Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konusunda yaşanan ilginç gelişmelere her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Suriyelileri boş kalan TOKİ konutlarına yerleştiririz" sözlerinden sonra Başbakan Yardımcısı Canikli, Habertürk'e yaptığı açıklamada "Suriyelilerden herhangi bir ücret alınmayacağını" açıkladı. Gelen tepkiler üzerine dün yeni bir açıklama yaparak "Ücretsiz konut verilmeyeceğini" söyledi. Ne olacağı hâlâ tam olarak bilinmiyor.
Türk vatandaşlarının kurayla bile yerleşemediği TOKİ konutlarına, Suriyelilerin sığdırılabilme ihtimali bulunmuyor. Dolayısıyla ya kalanlar tahliye edilecek ya da başka alternatifler üretilecek.
Şehit ailesine borç!
16 yıl önce Mardin'de PKK'lılar ile girdiği çatışmada şehit edilen Uzman Çavuş Bilal Batırır'ın ailesine devlet tarafından ev hediye edilmişti. TOKİ konutlarında oturan aileye geçtiğimiz günlerde skandal bir talep geldi. Şehidin ailesine hibe edilen evden 55 bin TL'lik kullanım bedeli istendi. Yaşadıkları acı yetmezmiş gibi aile bir de borçla uğraşmaya başladı. İtiraz ettiler. Sonrasında o borç 21 bin liraya indirildi!
Şimdi sormak gerekiyor;
TOKİ, şehidin ailesinden alacağı 21 bin lira ile zengin mi olacak?
Şehit ailesine hibe edilen bir evden bile yıllar sonra para isteyenler, hangi şartlarda Suriyelilere ev tahsis edecek?
Aileye bu borcu çıkaran tek bir memur değildir. Bunun şube müdürü, daire başkanı vs. şeklinde devam eden hiyerarşisi vardır. Dolayısıyla devlet düzeni içerisinde hiç kimsenin vicdanı kalmamış mıdır? Kimse "Yahu her şey tamam da, şehidin ailesine borç çıkarmak nedir!" diye sormaz mı?
Gazilerin protezine haciz göndermişlerdi
SGK, terörle mücadelede ayağını, kolunu kaybeden gazilere protez hakkı tanıyordu. Bu haktan yararlanan yüzlerce gaziye geçtiğimiz yıllarda hacizler gönderildi. Sebebi ise yapılan yasal bir düzenlemeydi. Bu düzenlemeye göre belirli bir limitin üzerinde, daha kaliteli protez taktıranlardan ek ücret talep edilecekti.
Düzenlemeden sonra birçok gaziye 50-60-70 bin TL'lik faturalar çıkarıldı. Devleti ve ülkesi için canlarını ortaya koyan, hayatlarına eksik devam eden kahramanlara moral, motivasyon verileceği yerde, protezlerine haciz gönderildi.
Borcunu ödeyemeyen gaziler haberlere konu oldu, protezlerini geri göndereceklerini açıkladılar.
Bunlarla ilgili hükümetten herhangi bir açıklama gelmedi. Çünkü çözüm süreci vardı... Birileri teröriste bilezik takarken, gazilere haciz gönderilmesi pek önemli değildi!
"Suriyeliler kardeşimiz" hamaseti!
Şehit ailelerine cenazedeki tepkilerinden dolayı dava açanlar, hibe ettikleri evi geri isteyenler, gazilere borç çıkartanlar, Suriyeliler için nedense çok insancıllar!
"Müslüman kardeşlerimizi açıkta mı bırakalım" diyerek bu işe karşı çıkanları doğal olarak "İslam karşıtı" gibi göstererek, yaftalıyorlar. İtirazların önüne bu şekilde geçeceklerini düşünüyorlar.
Açık teklif; Suriyelilere "seçme ve seçilme hakkı tanınmadan" vatandaşlık verilsin. Mesele gerçekten insaniyse ve siz de gerçekten samimiyseniz böyle bir vatandaşlık uygulaması yapılsın.
Ama buna itiraz ediyorsanız, iyi niyetinizden şüphe edilir.
Gelecek 2 seçimi kurtarabilmek için ülkenin fabrika ayarlarıyla oynanamaz.
Sloganlarla konuşmak sınırlı bir bilginin işaretidir. Ancak bazı sloganlar vardır ki birçok anlatımdan, birçok bilgiden daha etkilidir.
İşte o yüzden son günlerde eleştirilen ve değiştirilmek istenen "Türkiye Türklerindir" sloganı her zamankinden daha yüksek bir sesle tekrar edilmelidir. Yoksa yarın çok geç olacak!
