Peşmergeye özel oda, 'Şehit'e yer yok!
Terörle mücadele ve dış politikada "milli" olmadığımız her hamlede başımıza neler geldiğini biliyoruz. En yakın örnek olarak Peşmerge başı Barzani ve PYD başı Müslim'in Türkiye'de ağırlanmasının izahını "milli" bir politika ile yapamazsınız.
O bizim "dost" edindiğimiz Barzani geçtiğimiz günlerde, PKK'nın siyasi uzantısı HDP'lileri özel konutunda ağırladı. Çaylar, sohbetler, yemekler ve yapılacak ortaklıklar üzerine uzun uzun konuştular! Aynı Barzani, Başkanlık seçimleri sonrasında "Kürdistan'ın ilanı" için Kerkük'ü de içine alan bölgede referanduma hazırlanıyor.
HDP'ye demediğini bırakmayanlar, PKK'nın temsilcilerini konutunda ağırlayan Barzani'ye tek bir tepki göstermedi.
Gaziye oda yok!
Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'le mücade eden "Koalisyon güçleri" adı verilen toplama örgütlerin içinde Peşmerge'den, PYD'ye kadar birçok unsur var. Hatta yer yer birlikte hareket ediyorlar. Tıpkı, PYD ile Peşmergelerin ortak hareket etmesi gibi...
Bu operasyonlarda yaralanan 62 peşmerge önceki gün Ankara'ya getirilerek tedavi altına alındı, hem de özel odalarda... İşin daha ilginci Irak'tan yapılan uğurlama törenine Erbil Başkonsolosu da katıldı.
Peşmergelerin tedavisi ücretsiz olarak karşılanırken, Ankara'da tüm imkanlar seferber edildi. Tedavileri halen devam ediyor.
Fırat Kalkanı operasyonu sırasında IŞİD tarafından vurulan tankımızda 3 Mehmetçik şehit düşmüştü. Aynı tankın içinde bulunan Uzman Çavuş Akif Güleç ise ağır yaralandı. Hemen Gaziantep Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada ilk müdahalesi yapılan Uzman Çavuş'un geniş kapsamlı bir yanık merkezinde tedavi edilmesi gerekiyordu. Bunun üzerine Gaziantep Devlet Hastanesi'nden GATA'ya "acil" talebiyle hastanın yanık ünitesine nakledilmesi talebi geldi. Çünkü GATA, özellikle yanık tedavisi konusunda Türkiye'nin en donanımlı hastanesi durumunda.
Darbe girişiminden sonra "Asker hastanesi" olma özelliğini yitiren GATA ise "Hastaya yerimiz yok, başka hastanelere bakın" cevabını verdi. Bu yanıt üzerine ağır yaralı askerimiz, en yakındaki Adana Numune ve Eğitim Araştırma Hastanesi'ne nakledildi.
Ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı, Adana'da şehit düştü.
Peşmergeleri Ankara'da özel odalarda ağırlayıp, masraflarını karşılayanlar, söz konusu Mehmetçik olunca askerimize bir oda veremediler!
Belki de Uzman Çavuş Akif Güleç, GATA'da tedavi altına alınabilseydi şu anda yaşıyor olacaktı.
Neresinden bakarsanız, neresinden tutarsanız tutun kabul edilemez, izah edilemez bir skandal.
Gencecik bir evladımıza bile sahip çıkamıyoruz.
Peşmergelerin hangi yasal prosedürlerle Türkiye'ye getirilip, hastanelerde tedavi altına alındığı da ayrı bir inceleme konusudur. Görevi başında gazi olan kişilere "mesai saati dışında yaralandı" diyerek maaş vermeyen, bürokrasi uygulayan SGK, peşmergelerin tedavisini hangi yasal prosedür içinde tanımlamakta ve karşılamaktadır?
Türkiye'nin hemen yanı başındaki ihanet çemberindekiler bizim hiçbir zaman dostumuz olmamıştır. PKK, yıllardır en güçlü lojistik imkanı Irak'ın kuzeyinden temin etmektedir. Bu gerçeğe rağmen, Peşmergelere tanınan imkanlar, geçmişte PYD başını Türkiye'de ağırlama hatasıyla eş değerdir.
Mehmetçiğin saçının teli bile, peşmergenin alayından daha kıymetlidir, değerlidir.
Bu akıl almaz skandalın sorumluları kimlerse hesap vermek zorundadır!
Andımıza saldıran müdür!
Yazıyı bitirmek üzereyken gelen görüntülerle adeta şoka uğradım. İzmir'de MEB'e bağlı Atakent Erdoğan Kibarer Ortaokulu'nda, İstiklal Marşı'ndan sonra andımızı okumak isteyen öğrencilere okul müdürü Rahmi Önder Karamustafaoğlu, "Kendinize gelin, talimat almadan ne yapıyorsunuz dingonun ahırı mı burası, devlet kurumu işleyişini kimse bozamaz" diye bağırıyor.
Müdür Efendi, orası Türk milletinin bağrından çıkan, Türk milletinin vergileriyle meydana gelen, şerefli Türk çocuklarının okuduğu devlet okuludur. Asıl sen kim oluyorsun da şerefli Türk çocuklarına bağırabiliyorsun!
Bir dönem başörtülü öğrencilere saldıranlar üzerine yüzlerce belgesel çekildi. Oluşturulan mağduriyet dalgası ile iktidarlar değişti. Bu görüntüler Türklüğe saldırının somutlaşmış örneğidir. Hiçbir zaman unutmayacağız, unutturmayacağız!