Özürlü olmak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ın bir açıklaması bütün gazetelerin birinci sayfasında yer aldı.
Başkan, artık özürlü vatandaşlarımızın da dolmuşa binmesi için düzenleme yapılacağını söyledi.
Dünyada sadece birkaç 3. dünya ülkesinde bulunan dolmuşlara, özürlü vatandaşların da binecek olması çok önemlidir. Çünkü bu 10 kişilik dolmuşlara 40 kişi alındığından sağlam insan dahi zor biniyor.
Yoldan “ördek” olarak tabir edilen yolcu toplayarak İstanbul’un merkezinde çalışan minibüse, özürlü vatandaşlarımızın nasıl bineceği tam bir bilmece!
Olsun! Başkan düzenleme yapılsın dedi.
Sayıları 10 bini geçen dolmuşlara ne yapılacak?
Bilen yok. Neredeyse şoför koltuğuna dahi yolcu alan dolmuşa özürlü, tekerlekli sandalyesi ile nereye ve nasıl binecek?
O da bilinmiyor.
Sadece başkan söyledi.
Peki, başkan, metrobüslere ve otobüse özürlü vatandaşlarımız binsin dedi mi?
Hayır!
Özürlüler nasıl binebilir ki otobüse?
O halde başkan ne demek istedi? Sadece minibüse binsin dedi.
Sayın Başkan, öncelikle özürlüler için kaldırımları düzeltsin. Bütün dünyada özürlülere yardım ve destek bilincini geliştirmek için okullarda çocukların gözünü bağlayarak dolaşmaları istenir. Bazıları da bir iki saat tekerlekli sandalyede oturur. İşte o an yaşanan zorluklar o çocukların gelecekte hep özürlülere destek olmasına neden olur.
İstanbul Belediye Başkanı eğer özürlülere rahat bir İstanbul yaratmak istiyorsa 1 saat tekerlekli sandalye ile şehrin herhangi bir caddesinde dolaşsın. Sağlıklı insanların bile çıkmakta zorlandığı kaldırımlardaki çaresizliği yaşamalı. Çok uzağa değil bir durak öteye gitmek için belediyenin herhangi bir otobüsüne binmeye çalışmalı.
İşte o zaman Başkan Kadir Topbaş’ın özürlülerle ilgili konuşmalarını samimi bulurum.
Metrobüs reklamlarında artistleri boş koltuklarda oturtturup “Oh ne rahat demek” ile, özürlüler de dolmuşa binecek demek, bana göre bu milletle alay etmektir.
İstanbul’da tekerlekli sandalyede olan bir vatandaşı taksici bile müşteri olarak kabul etmiyor. İnanmıyorsanız oturun tekerlekli sandalyeye vemüşteri olarak taksi bulmaya çalışın. 10 taksiciden bir tanesi size merhamet gösterip alacaktır. Oysa bu insanlar kimseden merhamet istemiyor.
Özürlüler konusunda buradan takdir edeceğim bir davranış Türk Telekom’dan geldi.
Telefon Kütüphanesi adı verilen proje ile özürlü vatandaşlarımız ev telefonlarından bir çok edebiyat klasikleri dinleyebiliyor. Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji Laboratuvarı (GETEM) ve Türk Telekom’un bu sosyal sorumluluk projesi gerçekten alkışlanacak bir çalışma. Hele Türk Telekom’un GETEM’e üye olduktan sonra aldıkları şifreleri ile sesli kitaplara ücretsiz olarak ulaşımı sağlaması ise diğer şirketlerin de örnek alması gereken bir davranış. Telefon Kütüphanesi Projesi ile yüzlerce sesli kitap 800 219 91 91 numaralı telefon üzerinden görme engelli Türk Telekom müşterilerine ev telefonları üzerinden ücretsiz olarak sunuluyor.
Artık dev şirketlerden de özürlü vatandaşlarımız için ciddi bir adım bekliyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları