Paranın yönü nereye?
Merkez Bankası beklenen faiz kararını açıkladı ve faizleri yüzde 19 seviyesinde tuttu.
Bu ne anlama geliyor?
Bu, parasını bankaya yatıran vatandaşların zarar etmesine, yani parasının eriyip yok olmasına neden olacak!
Nasıl mı?
Hesap basit! Gösterge faizi 19. En son Temmuz verilerine göre, yıllık enflasyon yüzde 18,95. Yani arada sadece 0.5''lik bir fark kalıyor. Bu farkın da Ağustos ayı enflasyonu ile tamamen ortadan kalkması bekleniyor. Tabii ki bir de gelirinizden yüzde 5 stopaj ödüyorsunuz. Bunu da eklediğinizde ortaya çıkan gelir enflasyonun en az 1,5 puan altında.
Paranızı 12 ay bankada tuttuğunuzu varsayalım, kaybınız yüzde 15. Daha açık bir ifade ile paranın bankada durduğu sürece alım gücü yüzde 15 azalacak. Aynı para ile daha az ekmek, daha az et ve daha az temel gıdaları alacaksınız.
Tabii ki bunu hesap ederken Merkez Bankası''nın gösterge faizini yüzde 19 ve enflasyonun da gerçekten yüzde 18,95 olduğunu kabul ediyoruz.
Bankalar iş birliği yapmışçasına ve hükümetin de yol vermesi ile vatandaşın parasına düşük faiz veriyorlar. Bugün 100 bin lira parası olan vatandaşın alabileceği en yüksek faiz yüzde 16, bilemedin yüzde 17''dir.
Enflasyonun ise yüzde 18,95 olmadığını herkes biliyor. Hatta TÜİK bile biliyor.
O halde elinde para ile bankaya girmek vatandaşı zarara uğratıyor.
Peki iktidar bunu neden yapıyor?
İktidar aslında bir nevi Berat Albayrak dönemi politikalarına geri dönmüş durumda.
Neydi o politika?
Faizleri enflasyonun altında tut, düşük mevduat ve kredi faizi için bankalara baskı yap! Sonra vatandaş elindeki parayı korumak için ya inşaata yatırsın ya da borsaya.
Hükümetin bildiği iki şey!
Üretim, yeni fabrikalar kurmak ve işsizliği bitirmek değil.
Borsaya dikkat ettiyseniz ilginç bir yükseliş yaşanıyor. Tıpkı geçen yıl Kasım ayındaki gibi. Bankacılık sektörü hisselerinde bir yükseliş yaşanıyor. Bu hisseler şimdiden yüzde 15''in üzerinde yükseldi. Dünya borsaları düşüyor, bakıyorsunuz bizim borsa bankacılık hisseleri öncülüğünde yükseliyor.
Borsa nasıl yükselir ki?
Yatırımcı sayısı hızla düşüyor, yabancı yatırımcı yok denilecek kadar az! O halde biri veya birileri para sokuyor.
Bu soruya yanıt ararken hemen karşımıza Merkez Bankası''nın son bilançosu çıkıyor. Merkez Bankası''nın açıkladığı Haziran ayı ödemeler dengesi istatistiklerine göre Türkiye''ye 2021''in 6 ayında gelen kaynağı belirsiz paranın 9,6 milyar dolara ulaştığını görüyoruz.
Yani Türkiye''ye birileri yaklaşık 10 milyar dolar parayı yasal olmayan yollarla sokmuş.
Bu para nereye gitti?
Bir bölümünün borsada bankacılık hisselerine gittiği ortada. Ya diğerleri?
Onun da izini inşaat istatistiklerinde görebiliriz. Konut satışlarında 100 binin üzerinde bir rakam var. Bu kadar yüksek konut kredisi faizine rağmen o ülkede konut satışları yüksek ise bu garip bir durumdur.
Nitekim ipotekli satışlarda düşüş var. Alanların büyük bir bölümü bu satışı nakit para ile yapmış görünüyor.
Burada da dediğim gibi iki faktör var. Bir, parasını enflasyon karşısında korumaya çalışanlar yeniden konut almaya başladı. Diğer etken ise kaynağı belirsiz paralar. Çünkü aynı dönemde dolara baktığımızda dolar da başını kaldıramıyor. Ne zaman 8.650 seviyesine yükselse hemen satışlar geliyor.
Benim şahsi fikrim ve işaretler, önümüzdeki aylarda tıpkı geçen yılki gibi konut ve borsa rüzgârı esecek gibi...