Retoriğin büyüsü, insanlığın ölümü!
Geçen hafta başındaki yazımın başlığı "Ümmet Zalim İşbirliği" idi.
İslâm, baskı ve zulme karşı indirilmesine karşın, İslam "ümmetinin" 1.400 yıldır zulme karşı direnemediğini söylemiştim.
*
ABD'nin İran'ın önemli komutanlarından Süleymani'yi füzelerle paramparça etmesinin ardından İran'ın sert açıklamalar yapmasına karşın, yalnızca, onurunu kurtarmaya yönelik "kendi kitlesinin gazını alacak biçimde sözde bir eylem" yapabileceğini yazmıştım.
Nitekim de öyle oldu.
*
İran, ABD'nin Irak'taki iki üssüne 15 balistik füze attı ama kimsenin ölmediği görüldü.
"Biz hiç modern olmadık!"
İster "ilkel insan" ister "modern insan" olsun tarih boyunca insan denen canlının zaferinin simgesi "öldürmek" oldu!
Kim ne kadar çok öldürürse, "zafer!" onun oluyor.
*
Bu amaçla sürekli yeni silahlar üretiliyor, yeni ölüm teknolojileri geliştiriliyor ve herkes birbirine meydan okuyor.
*
Felsefi antropolog Bruno Latour "Biz Hiç Modern Olmadık" adlı eserini yazdığında pek çok kişi aldırmadı.
Yaşadığımız şu son olaylar bile Latour'un ne denli haklı olduğunu kanıtlamaktadır.
*
İran olayına dönersek, çeşitli yorumlar yapılıyor.
Kimine göre ABD, kimine göre ise her iki ülke de "kazançlı" çıktı!
Ama ortada paramparça olmuş bir "insan" var.
O "insanın" asker olması durumu değiştirmiyor. Ölen öldü, herkes kendi yoluna gidiyor şimdi.
*
"İnsanlar" her zaman retoriğin (güzel sözlerin) büyüsüne kapılmış ancak "insanlık" ölmüştür!®
*
Mutlu pazarlar.