Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU
Armağan KULOĞLU

Saldırılan değil, saldıran olmak

Milletçe bir kere daha sarsıldık. Şehitlere Allahtan rahmet diliyorum. Türk Milleti onlara minnettardır. Bölücülük ve onun en güçlü vasıtası olan terör mutlaka sona erdirilmeli ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin huzur ve güvenliği kesinlikle sağlanmalıdır. Bu görev başta yönetim olmak üzere hepimizindir. Nerede yanlış yapıldığı artık görülmeli, bazı gerçekleri görememekten veya yanlışlıklardan dönmek için inat etmekten vazgeçilmelidir.
Açılım dendikçe, yeni anayasa dendikçe, terörü sonlandırmak için teröristlerle görüşüldükçe, mücadeleyi yapacak olan güvenlik güçlerinin yetkileri kısıtlandıkça, onlar üzerinde psikolojik baskı uygulanmasına fırsat yaratıldıkça, ancak saldırıya karşı tedbir alan ve saldırı olunca da sadece ona karşı koymaya yönelik operasyon düzenleyebilen bir durumda olundukça, buna benzer olaylarla karşılaşmamız her zaman için mümkündür.

***


Bu durumun üstesinden gelebilmemiz için bir strateji değişikliğine gidilmelidir. Bu kapsamda kesinlikle inisiyatif ele geçirilmeli, durum üstünlüğü sağlanmalı ve terör örgütü üzerinde baskı oluşturulmalıdır. Bunun için belirli bölgelerde konuşlanıp fazla hareket etmeyen, saldırı olmasını bekleyen ve saldırıya karşı tedbirler alan ve saldırı gerçekleştiğinde de ona karşı koyan bir konumdan çıkılması gerekmektedir. Bunun yerine anında reaksiyon gösterebilecek özel kuvvetleri, bunları hedefe taşıyabilecek ve destek sağlayabilecek helikopterleri hazır bulundurmalı, etkin ve anlık olarak sağlanacak istihbarata dayalı olarak, sınır ötesi de dahil, baskın tarzında nokta operasyonları gerçekleştirilmelidir.
İstihbaratın anlık, doğru ve etkin olması için diğer haber, bilgi, sinyal ve görüntü alma vasıtalarının yanında insana dayanan haber alma yöntemine önem verilmelidir. Bu insanlar, sınır ötesi de dahil, şehirde, köyde, mezrada mahalli insanlar hüviyetinde hareket etmeli, hatta örgütün içine dahi sızdırılabilmelidir. Diğer ülke ve organizasyonlar ile de işbirliği yapılmalı, bilgi alınmalı, ancak onlara fazla güvenilmemeli, kendi yapacağımız istihbarat esas alınmalıdır.

***


Bu strateji değişikliği ile yaratılacak duruma süreklilik kazandırılmalı, terör örgütünün güç kaybetmesi sağlanmalı, eylem yapma azim ve iradesi kırılmalıdır. Böylece ne zaman, nerede, ne yapacağı bilinmeyen ve bu nedenle inisiyatifi elinde bulunduran terör örgütünün elinden bu inisiyatif alınmalıdır. Saldırıyı bekleyen bir güvenlik gücü durumundan, saldıran bir güvenlik gücü pozisyonuna geçilmelidir.
Seri nokta operasyonları ile gücü zayıflatılan ve üzerinde baskı kurulan terör örgütünü tamamen etkisiz hale getirmek maksadıyla sınır ötesinde kapsamlı bir kara harekâtı safhasına geçilmelidir. Harekât sonuç alınıncaya kadar devam ettirilmeli, tam kontrol sağlandıktan ve artık terör örgütünün eylem yapma imkânı ortadan kaldırıldığına kanaat getirildikten sonra duruma ve şartlara göre hareket edilmelidir.
Son saldırıya karşı başlatılan karşı operasyon devam etmektedir. Uluslararası hukuk çerçevesinde sıcak takibe dönüşmüş ve başlangıçta Irak sınırından 4-5 km. içeriye girilmiştir. Genelkurmay Başkanlığı tarafından harekâtın maksadı, olayı gerçekleştiren teröristlerin bulunması ve etkisiz hale getirilmesi olarak açıklanmıştır. Bu durum devam etmekte olan harekâtın sıcak takip kapsamında olduğunu göstermektedir. Ancak harekâta iştirak eden kuvvetin 22 tabur olarak açıklanması, kapsamın ve hedefin gelişen duruma göre değişebileceğini de göstermektedir.

***


Türkiye’nin haklı olduğu bu durumda uluslararası platformdan da olumlu mesajlar gelmektedir. ABD, Irak ve Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetimle de temaslar sürdürülmektedir. Ancak onların kaygılarının kendi menfaatlerine yönelik olduğu dikkate alınmalıdır. Bu tehdidin bertaraf edilerek Türkiye’nin varlığı, bütünlüğü ve güvenliğinin sağlanması esas olduğuna göre, güvenliğimizi bir başka ülkenin insaf ve inisiyatifine de bırakma lüksümüz yoktur. Bu nedenle başkaları ne der diye bir kaygı içine girmemiz mümkün değildir.
Terörün kapsamlı bir bölücülük faaliyetinin parçasını teşkil ettiği bilinciyle hareket edilmesi gerekmektedir. Bölücülük bir kısım siyaset, sivil toplum örgütleri ve medya vasıtasıyla yürütülmekte, bilerek veya bilmeyerek buna destek olanlar ve sempati duyanlar da bulunmaktadır. Terörle mücadelede güvenlik güçlerinin ve özellikle TSK’nın moralinin yüksek tutulması için yönetimden olan beklentilerin karşılanmasının da faydalı olacağı düşünülmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları