayın!.. Vatan toprağı namustur. Bu ülkenin ekmeğini yiyen ve suyunu içen her Türk vatandaşı, vatan toprağına yani namusumuza, demokrasi ve hukuk kuralları içinde sahip çıkmalıdır!.."

Sayın vekiller!..

"Danışmanım yanlışlıkla silmiş. Mektubu görmemiştim" bahaneniz de artık ortadan kalktı!..

Aha bu köşede nal gibi duruyor!..

Hatırlatıcı not; Sevr Antlaşması'nı imzalayanlar ve Saltanat Şûrasında antlaşma hakkında olumlu oy kullananlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 19 Ağustos 1920'de vatan haini ilan edildi.

Yazarın Diğer Yazıları