Piyasalarda ne oluyor?
Berat Albayrak istifa ettiğinden beri gerçekten piyasalarda ilginç şeyler oluyor.
Borsa sürekli yükseliyor, Türkiye aleyhine rapor yazan yabancılar bir anda bizi göklere çıkarttı. Dolar ise her ne kadar yukarı zorlasa da yönünü sürekli aşağıya çekmek istiyor.
Peki piyasalarda ne oluyor?
Öncelikle, gerçekten vatandaş olarak bilmediğimiz çok şey var. Tüm bu yaşananlar normal değil.
Bilhassa Londra kaynaklı para girişleri ve teşvikler kafa karıştırıcı bir olay.
Öncelikle yabancıların Türkiye üzerinden büyük bir planı olduğunu kabul etmekte yarar var. Şu anda çaresiz ekonomi yönetimi denize düşen yılana sarılır hesabı bu trene binmiş durumda.
Bu hafta Hazine 10 ve 7 yıl vadeli tahvil ihracına çıktı. Dolar bazında yüzde 6 gibi dünyada bir eşi benzeri olmayan faizi verdi. Tahvilin yüzde 90'ı yabancılar tarafından adeta kapışıldı.
En ilginci ise dolar bazında yüzde 6 faizli tahvillerin yüzde 40 sadece Londra'da satıldı.
Dikkatinizi çekerim İngiltere'de faiz oranı 0.10. Adamlar parasını Türk devletine dolar bazında yüzde 6 faizle satıyor.
Bir de sevindik. Yabancılar bizim tahvilimizi aldı diye.
Düştüğümüz duruma bakar mısınız?
Biz yıllarca çalışacağız, hayat standartlımızı düşüreceğiz, yediğimiz içtiğimiz her şey için daha fazla vergi ödeyeceğiz. Bunu ne için yapacağız?
Bir ekonomi yönetiminin yaptığı yanlışın bedelini ödemek için elin İngiliz'ine faiz vermek için.
Türkiye'de bankalar vatandaşın parasına gıdım gıdım faiz verirken, Hazine elin yabancısına kazan ile faiz dağıtıyor.
Bu yazıyı yazdığımda Cuma salası okunuyordu. Az sonra Cuma namazı kılınacak. Başta BDDK ve Merkez Bankası'nın değerli yöneticileri dahil olmak üzere Cuma namazını kılacak, alınları secdeye inecek.
İşte onlar Cuma kılırken, denetlemekle görevli oldukları bazı bankalar, kendine güvenen mudilerini kandıracak.
Bunu son 2 yıldır yazıyorum. Allah korkusu olan tek bir yönetici çıkıp bu işi düzelteceğiz demedi.
Bir ay önce büyük bankalardan biri bilançosunu açıkladı. Bilançoda vadesiz mevduat oranının yüzde 46 olduğunu açıkladı. Bu şu anlama geliyor. Banka vatandaşın 100 lirasının 46 lirasını hiç faiz vermeden kullanmış. Bu yabancı banka Türk halkının sırtından para kazanıyor.
Bunu şu an iki banka yapıyor. Biri yabancı sermayeli.
Acı olan nedir biliyor musunuz? Bunun personele hedef olarak dayatılması.
Bir de utanmadan bölge yöneticileri şube personeline dalga geçer gibi "hayırlı cumalar, siz anladınız" diye mesaj atıyor.
BDDK ve Merkez Bankası, bankaların bu vadesiz vurgununa neden dur demez.
Şimdi de çıkartmışlar bir referanslı mevduat diye.
Bankacı müşteriye şöyle bir teklifte bulunuyor:
Faizlerin yüzde 16'ya ulaştığı bir günde yüzde 14 faiz teklif ediyor. Ancak iki gün sonra ona yüzde 16 vereceğini söylüyor. İki puana inanan vatandaş bu şekilde kandırılıyor.
Bunu kime yapıyor? Finansal okur yazarlığı olmayan yaşlı insanlara. Bilinçli bir insana bunu teklif bile edemiyorlar. Çünkü biliyor ki, o kişi bunu yutmayacak hemen bir başka bankanın şubesinden daha yüksek oranı alacak.
Sonuç; Türk insanının makus talihi...
Elin yabancısına 10 kat fazla faiz verilirken, bizde ise faiz getirsin diye bankaya yatırılan paralar bankaya bedava kaynak oluyor.
Cuma namazında alnı secdeye değen BDDK ve Merkez Bankası yetkililerine sesleniyorum.
Bu hırsızlığın vebali ağırdır. Elin yabancı bankasına bedava kaynak yaratacağız diye Türk halkının kandırılmasına göz yummanın vebali günahı artık boynunuza.