Pusu ve sızma...
Birine saldırmak için bir yere saklanıp beklemek yok artık. Pusuyu dağların tepesinde, mahallenin ara sokaklarında atmıyorlar. Alenen kent merkezlerinde binaları havaya uçuracak şiddette patlamalar ile gerçekleştiriyorlar. Bu arada dikkatleri pusuya çekip asıl amaçları olan sızma işini yerine getiriyorlar. Cizre bunlardan biri. PKK'nın yıllarca "Botangülü" adı verdiği Cizre, Güneydoğunun geçiş noktasıdır. Polis merkezini patlatıp tüm dikkatler buraya çekilirken Cizre-Hakkari istikametindeki sarp coğrafyadan yüzlerce teröristin sızdığını kimse dillendirmiyor. Sızma olmadan pusu olmaz. Sızan unsurlar yeni ve büyük eylemler için konuşlanıyor. Askerin gözü tam da Suriye sınırında Celabrus'da iken Cizre patlaması istihbarat zafiyetinin de göstergesi. 1993-95 arasında olağanüstü mücadele ile Cizre'den PKK'yı söküp atan Jandarma subayı Cemal Temizöz'ü yıllar sonra faili meçhul kumpası ile tutuklayıp, beş yıl hapis yatırırsan bugünkü kabusları yaşarsın... Devletine, milletine bağlı aşiretleri bir kenara itip, Kamil Atağ gibi kahraman korucubaşlarını, iftiralara inanıp hapse tıkarsan başına bu gelir işte... Cizre ilk olmadığı gibi son olmayacak. İşin tehlikeli yanı halkın bunu kanıksaması... Terör olaylarına ve gelen şehitler için millet 15 Temmuz gibi ayağa kalkmadığı sürece pusular atılacak, sızmalar olacaktır.
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Artvin yolundaki konvoyuna saldırı terörün her bölgede tırmanacağının işaret fişeğidir. Her şeyden önce Sayın Kılıçdaroğlu'na geçmiş olsun diyoruz. Olay esnasında ve sonrasındaki tavrı, "Bu can bu memlekete feda olsun... Ucunda ölüm de olsa geri adım yok. Yolumuza devam edeceğiz" sözlerini de tebrik ediyoruz. Bu tip eylemlerin amacı korku salarak panik ile kaos ortamı yaratmaktır. Acı kayıplara rağmen soğukkanlılığı korumak zorundayız.
Bu arada FETÖ ile mücadele konusunda ciddi adımlar atan AKP hükümetinin aynı yöntemleri PKK için neden gerçekleştirmediğini merak ediyorum. Hazır OHAL ilan edilmişken PKK'nın lojistik ve insan kaynaklarını kurutacak geniş kapsamlı operasyonu başlatmak için neyin beklendiğini bilmiyorum. AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ'a iki hafta önce Türkiyem Televizyonu'nda bu konudaki hassasiyetini bildiğim için sordum "Mutlaka yapılmalı..." dedi. Tıpkı FETÖ soruşturmasında olduğu gibi güvenlik güçlerinin elinde her tür istihbaratın bulunduğunu kararlı bir başlangıçla PKK'nın kısa sürede bitirilebileceğini ifade etti. Ardından "sanırım hazırlıklar bitmek üzere, en kısa zamanda başlar" cümlesini ekledi. Bu kadar bekleyiş insanın aklına 12 Eylül sonrası devrin ordu komutanlarından Bedrettin Demirel'in "Olayların olgunlaşmasını bekledik" açıklamasını getiriyor. Kaldı ki 1998'de Öcalan'ın teslimiyetinden sonraki operasyonla PKK çökertilmiş 2003 yılına kadar terör neredeyse bitmişti. Bu devletin, bu ordu ve polisin aynı başarıyı sergileyeceğinden şüphemiz yok. Hükümetin "açılım" adıyla yaptığı tarihi hatadan dönerek örgütü bir daha başını kaldıramayacak hale getirmek için elinde yetki, arkasında muhalefet dahil halkın desteği vardır. Daha fazla beklemek şehit sayılarını, annelerin gözyaşını akıtacaktır. FETÖ ile beraber bölücü PKK'yı bitirme harekatı Türk Ordusunun zedelenen itibarını kazandıracağı gibi, hükümetin 15 yıllık yıpranmasını da tamir edecektir. Bizden söylemesi...