Oylar Tatar'a…
KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimi 1. turunda Başbakan Ersin Tatar, başta CB Akıncı olmak üzere diğer 10 adaya karşı büyük bir zafer kazanmıştır. CB Akıncı'nın sınır tanımayan koltuk hırsı çerçevesinde ortaya attığı Anavatan Türkiye'nin seçime müdahale ettiği, Başbakan Tatar'ın desteklendiği, kendisinin ve ailesinin ölümle tehdit edildiği iddiaları ve kendini mağdur göstermeye yönelik algı operasyonlarına karşın, Tatar toplam oyların yüzde 32.35'ini alarak 1. turun galibi oldu. Akıncı ise 29.85 oyla ikinci geldi. 18 Ekim Pazar günü gerçekleşecek seçimin 2. turu kıran kırana bir yarışa sahne olacak. Federasyoncu Akıncı'ya karşı Türkiye'yi Anavatan bilen, Milli Kıbrıs Davamıza bağlı, KKTC'ye inanan ve seçildiği takdirde devletimizin tanınması için elinden geleni yapacağını açıklayan Tatar var. Tatar'ın kazanması ve Anavatan ile istişare içerisinde Kıbrıs siyasetimizi yeniden belirlemesi KKTC halkı ve Büyük Türk Milleti için büyük kazanım olacaktır.
Bilindiği üzere Akıncı, göreve geldiği 2015'de müzakerelerin başlaması ile kendisine destek verenleri hayal kırıklığına uğrattı, sırf federasyon gerçekleşsin diye hiçbir liderin şimdiye kadar vermeyi aklının ucundan bile geçirmediği tavizleri verdi. Seçimler halkın hesap soracağı demokratik fırsattır. Halk, tavizlerin ne olduğunu bilmeden nasıl hesap soracaktır? Bu nedenle aylardır Akıncı'ya yönelttiğim ve bugüne kadar cevabını alamadığım soruları tekrarlamak istiyorum:
1- Siyasi eşitlik konusunda 1960 Anlaşmalarında elde edilen hakların korunamadığı açıktır; hangi haklarımızdan geri adım atılmıştır?
2- Kıbrıs Türkünün alınacak kararlarda etkin katılımı sağlanmış mıdır? 1960'da var olan ayrı oy çoğunluğu hakkımız korunmuş mudur? Yoksa geri adım atılarak 1 tek Türkün oyu ile karar alınmasına razı mı gelinmiştir?
3- 1960'da var olan Veto hakkımız korunmuş mudur?
4- Dönüşümlü başkanlığı Rum tarafı kabul etmiş midir? Dönüşümlü başkanlık için öngörülen süre nedir ve çapraz oy kabul edilmiş midir?
5- Verilen taviz haritası nedir? Kaç yerleşim yerinin Rumlara verilmesi önerilmiştir, bunlar hangileridir, Güzelyurt ve Maraş Rum'a verilmiş midir? Kaç bin Türk göçmen duruma düşecektir ve bunlar nerelere yerleştirilecektir?
6- Tüm Rum-Yunan vatandaşlarına 4 özgürlük hakkı tanınmış mıdır? Türk vatandaşlarına da bu hak tanınmış mıdır?
7- Nüfusumuzun 4 Rum'a 1 Türk şeklinde sabitlendiği, bir Türkün vatandaş olmasının 4 Yunanın vatandaş olması şartına bağlandığı doğru mudur? Rum'a verilen nüfusumuz nedir?
8- Nüfusumuzun beşte biri oranında Rumun iç vatandaşlık ve daimi ikamet izniyle içimize geleceği doğru mudur? Tam sayı nedir?
9- Mülkiyette ilk söz hakkının Rumlara bırakıldığı, eski Rum mülklerinin 1/3ünün Rumlara verileceği, KKTC koçanlarının sıfırlandığı, ve tüm eski Rum mülklerinin geleceğinin mülk komisyonu tarafından belirleneceği, bu süre içinde bu mülkler üzerinde hiçbir yatırım, kiralama, geliştirme, devir yapılamayacağı doğru mudur?
10- Türkiyesiz Avrupa Birliği'ne girilmesinin kabul edildiği doğru mudur?
11- Çalışma ve öğrenci izinlerinin 'Merkezi Devlete' terk edildiği doğru mudur?
12- Kalıcı derogasyon talebimizin geri çekildiği ve anlaşmanın AB'ın birincil hukuku olması talebimizden vazgeçildiği doğru mudur?
13. Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünün sulandırılarak,bir takvime bağlı olarak Türk askerinin adadan ayrılması kabul edilmiş midir? Rum tarafının öngördüğü 'sıfır asker, sıfır garanti' şartı masada mıdır?
Kıbrıs Türk halkının önemli çoğunluğu maalesef bu soruların cevabını bilmeden geçtiğimiz hafta sandığa gidip oy kullanmıştır. Birçok kardeşim, faşist Eokacı Rum lider Anastasiadis'in kendisinden önceki tüm Rum liderler gibi, Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünü çağdışı olarak niteleyip kabul etmediğini, Kıbrıs Türkünün siyasi eşitliğine 'adaletsizlik yaratıyor' diye karşı çıktığını, Kıbrıs Türkünün karar almada etkin katılımını ve dönüşümlü başkanlığı kabul etmediğini, başta Maraş, Güzelyurt, Erenköy, Mesarya ovasının ve Karpaz bölgesinin önemli bölümlerini içine alacak toprak tavizi almadan ve Kuzey Kıbrıs'a önemli miktarda Rumun dönmesini sağlamayan bir anlaşmaya karşı olduğunu maalesef bilmeden sandığa gitmiştir. Pazara kadar elimizden geldiğince, Akıncı'nın desteklediği federasyon hedefinin 52 yıldır gerçekleşemediğini, bundan sonra da gerçekleşemeyeceğini, değişen dünya şartlarında güçlenen Anavatan Türkiye ile birlikte hareket eden Tatar'ın seçilmesinin en doğru karar olacağını yaymalı, anlatmalı ve seçilmesini sağlamalıyız.