Perde gerisi kararan eylem!!!

15 Şubat, PKK lideri Öcalan''ın yakalanarak Türkiye''ye getirilmesinin yıl dönümüydü...

Emniyet güçleri her yıl olduğu gibi, 15 Şubat gelmeden PKK/KCK yapılanmasının da etkin olduğu kentlerde büyük operasyonlar yaptılar, yüzlerce kişiyi gözaltına aldılar...

Güvenlik güçlerinin amacı Öcalan yanlısı protesto gösterilerine engel olmaktı...

Bu yüzden KCK''ya karşı en kapsamlı operasyonlardan biri de PKK''nın uzun yıllar eylemlere giriştiği ve son 10 yıldaki operasyonlarda binlerce örgüt yanlısının gözaltına alındığı Mersin''de yapıldı...

Bu yılın Şubat ayında Öcalan''ın yakalanışının yıl dönüm nedeniyle de Mersin''de "eylem hazırlığında olduğu" ileri sürülen "52 kişi" gözaltına alınmıştı...

"Pençe-3" adı verilen operasyonda baskın yapılan evlerin kapılarını koçbaşıyla kıran polisler KCK''lıları kıskaca almıştı...

Bu operasyona dikkat çekmemizin nedeni belli; Antep, Adana ve Hatay gibi Güneydoğu''dan en çok göç alan şehirlerden biri olan Mersin oldum olası sadece PKK''nın değil, Hizbullah, El-Kaide ve IŞİD gibi örgütlerin de hücreler oluşturduğu bir kent olmuştu...

Unutulmasın ki, Hizbullah''ın bir dönem hem şehir merkezinde, hem de Tarsus gibi ilçelerde motorize ekiplerle suikastlar düzenlediği Mersin''de, "İslamcı feminist" olarak tanınan Konca Kuriş de dinci örgüt tarafından kaçırılmış, cesedi 550 gün sonra Konya''daki bir mezarevde bulunmuştu...

Bu arada El Kaide''den sonra IŞİD''e yönelik en kapsamlı operasyonlar da Mersin''de yapılıyor...

Terör örgütlerine dikkat çekmemizin nedenini okurlar kavramış olmalı;

Çünkü tüm bu ürkütücü yapı nedeniyle güvenlik birimlerinin 365 gün 24 saat teyakkuz halinde olması ve kuş uçurtmaması gereken kentlerden biridir Mersin...

Yani bu şehirde terör örgütlerinin (hem de polis merkezlerini basabilecek kadar pervasızca eylem yapabilmesi) çok güç görünüyordu...

Üstelik HDP''nin de etkin olduğu, hatta merkezdeki Akdeniz Belediyesi''ni alabildiği Mersin''de, PKK''ya yönelik operasyonlar son 10 yılda aralıksız sürdürüldü, gözaltılar hiç durmadı...

Operasyon, sızıntı, saldırı!..

-----------------------------

Ancak hem dinci, hem de bölücü unsurların hücreleşme faaliyetlerinin tamamen önlenemediği Mersin''e dikkat çekmemizin en büyük nedeni, çok yoğun operasyonlara rağmen iki kadın militanın Mezitli ilçesi, Tece Mahallesi''ndeki polis evine silahlı saldırı düzenleyebilmesi ve bir polisi şehit etmesi...

PKK''nın Amanos grubundan iki militanın en son iki yıl önce İskenderun ilçe merkezinde güvenlik güçleri ile girdikleri çatışmada öldürülmesinden sonra, PKK''nın şehir merkezlerindeki ilk sarsıcı eylemiydi Mersin''deki saldırı...

Üstelik Tece Polisevi''ne yönelik saldırı, PKK''nın kuşatıldığı Amanoslar''dan sonra Doğu ve Güneydoğu, hatta Irak ve Suriye''de kıskacı alındığı bir döneme dikkat gelmesi açısından da dikkat çekiciydi...

PKK''nın Güneydoğu''da hareket alanı bulamadığı,

hatta son üç yıldır bir tek eylem bile yapamadığı göz önünde alındığında, iki kadın teröristin Mersin gibi büyük bir kentin merkezinde polis evine baskın düzenlemeye kalkışması akıllara bazı kuşkular da getirdi...

Elbette eylemsizlik kıskacında erozyon yaşayan PKK hem tabana moral vermek, hem de Suriye ve Irak''ta istihbarat birimlerinin gerçekleştirdiği nokta operasyonlarına -adeta misilleme yapmak için- bu eyleme kalkışmış olabilir ama, militanların Mersin''e nasıl nasıl sızdığı ve bu eyleme nasıl kalkıştığı soruları işte siyasetin de kafasını karıştırırken, bir de "asıl fail kim" sorusu gündeme geldi ki, bu daha büyük bir vahamet oluşturuyor!!!

Kılıçdaroğlu''nun derin kuşkusu!..

-----------------------------------

Çünkü PKK''nın Türkiye yapılanmasının ciddi bir erozyon yaşandığı döneme rast geldi Mersin''deki saldırı...

Eyleme katıldığı açıklanan Dilşah Ercan''ın geçmişi ve siyasi çevrelerle ilişkileri de muhalefetle iktidarı önceki gün karşı karşıya getirdi...

Çünkü yandaş medya saldırının ardından "CHP''nin teröristleri" şeklinde manşetler atarken, CHP''lilerin 9 yıl önce hazırladığı "tutuklu gazeteciler raporu"nda Ercan''ın da bulunmasından yola çıkarak ana muhalefeti ağır biçimde hedef aldı...

İçişleri Bakanı Soylu''nun yurt içinde sayılarının 100''ün altına düştüğünü söylediği PKK''lılardan ikisi miydi Mersin''deki saldırıyı gerçekleştirenler, bu net olarak bilinmiyor!..

İşte bu konudaki kuşkuyu öne çıkaran bir iddiayı bizzat CHP lideri Kılıçdaroğlu gündeme getirince, Mersin''deki çatışma bir kez daha gündemin ortasına oturdu...

Çünkü Kılıçdaroğlu''nun, öldürülen teröristin DNA''sının açıklanmasını istemesi saldırının failleri üzerinde de kuşku oluşturdu...

Kılıçdaroğlu bu iddiayı, "Dilşah Ercan eyleme katılmadı, görevinin başında" diye açıklama yapan ve başka iki kadın militanın fotoğraflarını failler olarak açıklayan PKK''nın iddiası üzerinden mi gündeme getirdi, yoksa elinde başka bilgiler mi var bilinmiyor!..

Ancak bizzat Mersin savcısını hedef alarak "dosyayı gizlemeye çalışma" demesi ve İçişleri''ni de "ne dolaplar çevirdiğinizi biliyorum. Bile bile yalan söylediniz" şeklinde hedef alması, Kılıçdaroğlu''na önemli bilgiler gelmiş olabileceğini de gündeme getirdi!..

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise Kılıçdaroğlu''nun Twitter''daki iddialarına yanıt verirken Dilşah Ercan''ın olay yerine getiren taksiciyle örgüt militanı bir arkadaşı tarafından teşhis edildiğini, parmak izlerinin eşleştiğini, kriminal incelemenin ise devam ettiğine duyurdu...

Çünkü birinin Dilşah Ercan olduğu açıklanan iki kadın militan kendilerini sırt çantasındaki bombayla havaya uçurdukları için, kimlik teşhisinin henüz tamamlanamadığı da iddiasında var...

Bilinen tek gerçek şu ki; Mersin saldırısı bir MHP milletvekilinin, Mersin''deki belediyelerde PKK''lıların çalıştırıldığı, bunlardan bazılarının tutuklandığını açıklamasından bir ay sonra meydana geldi...

Bu açıklama ve polisevi saldırısının ardından Mersin''deki CHP''li belediyelerde en az 40 kişinin KCK''lı iddiasıyla gözaltına alınması mı Kılıçdaroğlu''nu öfkelendirdi, yoksa bu olayın arkasında gerçekten karanlık noktalar mı var elbette açığa çıkacak...

Ancak Mersin''deki çatışmanın gerçek faili ve perde gerisi DNA testi ile mi ortaya çıkacak, yoksa PKK''nın "yaşıyor" dediği Dilşah Ercan yakalandığında mı (!!!) anlaşılacak, işte onu da zaman gösterecek...

Yazarın Diğer Yazıları