Prens Salman düşünürmüş?
IŞİD din adına insan yakıyor, kafa kesiyor, bombanın üstüne oturtup insanları parçalatıyor. İnsanlığa tehdit, dehşet, vahşet, nefret ve terör sunuyor. Farkında olarak ya da olmayarak İslam adına İslam'ı infaz ediyor.
IŞİD'in paraleli gibi hareket eden bir zihniyet de Suudi Arabistan'da var. Suud'un veliaht Prensi Salman şeriat tanımaz, had bilmez, ahlak tanımaz, insanlıktan ve İslamdan nasipsiz bir tavır içindedir. Kendi akrabaları olan prensleri otele hapsediyor, İsrail/ABD'ye uşaklık yapıyor, "Filistin diye bir meselemiz yoktur" diyor, muhaliflerini acımasız biçimde yok ediyor.
Kaşıkçı'nın evlatları ancak bu zalimden "babamın cesedini verin" talebinde bulunabiliyor.
Katili herkes biliyor!
"Prens Salman, Kaşıkçı'nın ülkeye dönmeye ikna edilememesi durumunda zorla getirilmesini" söylüyor. Veliaht Prens'in "Eğer bu yöntemlerin hiçbirisi işe yaramazsa, bu işi kurşunla çözün" diye talimat verdiğini Amerikan basını yazıyor.
Avrupa Birliği (AB), Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin detaylı ve güvenilir bir soruşturma yapılması çağrısını tekrarlıyor.
BM Özel Raportörü Agnes Callamard "toplanan deliller, Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan devleti yetkilileri tarafından vahşice ve önceden tasarlanmış cinayete kurban gittiğini gösteriyor" diye rapor tanzim ediyor.
ABD Başkanı Trump, Kaşıkçı cinayetini dolara çevirmek için fırsat olarak kullanıyor.
Bu durumda Kaşıkçı'nın katilini herkesin bildiği ama çeşitli çıkar hesapları yüzünden hiç kimsenin söylemeye cesaret edemediği anlaşılıyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, önümüzdeki günlerde bazı ülkelerle birlikte BM'ye başvuru yapılacağını söylüyor. Gerekçe olarak da "Halen cevaplanmamış sorular var. Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nda önce öldürülüp sonra cesedinin parçalandığını Suudi Arabistan da itiraf etti ama cesedinin nerede olduğunu, parçaların nerede olduğunu henüz bilmiyoruz... Herkesin bu cinayetin arkasında kim var, talimatı kim verdi, konusunda tahminleri yorumları var. Ama henüz bu konuda Suudi Arabistan tarafından net bir cevap da almış değiliz." açıklamasını yapıyor.
Küresel cani küresel düşünür ilan ediliyor!
Tepeden tırnağa şaibe, entrika, vahşet kokan bu cinayette bütün deliller Prens Salman'ı işaret ediyor. İşte bu Prens Salman, ABD'de yayınlanan Foreign Policy dergisinin hazırladığı "Küresel Düşünürler" listesinde yer almış. Dikkat edin küresel caniler listesine girecek bir adam küresel düşünür olup çıkmış. İşin içinde İsrail ve dolar olunca cani meleğe, katil düşünüre dönüşebiliyor.
Günümüz dünyasında gücün (iktidarın) ve paranın nelere kadir olduğu Kaşıkçı cinayetiyle ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bir başka ifadeyle petro dolarlar ve İsrail yanlısı olmak kişileri dokunulmaz kılıyor!
İşte bu dolar küresel caniyi küresel düşünür ilan ediyor.
Papa da bu durumdan çok memnundur.
Bölgedeki gelişmeler Veliaht Prens Salman'dan ibaret de değil. BAE Veliahdı "Şeyh Muhammed bin Zayed el-Nahyan" da Türkiye düşmanlığında Prens Salman'dan bir kaç adım daha ilerdedir. Bu zat Türkiye'nin düşmanı olduğu kadar Vatikan'daki Papa'nın da dostudur.
Papayı Dinler Arası Diyalog anlaşması yapmak ve bir ayin vermek üzere BAE'nin merkezi Abu Dabi'ye davet etti. Papa BAE'ye gitti. Prens Salman İsrail, Prens el-Nahyan da Papa dostu. Bizim ümmetçiler de hayal ile alışverişe devam ediyorlar.
Güç ve para şımarıklığı içinde Müslüman dünyasında salyangoz satmak böyle bir şey olsa gerek!
Ne diyordu Shakespeare, Atinalı Timon adlı eserde:
"Altın, sarı, göz kamaştırıcı, değerli altın... Bunun şu kadarı, karayı ak, çirkini güzel, eğriyi doğru, adiyi soylu, yaşlıyı genç, korkağı yiğit yapar! Bu sarı köle din de kurar, din de bozar, kutsar lanetliyi.. Ün, şan, saygınlık kazandırır.. Odur geçkin dullara yeniden koca bulan... Gel lanetli maden. Orta malı o...pusu insanlığın."