​​​​​​​Peki bütün bunların Mansur Yavaş'la ne alakası var?

Çok alakası var elbette de, ben hiç öyle "aslında şu alakası var, bu alakası var"a bağlamak, siyasi analizlere/tahminlere dayandırmak, ortaya birtakım gizli ilişkiler çıkarmak üzere sormuyorum yukarıdaki soruyu.

Zaten günlerdir, maşallah her biri birer bilirkişi edasındaki meslektaşlarımız bol tarih, isim ve rakamlı belge bombardımanlarıyla konuya dair vakıf olmadığımız detay bırakmadı. Bu kadar ayrıntıya girmenin, meseleyi ana mecradan saptırmak, dikkati dağıtmak dışında bir yarar sağladığına inanmadığımdan, lütfen dümdüz, yazıldığı gibi okuyunuz:

***

Togo Kuleleri'nin yapımına, Melih Gökçek'in Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde başlanmış.

İmar değişikliği Melih Gökçek'in Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yapılmış.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, ilgili davayı Melih Gökçek döneminde açmış.

Devam eden mahkemeye rağmen alınan ve şu anda tartışılan "imar değişikliği iptali"ne gerekçe olan ikinci emsal artışı kararı (da), Melih Gökçek'in Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda alınmış.

İlk mahkemenin "plan değişikliği iptali" kararına rağmen, inşaat ilkin Mustafa Tuna döneminde durdurulmamış.

Bütün bunların Mansur Yavaş'la ne alakası var?

Günün sonunda, ekran ekran, gazete gazete kendini -savunmak demek istemiyorum- anlatmak durumunda kalan kişi neden Mansur Yavaş?

Bu hikayenin neresinde Mansur Yavaş var?

Sadece mahkeme kararının uygulanmasında!

Ha bir de mahkeme kararının uygulanmasını engelleyenlerin/öteleyenlerin görevine son verilmesinde!

Eh, iddiaların hiçbir yerinde "Mansur Yavaş benden şunu istedi. Bununla tehdit etti" gibi bir ifade yok; zira hiçbir diyalog yok. Yavaş, Sinan Aygün'le görüşmemiş, görüşme talebini reddetmiş; Sinan Aygün'ün aynı zamanda Belediye Meclis Üyesi olan kardeşiyle görüşmemiş, görüşme talebini reddetmiş.

Olayın bu kadar "dışında" olmasına rağmen, amiyane tabirle kabak neden Yavaş'ın başına patlatılmaya çalışılıyor ki utanmazca?

***

Mesele sadece "anketlerdeki yükselişi" mi?

Yoksa, sadece Sinan Aygün meselesi değil, geçmişte belli taahhütler karşılığı büyükşehir belediyesinden dev rantlar sağlamış olanların dosyalarını açıp, Belediye Meclisi'ndeki bütün siyasi grupların başkanlarının bulunduğu bir komisyon eliyle, şeffaf şekilde "gelin bakalım buraya" diyeceğini açıklamış olması mı acıttı nasırlarını da harekete geçirdi birilerini?

"Cahil adam"

Sinan Aygün, elindeki, -yılbaşı hediyesi olarak yollacağını söylediği- çelik metreyi sallaya sallaya "cahil adam" diyor Mansur Yavaş'a.

Hangi konularda?

İmar, emsal, maliyet hesaplama…

***

Sinan Aygün, Gazi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Mezunu. İşadamı.

Mansur Yavaş, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. İki dönem Beypazarı Belediye Başkanlığı yaptı; hali hazırda da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı.

Türk Dil Kurumu "cahil"i, "eğitim görmemiş, okumamış, belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan" olarak tanımladığı için soruyorum:

Kimin eğitimi, son birkaç gündür devam eden tartışmaya dahil konulara dair daha fazla bilgi ve donanım kazandırmış olabilir?

Aygün, ironi yapmaya mı çalıştı acaba?

Bize ne deseler az!!!

Sırf, şarkıcı Tarkan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nı övdü diye, 1944 yılında Türkçülük-Turancılık "suçları(!)"ndan yargılanmış olan, Demokrat Parti İl Başkanlığı, İslam Ülkeleri Konferansı Başkan Yardımcılığı, Müslüman Mültecileri Kalkındırma Vakfı Genel Başkanlığı yapan, neredeyse her mülakat ve konuşmasında "Türk ve Müslüman olarak doğmak"la gururlanan büyük amcası Fethi Tevetoğlu'nu da "İslam ve Türk düşmanı" ilan ettiler ya; Türkçülüğünün diyetini tabutlukta ödemiş adama bunu diyenler bize ne deseler az; vız gelir tırs gider bundan sonra!

SORU-YORUM

Son üç yılı FETÖ kumpaslarının çökmesinden sonra yeniden yargılamasını yapacak mahkemeden gün almaya çalışarak, toplamda hayatının 13 yılı da maruz kaldığı kumpaslardan "resmen de" aklanmaya ve hayatına "kaldığı yerden(!)" devam etmeye çalışarak geçiren Özel Kuvvetler pilotu, yüzbaşı Murat Eren'in davası dün bir kere daha ertelendi. Eylül ayında, -akıbetleri Milli Savunma Bakanlığı raporlarında yazılı olduğu halde- "Murat Eren'e ceza veren hakimlerin akıbetini sormak" üzere ertelenen mahkeme, dün de "Murat Eren'i askeri mahkemede yargılayan hakimler için rapor hazırlayan bilirkişilerin akıbetini (haklarında FETÖ'den işlem yapılıp yapılmadığını) sormak üzere ertelendi. Gel de düşünme; bu davanın bitmesi için -mesleğe dönüşünü başka türlü engelleyemeyeceklerini anladılarsa- Eren'in emeklilik yaşına gelmesini bekliyor birileri?

Yazarın Diğer Yazıları