Putin Erdoğan
Geçtiğimiz hafta İngiltere’de yayınlanan bir gazete T.C Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Rus lider Vilademir Putin’e benzetmiş.
Bunu duyan iktidar yanlısı basın hemen konuyu büyüttü ve Erdoğan’ın ne kadar başarılı olduğunu anlattılar.
Gerçekten Tayyip Erdoğan Rus lider Putin’e benziyor mu?
Fizik olarak benzer mi benzemez mi bilemem ama ekonomi politikası olarak kesinlikle benzemiyor.
İşte ekonomi açısından Putin ile Erdoğan arasındaki fark:
-PUTİN: Ekonomide devletçi bir politika izledi: Özelleştirme adı altında yapılan yağmayı göreve geldiği 2000 yılından itibaren sona erdirdi. Daha önce Batılı ve Musevi sermayeli şirketleri bir bir devletleştirdi. Rus halkının milli servetini yağmalayan işadamlarını hapse attırdı.
ERDOĞAN: Göreve geldigi ilk andan itibaren devlet şirketlerini bir bir sattı. En kârlı Türk Telekom, Tüpraş, Ereğli gibi şirketleri bir kaç yıllık kârlarına eş değer bir paraya sattı.
-PUTİN: Rusya çok hızlı bir ekonomik büyüme yakaladı: Sekiz yıl boyunca ülke ekonomisi yüzde 75 büyürken Sovyetlerin dağıldığı döneme yakın bir büyüklüğe ulaşıldı. Rusya dünyanın ilk on ekonomisi arasına girdi. Önümüzdeki dönem için hedef ilk beş ekonomi arasına girmek.
ERDOĞAN: Türkiye 5 yıl boyunca borç batağına saplandı: Tamamen yüksek faizle yabancı sermayeye teslim oldu. Türkiye şu an ekonomiside küçülme sürecinde ve riskli ülkeler arasında.
PUTİN: Rusya enerji süper gücü oldu: Putin’in enerji faaliyetlerini devlet şirketleri Gazprom ve Rosneft gibi devlet kontrolüne alması ve iyi yönetilmesi sonucunda Rusya enerjide dünyada söz sahibi oldu. Bunda tüm dünyada artan enerji fiyatlarının payı büyük.
ERDOĞAN: Türkiye enerji alanında ciddi bir darboğaza girdi: İran ile yapılan anlaşmalar İran tarafından ciddiye alınmadı ve Türkiye enerji krizi yaşadı.
PUTİN: Enerji gelirleri iyi yönetildi: Kurulan istikrar fonu ile enerjiden elde edilen gelirler verimli bir şekilde diğer kurumların gelişimine aktarıldı. Yarım trilyon doları aşan fon şimdi ülkenin ekonomik istikrarının güvencesi.
ERDOĞAN: Türkiye’deki bütün fonlar adeta boşaltıldı ve dış faizlerin ödenmesinde kullanıldı.
PUTİN: Endüstri üretiminde artış: Endüstriyel üretim 2000 yılından 2006 yılına kadar ortalama yüzde 12 arttı. Ancak son iki yılda büyüme yüzde 8’lere geriledi.
ERDOĞAN: Sanayi üretiminde daralma yaşandı. Sanayici yüksek faiz ve yüksek vergi altında adeta boğuldu ve üreten Türkiye tüketen bir ülke haline geldi.
PUTİN: Gelirlerde artış: Sekiz yılda Rusya halkının gelirleri iki kat artarken, fakirlik de yarı yarıya azaldı. Fakirlik sınırının altında yaşayanların oranı yüzde 30’dan yüzde 14’lere kadar geriledi.
ERDOĞAN: Fakir daha da fakirleşti. Gelir seviyesi kağıt uzerinde arttı ve halk kömür ve gıda yardımı ile adeta sadakaya muhtaç hale geldi.
Şimdi soruyorum size; sizce Erdoğan Putin’e benziyor mu?