Karamsar yazmak, kimseye zevk vermiyor, az buçuk kalan keyfimizi de karartıyor. Bende, artık yazdığım konuları, tekrar, tekrar vurgulamaktan, bıktım, usandım. Eskiden memleketle ilgili iyi bir haber verdik mi, keyiften ölür, göğsümüz kabarırdı. Şimdilerde, çuvaldan hep kötü haber çıkıyor. Son kötü haber, Turizm konusunda. Yediğimiz kazıklara, bir yenisi, ABD kayıtlı deniz turları eklendi. Hani İstanbul limanında, Karaköy'de gördüğümüz, 10-15 katlı apartman gibi yolcu gemileri vardı ya, bundan böyle, İstanbul'a uğramayacaklarmış. Ne yalan söyleyeyim, üzüldüm, ama şaşırmadım.
Bu arada, Ankara'dakilerde, bir telaş, bir telaş. Avrupa, Merkel, Davos, İngiltere, İsrail falan, sürekli yandaş kaplanları beslemek için pazar arayışı. Kaybettikleri pazarlara eklenen, İran pazarını da kapma umudundalar. Hani milletin akıllısı biziz ya. Şimdi yarattıkları, Anadolu kaplanlarına, kaynak yaratma telaşı. Sövdükleri İsrail bile listede. Bu canavarı besleyecek, kapital ve para lazım. Alıştılar jeeplere binmeye. Alıştılar lüks otellerde, avuç avuç, dolar, para harcamaya. Alıştılar marka giyinmeye. Bakmayın kirli sakal modasına uymalarına, yakında batılı görünmek için, sinekkaydı da gezerler. Onları iktidara taşıyan bu gurup, kaynaksız kalırsa, ne olacak göreceğiz. İstanbul'u yıkar, yeniden yaparlar. Baksanıza son günlerde kanal laflarını yeniden üretmeye başladılar.
Bugün ABD Başkan Yardımcısı Biden, Türkiye'ye gelecek. Son günlerde, ABD'nin Ankara'ya atadığı, federasyon uzmanı Büyükelçi Bass konusundaki Saray şikâyetlerini, Biden geçiştirecektir. Adamın uzmanlık alanı federal yapı. Irak'ta bu işi yaptı. Ankara'ya bu işi kotarması için gönderildi. Şimdi adam işini tamamlamadan çekerler mi? Bu konuya, en az bir yıl yanıt alacaklarını sanmıyorum. Obama ile hafta başında, saraydan saraya yapılan telefon konuşması da, bir garip. Yabancı basında, Ankara'da halka ahkâm kesenlerin, Rusya krizi konusunda, Washington'dan yardım ve hatta arabuluculuk istediği yolunda haberler var.
Şimdi, ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin, geçtiğimiz günlerdeki programını okuyordum. Davos'ta, Zürih'te ve Avrupa'nın çeşitli kentlerinde, en yakın görüştüğü kişi Rus Dışişleri Bakanı Lavros. Görüşmelerde, en önemli konu, Suriye, Türkiye ve Irak. Ortak görüşleri bağımsız Kürt devleti. Barzani de Ruslarla işi bağladığına göre Suriye'de bazı önemli gelişmeler olabilir. Kerry'inin görüşmeleri yoğunlaştıracağı öteki blok, Araplar. Ortadoğu'da petrolün bitme işareti verdiği Arap dünyası.
Şubat ayına, Türkiye hızlı girecek. Uluslar arası politikalar ve manzara, bu yaz başına kadar, Türkiye'nin önemli değişikliklere gebe olduğuna işaret ediyor. Güneyde yaşanan savaştan, Türkiye ne kayıpla çıkacak, göreceğiz. Oynanan oyun mu, yoksa ABD'nin planlarına karşı çıkabilecek, Ankara'da bir kadro var mı? Göreceğiz. Ben hala Ankara'nın, Washington planlarına, sorgusuz sualsiz katıldığını, arada bir de, fırsat yakalayıp kaçamak kendi kafasına takıldığına inanıyorum.
Gelelim bir başka konuya. Geçtiğimiz hafta, Kıbrıs Türk kesimi lideri Rauf Denktaş'ın, ölüm yıldönümüydü. Ben kendisini haber için izlerken, tanıma şansı buldum. Tanıdığım politikacılar arasında, sayıları çok az, bilgili siyasetçi gurubuna dâhildi. Önüne atılan fırsatlar, yaşamına ve ailesine yönelik tehditlere rağmen, ne kendisini sattı, ne de temsil ettiği halkı. Yalan söylemezdi, ama soruyu ustaca soruyla atlatırdı. Satılık kişilerden hoşlanmazdı. Washington ve New York temaslarını izlemiştim. Onu sevmeyen rakiplerinin bile ona hayran olduğunu görmüştüm.
Bizdeki satılık basından korkmadan, doğrudan hakaret etmeyi başarabilen, az sayıdaki politikacılardan biriydi. Hayatı macera ve acılarla doluydu. Evlat acıları bile çekmişti. Dünyaya kafa tutmuş, devlet ilan etmişti. Kendisi ile aynı gazetede, çalışma gururuna da eriştim. Kendi adını taşıyan torunu da, Washington'da Türk Büyükelçiliğinde çalıştı. Allah Rahmet eylesin iyi adamdı.
Son konum, Amerika seçimleri. Cumhuriyetçi Parti, yaptığı radikal tercihle, seçimi kazanmak istemiyor gibi görünüyor. Buna karşılık Trump kampanyasında, eski Alaska Valisi Sarah Palin'in konuşması, bu parti içindeki kalan son aklı başındaki kişileri de partiden uzaklaştırdı. Demokrat Parti'de, Bayan Clinton ile senatör Bernie Sanders arasındaki yarış kızıyor. Birçok kişi, Sanders'ın yaşını engel görürken, Ronald Reagan'ın daha yaşlı başkan adayı olması hatırlatılıyor.
