Sarayın kafasını ve de hesaplarını karıştıran MHP...

Yazının başlığına bakıp da yüksek sesle "hoppala" çekmeyin!..

Sarayın kafasını ve de hesaplarını karıştıran MHP'den kastım, Doktor Devlet Bahçeli ile birlikte hareket eden mevcut yönetim değil. Tecrübe ile sabit olduğu için saray o hususta pek rahat. Fakaat... Fakatı var işte!.. Sadece MHP değil ülkenin de kötü gidişatına el koymak, dur demek için sahalara inen Ülkücü irade ile birlikte hareket eden Türk milliyetçileri, saray ve dalkavuklarının çok fena canını sıkıyor.

Ahmet Davutoğlu azledildi, en yakınındaki bir-iki isim koltukla teslim alındı da işler güllük gülistanlık mı oldu sarayda?.. AKP'de küskünlerin kuru gürültüden ibaret olduğu belgelendi de saray da rahat uyku dönemi mi başladı?.. Hayır!.. Şu Ülkücü milleti yok mu!.. Doktor Devlet Bahçeli'ye atılan her türlü desteğe rağmen saraya rahat uyku uyutmuyor.

Geçici bir süre ara verdiğimiz saray kulislerinden gelen haberlerle sarayın son kâbusunu da anlatmaya gayret edelim;

Tek adama bağlılık yemini ettirildikten sonra koltuklarında kalmalarına müsaade edilen bazı sözcülerin "erken seçim gündemimizde yok. Şık olmaz" diye salladıklarına itibar etmemekte fayda var. Saraydaki çoğu gelişmelere ve planlamalara Fransız oldukları için bu söylediklerinde samimi olabilirler veya "sen çık gazetecilere böyle söyle" talimatı da verilmiş olabilir ama bu gerçekleri değiştirmez.

Post modern sivil darbe ile birlikte MHP'nin de iç işlerine elini sokan sarayın acil eylem planı var. Saray, yetişirse Eylül, yetişmezse Ekim veya Kasım, 3 şeyi hedefliyor;

1-Referandum. 2-Erken seçim. 3-Erken seçim ve referandumu aynı anda yapmak.

Saray, referandumda yüzde 70, erken seçimde ise 400 vekil hesabı yapıyor.

Sarayın her iki sonuca elini kolunu sallaya sallaya ulaşabilmesi için MHP'nin, Doktor Devlet Bahçeli'nin Genel Başkanlığında yoluna devam etmesi gerekiyor...

"Ee!.. Tek seçimle işi bitiriyorlar işte. Referandum sandığına ne gerek var. Alırlarsa 400 milletvekilini istedikleri gibi değiştirirler anayasayı" diyeceksiniz. Ben de size, "sarayda Bizans oyunlarının sonu olur mu?" diye yanıt vereceğim!..

2010 referandumu benzer bir süreci planlıyor saray. Topluma verilen "demokrasi" afyonları ile yutturulan zokaları hatırlar mısınız?.. Madde madde tekrar saymaya başlasak yeni bir yazı dizisi olur.

Biraz daha ayrıntılı hale getirelim planlanan yeni süreci;

Referandumda, içinde terörle mücadele, yargı düzenlemeleri ve demokratik hakların iyileştirilmesi gibi süslü ambalaj maddeleri olan partili Cumhurbaşkanlığı paketi düşünülüyor. Bunun için yaz boyunca Meclisin çalıştırılması planlanıyor... Tabii ki (!) olmazsa olmaz şart, anayasa değişikliklerinin referandum aralığında geçebilmesi için Doktor Devlet Bahçeli'nin koltuğuna halel gelmemesi.

Sarayın erken seçim planlamalarındaki dayanakları ise 3 aşağı 5 yukarı malumunuz. HDP'nin baraj altı kalacak olması garanti görülüyor. MHP'de Doktor Devlet Bahçeli ile birlikte kaos devam ederse benzer neticenin olacağı hesaplanıyor. Ancak erken seçimle ilgili sağlıklı anket yapılamadığına da inanıyor saray sakinleri... Sebebin ise operasyonlar nedeniyle vatandaşların terör bölgesinden göç etmesi olarak gösteriliyor... Bir de MHP'deki mevcut durum. "Bu nedenle tam, doğru bir sonuç elde edilemiyor" diyorlar. HDP ve MHP'nin baraj altı kalması halinde yüzde 52 ile 410 vekil hesabı yapılıyor. Meclis'te iki partili (CHP ve AKP'li) bir tablo planı ile 410 vekile ulaşılması halinde başkanlık sisteminin rahatlıkla geleceği düşünülüyor. Hem de R.Erdoğan'ın tam istediği gibi!..

Hem referandum hem de erken seçimin bir arada olması için teknik çalışmalar da yapılıyor... Bu konuda Cumhurbaşkanı başdanışmanı Şeref Malkoç özel bir çalışma yürütüyor. Malkoç; erken seçim ve referandum teknik olarak mümkün mü, eğer mümkün değilse nasıl aşılır ve nasıl olgunlaşır bununla ilgili kafa yoruyor. Her iki durumda da yani erken seçim ve referandum için MHP tabanının yetmeme ihtimaline karşı Meclis dışı partiler ve bazı cemaatler üzerinde özel saha çalışması yapılıyor. Bir saray danışmanından duyduğuma göre; R.Erdoğan, "400'ü aldıktan sonra Meclis'ten her istediğimi çatır çatır geçiririm" diyor.

Fakaat!..

Hedefe kilitlenen sarayı 19 Haziran MHP olağanüstü tüzük kurultayı çok telaşlandırıyor. Kâbus gibi çöktü sarayın üstüne 19 Haziran tarihi...

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin dönüm noktası olacak 19 Haziran.

Bizim Karadenizli uşaklar, evinin önünden geçerken bakmışlar Fadime hala pek telaşlı. Hiddetli hiddetli de söyleniyor. "Hala ne oldi?" diye sormuşlar. Almışlar cevabı; "Ula uşaklar!.. Çakal geldi. Bizim davuğu aldi kaçirdi. Ama bir bilsenuz benim çakala neler söyleduğumu!.."

Bilmem, anlatabildim mi?..

Yazarın Diğer Yazıları