Sahi Türklükten istifa eden kimdi?

Mısır’da Müslüman Kardeşler yanlısı göstericilerin sığındığı camide bir süre mahsur kalan ve sonra gözaltına alınan TRT muhabiri Metin Turan’ın “Bana bir şey olursa Gafir Mezarlığı’nda Mustafa Sabri Hazretleri’nin kabrine defnedin” diye samimi vasiyette bulunması, kişisel bir tutum değildir. Bugünkü iktidarı oluşturan, fakat seçmenin farkında bile olmadığı zihniyetin fotoğrafıdır.
Mustafa Sabri, 1869’da Turhal’da doğmuş, 1954’te Mısır’da ölmüştür. Mustafa Sabri, Kahire’deki Gafir Kabristanı’nda defnedilmiştir.
Mezar taşına onun ağzından bir şiir yazılmıştır:
“Türk’de kaldıysa Müslüman nâmı
Ona İslâm nâmı medyûndur
Şeyhü’l-İslâm Mustafa Sabri
Fikri uğrunda öldü memnundur.”


***


Peki neydi Mustafa Sabri’nin fikri?
Vikipedia’da Mustafa Sabri ile ilgili önemli bir yazı var. Özetle; Mustafa Sabri, Sevr Antlaşması’nın imzalanması yönünde Vahdettin’e görüş bildirenler arasındadır. Mustafa Sabri, İttihat ve Terakki iktidara gelince Romanya’ya kaçtı, yakalandı ve beş yıl hapis yattı.
1918’de Osmanlı yenilip İttihat ve Terakki iktidarı bırakınca, iktidar Hürriyet ve İtilafçılara geçti. Mustafa Sabri, 1919’da şeyhülislamlığa getirildi. Osmanlı devletinin ancak İngiliz himayesine girerek kurtulacağını savundu. “Teali İslâm” ve “İngiliz Muhipleri” derneklerinin kuruculuğunu yaptı. 25 Eylül 1919 tarihli İkdam gazetesinde Kuvayi Milliye’cileri “kudurmuş haydutlar” olarak gösteren bir bildiri yayınladı. Hükümet bu bildiriyi uçaklardan atarak halkı işgale karşı direnişten vazgeçirmeye çalıştı.
Mustafa Sabri, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in idamı için fetva verdi. 11 Nisan 1920’de başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Kuvayi Milliye liderleri hakkında ölüm fetvası yazdı. Fetva, o tarihte şeyhülislam olan Dürrizade Abdullah tarafından imzalandı, Damat Ferit’in onayı ve Vahdettin’in buyruğuyla duyuruldu.
“Hilafet ve Kemalizm” adlı kitabında Atatürk’ün İngilizlerle işbirliği yaparak, Musul’u İngilizlere bırakıp karşılığında kurşun atmadan İstanbul’u aldığını iddia etmiştir ama “İki paralık Mustafa Kemal kuvvetinin baskısına boyun eğerek İngilizlerin, Fransızların ve sair devletlerin İstanbul’dan çekilip gitmelerini ancak Kemalistlerin idam ettiği Türk aklı kabul edebilir” ifadeleri de ona aittir.
Zaferden sonra İngilizlerin yardımıyla Mısır’a kaçtı. Bir ara Yunanistan’a sığındı. İtalyan gazetelerinde yer alan bir bildirisinde Türklere “Müslüman barbarlar” dedi, Ankara Hükümeti’nin Musul üzerinde hak iddia etmesinin gülünç olduğunu yazdı. Yüzellilikler listesinde yer aldı ve vatandaşlıktan çıkarıldı. Kahire’de El-Ezher Üniversitesi’nde din dersleri verdi. 1954 yılında Mısır’da öldü. Gafir mezarlığına gömüldü.
Mustafa Sabri, 1927’de Yunanistan’da çıkardığı “Yarın” gazetesinde bir şiirini yayınlamıştır:
“Yalnız Müslüman ve insan
Olarak kalmak üzere, Türklükten,
Şeref ve izzetimle istifa
Ediyorum Allah’ın huzurunda!..
...
Tövbe yarabbi tövbe Türklüğüme
Beni Türk milletinden addetme.”
Bir yazısında milliyet hakkında, “Bir Türk dili veya bir Çerkes dili yanında Arap dili çok daha üstündür ve bunların yanında daha büyük olan Arap milliyeti ile iftihar etmek akla daha uygun olur” demiştir.


***


İşte bu zihniyet, günümüze kadar devam etmiştir ve bugün iktidardadır. AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu “AKP iktidarından önce hepimiz Türk’tük” diye konuşabilmiştir.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de “Ne mutlu Türküm diyene sözünü dağlara taşlara yazdılar. Bu ilkelliktir ve aşılacaktır” diyebilmiştir.
AKP zihniyetinde millet, Mustafa Sabri’nin anladığı millettir.

Yazarın Diğer Yazıları